GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:54
Tarih:01.02.2018

HDP GRUBU ADINA ERDAL ATAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık iki haftadır, Afrin'e yönelik başlatılan operasyonla ilgili tartışmalar yürütüyoruz. Ama ülkemizin önemli sorunları da var. Savaşla ilgili genel tutumumuzu bütün arkadaşlar ortaya koydular. Hani bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşayan, yüz yıl önce sınırlar açılsa bile, çizilse bile o karşıda kalan akrabalarla aslında yüzyıllardır hiçbir sorun yaşamadan bugünlere kadar gelindi. İster Antakya'da Arap halkıyla olan şeyler olsun ister onun diğer sınırlarında, Irak'ın diğer ucuna kadar olan bölümde Kürtlerin birbirleriyle olan ilişkileri olsun hep akrabalık çerçevesinde sürdü ve bugüne kadar geldi. Bu ülkeyle hiçbir sorunu olmayan halklarla maalesef şu an bir savaş yürütülüyor ve bu savaşın sonucunda da önemli mağduriyetler ve tahribatlar yaratılmış durumda. Sivil ölümleri, akrabalar arasında uzun yıllara dayanan tahribatlar, yine aynı şekilde yeni göçler, ekonomik olarak yıkım ve benzerleri de beraberinde gelmiş oluyor. Biz ilkesel olarak bütün bu tutumlarımızı hem diğer ülkelerde yaşanan savaşlarda hem de ülkemizin parçası olduğu bütün bu savaşlar noktasında belirledik ve tavrımızı ortaya koyduk. Sadece savaşla ilgili yaratılan bu meselelerde insanların ortaya koymuş olduğu tepkilere yönelik bizim ülkemizde sürdürülen bu linç girişimleri de ayrı bir konu olarak kenarda durmaktadır. Bu noktada da inanıyorum ki bu coğrafyanın kamuoyu asla kendi ilkelerinden vazgeçmeyecek, bütün haksızlıklara, bizim ülkemizin de önemli oranda ekonomisini mahveden bu sorunlara, bu politikalara yönelik mücadelesini sürdürecektir.

Savaşın dışında, savaş politikasından ve gündeminden kaynaklı gizlenen önemli bir gündem de ekonomi alanıdır. Yani bugün gazetelerde, televizyonlarda, her tarafta savaşla ilgili bir gündemle aslında ülkemizin en yakıcı sorunlarının hepsi hasıraltı edilmekte ve gizlenmektedir. Ekonomi bunların başında gelmekte ve emekçilerin yaşamış olduğu sorunlar epey yükselmiş durumda.

Bugün ülkemizde 5 milyondan fazla işsiz var ve Hükûmet maalesef bu sorunları çözmek yerine, adım atmak yerine, bu meseleleri derinleştiren bir tutum içerisindedir. Savaşla birlikte ekonomi daha fazla bu alana kaydırılarak işçilerin sorunları çözülmemektedir.

İşçiler artık bu ülkede kendini yakacak duruma geldiler yani bizzat devlet daireleri önünde, Meclisin önünde, belediyelerin önünde kendilerini yakacak hâle geldiler. Döviz artışları, zamlar, diğer meselelerle birlikte kendi yaşamını geçindiremeyen, her gün işsizleşen ve bu yoksullukla birlikte giderek devlete de mecbur kalan, mağdur olan insanlarla karşı karşıyayız. Döviz artışları, zamlar, serbest piyasanın kendi içerisinde sürdürmüş olduğu zamların dışında, bizzat devletin yapmış olduğu yüzde 20, yüzde 30, yüzde 40 civarındaki zamların hepsi, hem akaryakıtta hem enerjide hem de tüketim mallarında ve kullanım alanlarında önemli oranda yoksullaşma açığa çıkarmış durumda.

Bütün bu savaş politikaları ve sürdürülen ekonomik sömürü politikalarının sonucunda, bizim ülkemizde ekonomik yatırım da giderek gerilemektedir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, Türkiye'nin araştırma vakfı, bizim coğrafyamızda, şu an, gelen yatırımdan çok, sermaye kesimlerinin dışarıya doğru çekildiğini, bu ülkeden kaçtığını açık olarak göstermektedir. Şu anda yüzde 31 düzeyine ilerlemiş ve yükselmiş durumdadır.

Taşeron sorunu 36 firmada sürüyordu, sadece 8'i gündeme alındı. Yani bu farklı bütçeli 36 tane işletmeden 8 tanesine yönelik sorun çözülme girişimleriyle oldubittiye getirildi. Şu an aslında o alanda hem bir ikilik yaratılmış durumda hem de bu sorun çözülme değil daha fazla büyük bir soruna dönüştürülerek kangren olarak ilerletilmektedir.

Coğrafyamızda yoksulluk öyle bir hâle geldi ki sadece bir şehirde, yani İGDAŞ ve İSKİ'nin aboneleri üzerinde, bu bir yıl içerisinde 6,5 milyon insandan yarım milyon insan kendi faturalarını ödeyememiş, hem gaz hem de suları kesilmiş durumdadır. Bütün bunların tümü ekonomik alanda büyük bir yıkımı beraberinde getiriyor. Toplum açısından da büyük bir huzursuzluk ve karşıtlık söz konusudur. Her tarafta insanlar karşı karşıya gelmekte, mutsuzluk derinleşmektedir. Bu yüzden de ülkemizde sadece ekonomik alanda yaşanan sorunlar bunun dışında da önemli tahribatları beraberinde getirmektedir. Çocuk istismarları, kadın cinayetleri, toplum arasında büyük kutuplaşmalar da beraberinde gelmiş durumda.

Bu yüzden de biz HDP olarak savaşın dışında, ekonominin bütün sorunlarını gündeme alacak ve çözümler üretecek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERDAL ATAŞ (Devamla) - ...bütün bu sorunları araştıracak bir Meclis araştırması öneriyoruz.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)