GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:46
Tarih:09.01.2018

HDP GRUBU ADINA BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; MHP'nin grup önerisi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. Başta eş genel başkanlarımız olmak üzere cezaevlerinde rehin tutulan milletvekili arkadaşlarımı ve tüm siyasi tutsakları buradan selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, Almanya'da hafta sonu yaşanan çok talihsiz bir olaya değinmeden önerge üzerine konuşmak istemiyorum. Dışarıdan et, saman, nohut, mercimek ithal ederken dışarıya ise şiddet, gerilim ihraç eder duruma geldik. Bunu niçin söylüyoruz? Almanya'da ailesinin yanına tatile giden Amedsporlu futbolcu Deniz Naki'ye yapılan saldırıyı nefretle kınıyorum.

Sürekli olarak dış mihraklardan şikâyet eden kişilere buradan sesleniyorum: Acaba bu olay, dışarıya ihraç edilen iç kaynaklı bir olay mıdır? Bu saldırıyı iktidar kanadının hiçbir şekilde kınamaması ve herhangi bir açıklama yapmaması düşündürücüdür.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, öncelikle önemli bir sosyal sorun üzerinde konuşuyoruz. Devlet, bakıma muhtaç olan çocuklarımıza, gençlerimize 18 yaşına kadar sosyal hizmet sunmaktadır fakat 18 yaşından sonra gençlerimizle ne yapacağını planlamamakta, bu gençlerimizi iş hayatına kazandırmamakta, âdeta sokağa bırakarak kendi kaderine terk etmektedir. HDP olarak biz de yaş sınırına tabi tutulmaksızın bu gençlerimizin iş hayatına kazandırıldıkları ana kadar desteklenmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, önerge vesilesiyle ülkemizin önemli bir sorununa dikkat çekmek istiyorum, bu da asimilasyon sorunudur. Asimilasyon bir insanlık suçudur diyoruz, hep böyle diyoruz ama maalesef asimilasyonun âlâsını yatılı bölge okullarında, YİBO'larda yaşıyoruz, yaşatıyoruz. Bu okullara ait yurtlarda genelde kimsesiz, anne-babası ayrılmış, bir felaket sonrası ailesini kaybetmiş ya da ekonomik koşulları çok kötü olan ailelerin çocukları gitmek zorunda kalmaktadır. Hiç kimse çocuklarını gönüllü olarak göndermiyor. Yatılı bölge okulları bölgemizde resmen bu amaçla 1939 yılında kurulmuş, her ne kadar yoksul ve kimsesiz çocuklara bakmak amacıyla kurulduğu söylense de gerçek amacının Kürt çocuklarını asimile etmek olduğunu çok iyi biliyoruz, bunu YİBO'larda kalan öğrencilerin büyük kısmının Kürt çocuğu olmasından anlıyoruz.

Şimdi, bugüne geldiğimizde ise bu yurtlarda dünya kadar sorunlar yaşandığına şahit oluyoruz. Bu okullarda yaşanan rezaletlerin en büyüğü olarak Adıyaman'ın Gerger ilçesinde yatılı imam-hatip yurdunda erkek öğrencilerin tacize uğramasına şahit olduk. Yine, Karaman'da Ensar Vakfında yaşanan yüz kızartıcı olaylar... Hani zamanın Sayın Bakanı "Bir defadan bir şey olmaz." demişti ya, o olayı hatırlatıyorum. Adana'nın Aladağ ilçesinde kız öğrencilerin kaldığı yurtta çıkan yangın sonucu 12 öğrencinin yaşamını yitirdiğine şahit olduk. Buna benzer onlarca olumsuzluk sayabiliriz. Tabii, bu yurtlarda yaşanan sorunlar bu öğrencilerin yurt hayatları bittikten sonra da devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Ülke eğitimimiz çok alt sıralarda ama bu yurtlarda kalan çocukların başarısı çok daha aşağıdadır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.

BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Tamamlayayım, çok az bir şey kaldı.

BAŞKAN - Lütfen...

BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Söyler misiniz, bu yurtlardan kaç kişi fen liselerini, Anadolu liselerini kazanmıştır?

Bu önergeyi destekliyoruz ama eksik buluyoruz. Okul öncesi, okul çağı ve okul sonrası sorunların tespit edilerek çözümü noktasında grup olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)