GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde son beş aylık dönemde görülen 115 çocuk hamile vakasına ve Mecliste hâlâ bir çocuk hakları daimî komisyonu kurulmamış olmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:51
Tarih:18.01.2018

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, olağanüstü hâle geçeceksiniz ama olağanüstü bir hâl var gerçekten. Bu konuda bir söz söylemeden geçemeyeceğim; o nedenle ifade etmek istedim, bunun için söz aldım.

Biliyorsunuz, bir hastanede ve beş aylık bir süre içinde 18 yaş altında tam 115 çocuğun muayene edildiği ortaya çıktı; bu çocukların 38'i 15 yaşın altında ve 39'unun da özellikle Suriyeli çocuklar olduğu tespit edildi. Yani gebelik nedeniyle başvurdu bu çocuklar. "Çocuklar" ve "gebelik" tabii, gerçekten yan yana gelmemesi gereken sözler ama bu olay, o hastanede görevini yapan onurlu bir sosyal hizmet uzmanının bir çocuğun kaydının yapılmadığını ortaya çıkarmasıyla, bunu fark etmesiyle...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın; açalım arkadaşlar mikrofonu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Kesmezseniz, bundan başka söz almayacağım ama bu konuyu gerçekten ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun, buyurun; tamam kesmeyelim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - O uzmanın bir çocuğun kaydının yapılmadığını fark etmesiyle ortaya çıktı. Geriye dönük incelemeyle 115 çocuk tespit etti ve hastane yönetimi de sessiz kalınca sosyal çalışmacı, Başsavcılığa ihbarda bulundu. Savcılık soruşturma izni istedi ama Valilik bunu reddetti ve bu sürede de sosyal çalışmacı, iki kere sürgün edildi Sayın Başkan.

Yani, artık gerçekten yeter demek istiyoruz ve buna -yani, böyle sözler kullanmayı çok sevmem ama- alçaklık demek istiyorum, bunun alçaklıktan öte bir ifadesi gerçekten yok. Hiçbirimiz, kendi çocuklarımız için asla yakıştırmayacağımız şeyleri başkalarının çocuklarına yakıştıramayız.

Biz, Çocuk İstismarını Önleme Komisyonunda muhalefet şerhi hazırladık, tüm bu çabalarımızın hiçbir sonucunu alamadık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Kesmeyelim.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Hâlâ bu Mecliste bir çocuk hakları daimî komisyonu kurulmadı.

Aynen o muhalefet şerhinde şunu söylüyorduk: "Çocuklarla çalışan meslek gruplarından personellerin, bildirim yükümlülüğü konusunda bilgi sahibi olması çok önemlidir ancak bildirim yükümlülüğünün farkında olsa bile bu tür personellerin zaman zaman korktukları veya çekindiklerine, bildirimde bulunmadıklarına tanık oluyoruz. Bu nedenle, çocuğa karşı her türlü şiddet vakasını bildiren başta kamu personelleri olmak üzere her bireyin korunması gerekmektedir. Devlet görevlilerinin, istismarı bildirmemelerinin ardındaki nedenleri tespit etmeden çözüm önerileri bulunamaz." Ama bugün bir arpa boyu bile yol katetmediğimizi görüyoruz. Hakikaten bununla ilgili bütünlüklü bir politikanın uygulanması gerekiyor.

Sayın Başkan, özellikle sizden bir talebim var: Lütfen, bakanları arayın ve davet edin. Bu durum bir hastaneye özgü müdür? Her hastanede böyle binlerce çocuk istismarı vakası yaşanmakta mıdır? Hastane yönetimiyle ilgili soruşturma başlatıldı mı? Soruşturmayı engelleyen İstanbul Valisiyle görüşmüşler mi? Soru önergeleriyle defalarca sorduk, yanıt alamadık. Bu ülkede kaç çocuk istismara uğruyor, çocukların kaçı seks ticaretinde kullanılıyor? Çünkü işin bir de bu yanı var. Biz bunu buradan ifade ettiğimizde "Yalan söylüyorsunuz." diyordu Hükûmet yetkilileri. Kaçı Suriyeli bu çocukların? Derhâl kamuoyunu bu konuda bilgilendirin. Bunun olağanüstü hâl görevi olduğunu söylüyoruz. Şu anda o güvenlik müvenlik gerekçeleriyle uzatılmak istenen OHAL var ya, asıl olağanüstü hâl bu.

Ben son olarak -bitiriyorum- şunu söylemek isterim: Dün gece bitirdiğim Zülfü Livaneli'nin "Kardeşimin Hikâyesi" kitabında şöyle bir cümle vardı: "Herkes, öldükten sonra bedeninin çürüyeceğiyle ilgileniyor ve bununla ilgili bir endişe içerisinde ama ruh, bedenden çok daha çabuk çürüyor ve kimse bununla ilgili değil." Şu anda bir ruh çürümesi, ahlak, vicdan çürümesi yaşıyoruz.

Teşekkür ederim anlayışınız için.