| Konu: | İstismar edilen İslami kavramlara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 06.02.2018 |
HÜDA KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Elbette, tahrif edilen, istismar edilen, çarpıtılan hakikatler ve özellikle de İslami kavramlar ve gerçeklikler üzerinde beş dakikada tek bir kavram bile anlatılamaz fakat ben gündem ve istismara dair hemen küçük bir giriş yapmak istiyorum.
İslami ve insani istismarların zirve yaptığı günleri yaşıyoruz. İslami ve insani ne kadar değer varsa bu iktidar döneminde çürüdü ve çürütülmeye devam ediliyor. İnsana, vicdana, ahlaka, güzelliğe dair ne varsa hiçbir dönemde böylesine değersizleştirilmedi ve çarpıtılmadı, çürütülmedi. Mağduriyetler istismar edildi, insanı insan kılan tüm değerler istismar edildi, alın teri, yoksulluk, kadınlar, çocuklar istismar edildi, darbeler istismar edildi, 28 Şubat istismar edildi. Bu istismar davaları hâlâ devam ediyor. Bu arada unutulanlar oldu, hakikat unutuldu, vefa unutuldu, vicdan, sevgi unutuldu. Unutulanlar arasında iktidarın o çok istismar ettiği 28 Şubatın unutulanları da var, unutulan mahkûmları da var. Yirmi yıldır, yirmi beş yıldır hâlâ zindanlarda olup -aklınıza gelmeyen- inançlarından dolayı hapsedilmiş mahkûmlar var. Bunlardan bir tanesi -yazar- yirmi beş yıldır içeride olup iki üniversite bitiren, dil öğrenen, kitap yazan Abdülselam Durmaz var ve daha bunun gibi nice gençlerin gençliği, ömrü cezaevinde, zindanlarda çürütülmeye terk edilmiş durumda. Bu vesileyle inançları sebebiyle, düşünceleri sebebiyle zindanlarda olan bütün dostlarımızı, arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Yine, gençliğini içeride çürüttüğünüz gençlerden birisi, gençliğini zindanlarda çürüten, ömrünü, hayatını zindanlarda bitiren Celal Şeker var, hasta mahkûmlardan bir tanesi. "Kendi işini kendi göremez, kendini idare edemez." raporlarına rağmen zindanlarda tahliye ettirmediğiniz gencecik bir insan, çocuk denecek yaşta ve bütün gençliğini yirmi beş yıldır zindanlarda tükettirdiğiniz Celal Şeker geçtiğimiz günlerde yaşamını yitirdi. Bu vesileyle başta yine cezaevinde olan biri kadın biri erkek 2 kardeşi, annesi, babası tüm ailesine ve halkımıza başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Yine, iktidarın sayısız istismarları ve ihanetleri devam ediyor. Furkan Vakfına yapılan gözaltıları yandaş medya utanmadan istediği şekilde nasıl çarpıtarak veriyor, hepiniz görüyorsunuz. Sadece iktidarın teslim alma politikalarına karşı çıktığı için, direndiği için, yanlışlarını eleştirdiği için hiç kimseyi, hiçbir topluluğu hapsetme; yaşamını, özgürlüğünü gasbetme; zulmetme hakkına sahip olmak değildir iktidar olmak demek. Derneğin kasasından çıkan 350 bin lirayı manşet edenler, hiç utanmadan, hiç düşünmüyorlar yurt dışına giden trilyonları, ayakkabı kutularına doldurulan paraları; manşet etmeyi bırakın, konuşturmuyorlar bile.
Ve Afrin meselesi... Sınırımıza Çin Seddi ördünüz; Çin Seddi gibi duvarların arkasından Türkiye'nin risk altında, tehlike altında olduğunu iddia ediyorsunuz. Böyle bir savaşa, hiç vicdanlar sızlamadan, İslami kavramları istismar ederek fethi toprak almaya döndürüyorsunuz; cihadı savaşa, şiddete döndürüyorsunuz. Başka konuşmalarımda bunların ne manaya geldiğini sizlere ifade edeceğim ama hakikatler çarpıtılmayacak arkadaşlar.
Hepinize teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaya.