| Konu: | Halkların Demokratik Partisi üyesi 28 kişinin gece yarısı gözaltına alınmalarına ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 10.01.2018 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, dün, yine, yaptıkları işler, yaşadıkları yerler çok belli, belirgin olan, adresleri belli, işleri belli olan parti üyelerimiz İstanbul'da evlerine baskın yapılarak gece yarısı gözaltına alındılar; tam 28 kişi. Yani bu, artık gerçekten bizim sabrımızı sınamak... Herkesin korktuğu, birbirine siyasetten uzak durmayı tembihlediği bugünlerde, bu gidişatı değiştirmek için, en temel demokratik hakları için mücadele eden tertemiz 28 insan yine gözaltına alındı.
Neden gözaltına alındılar? Nedeni çok belli aslında. Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş 12 Ocak Cuma günü ilk defa mahkemeye gelerek duruşmaya katılacak; bu duruşmanın yarattığı baskı rejimine bir yanıt olmasından, insanları bu duruşmanın birleştirmesinden ve bu rejime karşı demokrasi umudunun büyüyeceğinden korkuluyor. Neden bu insanlar gözaltında? Çünkü İstanbul il kongresi yaklaşıyor, çünkü ilçe kongreleri sürüyor, çünkü bizim büyük kongremiz yaklaşıyor -yani yeni yönetime gelenlere gözdağı verilsin diye- çünkü KESK'in "OHAL değil demokrasi" mitingi çağrısıyla gerçekleştireceği miting yaklaşıyor. Yani ne zaman bir ilçe hareketleniyor, ne zaman yurttaşlar siyasete katılmaya bir eğilim gösteriyor, başlıyor, bakıyoruz ki o ilçeye operasyon yapılmış ve bazen bir hafta gözaltı süresinden sonra insanlar serbest bırakılıyorlar. Ama önemli olan ne? Yeter ki insanlar korkutulsun, yıpratılsın; aslında hakikaten amaçlanan bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Şimdi, bütün diktatörler aynıdır; içe dönük, müstakil, paranoyak, halklarının gerçeğinden, ne düşündüklerinden koparlar. Bugün artık Türkiye'de siyasi iktidar "evet efendim"ci kadrosu dışında herkesi kendine düşman görüyor. Bu korku ikliminde yaşamak, gerçekten yaşamak değildir. O yüzden, Türkiye, mutlaka bu korku iklimini aşacak, yeniden yaşayacak, yeniden nefes alacak.
Değerli yazar Albert Camus "Asi nedir?" diye sorar ve kendi sorusuna şöyle yanıt verir: "'Hayır.' diyen insan." Asi, hayır diyen bir insandır. İşte o nokta, korkunun ortadan kalktığı noktadır, tüm halkların "Hayır." dediği andır ve aynı zamanda tiranlıkların da düştüğü andır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son ek sürenizi vereyim. Sayın Kerestecioğlu, buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Evet, bugün Çalışan Gazeteciler Günü, bugün çalışamayan gazeteciler günü; çalışamayan, yazamayan, emeğinin karşılığını alamayan, güvencesiz çalışan gazeteciler günü. O nedenle onlar kendileri söylüyorlar zaten "Boşuna kimse bizim günümüzü kutlamasın, gerçekten demokrasinin, özgürlüklerin önünü açsın." diye. Ama bugün Mecliste Parlamento muhabiri arkadaşlarımızı ziyaret ettiğimde özellikle bir şeyi iletmemi istediler, bunu Meclisteki bütün grup başkan vekilleri ve milletvekillerinden rica ediyorlar "Saat on ikiye lütfen basın toplantısı almayın çünkü bütün gün boyunca biz tek bir dakika es veremeden çalıyoruz ve o saatler, hiç olmazsa, bir yarım saat de olsa bizim dinlenme, nefes alma saatimiz olsun." diyorlar. Buna hepimizin özen göstermesini rica ediyorum.
Teşekkürler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim ben de.