GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:08.02.2018

HDP GRUBU ADINA BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Biz de bu konuyu oldukça önemsediğimizi ve bir Meclis araştırması açılması gereğini belirterek başlamak istiyoruz. Maalesef, çağın hastalığı olarak adlandırılan kanser hastalıkları hem ülkemizin hem de dünyanın en önemli sağlık sorunu olarak duruyor.

Araştırmalara göre dünyada her yıl 15 milyon kişiye kanser tanısı konulmakta, yaklaşık 8 milyon insan kanserden ölmekte ve 32 milyonun üzerinde kişi de kanserle yaşamını sürdürmektedir. Ülkemizde de her yıl yaklaşık 150 bin kanser tanısı konulmakta ve 100 binden fazla yurttaş bu nedenden ötürü yaşamını yitirmektedir. Üstelik kanser hemen her ülkede yıllık yüzde 1, yüzde 2 oranında artış göstermektedir. Etkili önlem alınmazsa dünya genelinde kanser yükünün artarak 2030 yılında 26 milyon yeni tanı kanser vakasına ve 17 milyon ölüme ulaşacağı ve bu artıştan da ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin etkileneceği tahmin edilmektedir.

Hâl böyle iken, yakın gelecekte kanserin kronik bir vaka olarak muamele göreceğini düşünüyoruz çünkü nasıl ki yeryüzünde devam eden savaşların, çatışmaların en önemli itici gücü silah endüstrisi ise kanser hastalıklarının da tüm teknolojik ve bilimsel ilerlemelere karşın hâlâ çaresiz kalmasında da ilaç endüstrisinin önemli bir etkisi vardır. Dünyada her yıl 100 milyarlarca dolar kanser hastalıklarının tedavisine harcanırken Türkiye'de de bu rakamın 3 milyar dolara yakın olduğu düşünülüyor. Evet, durum bu iken sosyal devlet olmanın bir gereği olarak çok yüksek maliyeti olan kanser hastalıklarının tedavisinde hastalara maddi destek sağlanması gerekirken, Sağlık Bakanlığı her dönem kanserli hücre yayılımını önleyici ilaçların kullanımına yönelik ödemeleri sınırlandırmaktadır ne yazık ki. Öyle ki kimi hastalar bir ilacın peşinden aylarca koşmak zorunda kalırken kimi hastaların ömrü ise ilaç aramaya dahi yetmemektedir. Hükûmet artık sağlık politikasını yurttaş odaklı değil, kâr amaçlı oluşturmaktadır ne yazık ki. Bu ülkenin vatandaşları, bulamadıkları ya da ulaşamadıkları ilaçlar için başka ülkelere gitmektedirler. Bunu sadece kanser ilaçlarında değil bir bütün olarak sağlık politikasında görüyoruz, devletin hasta garantisi verdiği şehir hastanelerinde görüyoruz.

Hükûmetin toplumsal bir sorun olan kanser hastalığına bakış açısının en somut yansıması 2013 yılında Tekirdağ'da olmuştu, hatırlayacaksınız. Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren kanser hastası Dilek Özçelik ilaçlarının temini için dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan yardım istemiş ancak o Bakan ilaçların teminini sağlamak yerine en iyi bildiği şeyi yapıp sadaka vermeye kalkışmıştı. Son açıklamalara göre Türkiye'de toplamda 267 kalem onkoloji ilacının temininde sorunlar yaşanmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) - Sayın Başkan, cümlemi tamamlamak isterim.

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamak üzere bir dakika ek süre veriyorum.

Buyurun.

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) - Devlet her sene 25 milyara yakın ilaç yardımını azaltmak için ilk olarak ne yazık ki kanser hastalarının ilaçlarını temin etmelerini güçleştiriyor. Bir an önce bu politikadan vazgeçmeli ve günübirlik önlemler almaktan vazgeçmelidir. Biz çağrımızı yapıyoruz, bu konuda bir Meclis araştırmasının açılması elzemdir. Bu konuda CHP'nin verdiği grup önerisini desteklediğimizi belirtmek istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özgökçe Ertan