| Konu: | CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki sözleri sebebiyle ve görevini hukuk içinde tarafsız bir şekilde yerine getirmediği iddiasıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergenin (11/18) ön görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 22.12.2017 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Bilindiği üzere, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'yla ilgili, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun grup başkan vekilleri bir gensoru önergesi vermişlerdir ve bu gensoru önergesini görüşmek üzere toplanmış bulunmaktayız.
Değerli arkadaşlarım, İçişleri Bakanlığı binlerce silahlı gücü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, emniyet ve jandarma istihbaratını elinde bulunduran bir Bakanlıktır. Yani devletin temel taşlarından bir tanesidir. Millet kendisine ait olan iradeyi, hakkının ve hukukunun korunmasıyla ilgili güç kullanma iradesini devlete vermiştir. Devlet de İçişleri Bakanı aracılığıyla halkın huzuru, refahı ve güvenliği için bu yetkinin kullanılmasına izin vermiştir.
Değerli arkadaşlarım, bizim bu konudaki hassasiyetimiz şudur: Devletin bu kadar gücünü elinde bulunduran Bakanlığın gerçekten milletin güvenine layık olması gerekir. Millet bu Bakanlıkla ilgili gönül rahatlığıyla şunu söylemelidir: "Hangi görüşten olursam olayım, hangi sınıftan olursam olayım, hangi gelir kaynağına mensup olursam olayım benim devletim beni koruyacaktır, bana sahip çıkacaktır. Yarın öbür gün başıma bir şey gelirse benim polisim, benim jandarmam, benim istihbaratım benden yana tavır koyacaktır." diyebilmelidir. Böyle bir gücün başında olan ve bu Bakanlığı elinde bulunduran kişinin sözünün itibarlı olması, kendisinin de güvenilir olması gerekmektedir. Eğer bu kişi sözü itibarlı, kendisi de güvenilir değilse, o zaman kendi evinde vatandaşımız huzurla yatamaz, sokakta insanımız, kızımız, eşimiz dostumuz huzurla yürüyemez. Her şey makam değil, her şey mevki değil; yeri geldiği zaman bu makamları, bu mevkileri bırakabilmesini bilmeliyiz. İnsanlar "Neye mal olursa olsun ben bu bakanlığı bırakmayacağım." "Neye mal olursa olsun ben bu mevkiyi bırakmayacağım." anlayışıyla hareket etmemelidir.
Gücün kaynağını ve sınırını Anayasa'dan ve yasalardan alan bu Bakanlık, gücünü kullanırken dikkat etmelidir. Ana Muhalefet Partisinin liderine "Sen bittin." tehdidi savuran bir İçişleri Bakanı, hukuk devletinin bir bakanı değildir, olsa olsa tetikçidir. (CHP sıralarından alkışlar)
Açlık grevindeki iki eğitimci için, haklarında yargı süreci devam ederken broşür bastırıp da terörist ilan eden bir bakan, hukuk devletinin bir bakanı olamaz, olsa olsa iftiracıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
İçişleri Bakanlığına dernek kaydı yaptırmış paramiliter yapılara sahip çıkan bir bakan, hukuk devletinin bakanı olamaz, olsa olsa o bakana "çeteci bir bakan" denir. (CHP sıralarından alkışlar)
Ölüme, ölüye, yas içindeki insanlara saygısı olmayan, toprak altındaki cenazeye kastedebilen insanlarla aynı kareye giren bakan, hukuk devletinin bir bakanı değildir, olsa olsa zorbadır. (CHP sıralarından alkışlar)
Dün "kara" dediğine "ak" diyen, dün müteşekkir kaldığına bugün "sümsük" diyen; devleti terörden arındıracak liyakate, güvenilirliğe sahip olmayan, 81 il emniyet müdürünün 74'ünün FETÖ'cü olduğu bilinen bir yapının başında yer alıp da temizlik yapmasına imkân ve ihtimal yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)
Emniyette, İstanbul'da, emir komuta zincirinin başındaki bir kişinin, bir ismin altında binlerce insan tutukluyken nasıl serbest bırakıldığına eğer bu Bakan bakanlığını yapmaya devam ederse hepiniz şaşırıp kalırsınız.
Hukuk, adalet, vicdan tutarlılığının en fazla gerektidiği yerlerin başında İçişleri Bakanlığı gelmektedir. "Orayı kafana yıkarız." diyen, "Şu referandum bitsin, bak neler olacak." diyen; affınıza sığınarak söylüyorum, "Nonoşlarla mı olacaksın? Dilin uzamış senin." diyen, "edepsiz adam" diyen, bir ana muhalefet partisinin liderine "Sen bittin." diyen bir kişi o bakanlıkta oturamaz. (CHP sıralarından alkışlar) Sende Kemal Kılıçdaroğlu'nu bitirecek ne had ne de güç var. İtibar olarak, kişilik olarak bitmiş bir kişi varsa o da Sayın Süleyman Soylu'dur. (CHP sıralarından alkışlar)
Bunca zikzak, bunca geri dönüş, bunca riya adamı bitirir. Değmez, sadece bir koltuk için değmez. Bir partinin liderliğini yapacaksın, o parti seni tasfiye edecek. Bir kişiye, üstelik de bu, terör örgütünün başı denilen bir cemaatin liderine övgüler yağdıracaksın, ondan sonra ona "sümsük" diyeceksin. Daha sonra, bu devletin Genelkurmay Başkanını yargılayıp da altı yıl hücrede tutan insana sen "Onun gibi Zekeriya Öz'ler daha çok çıkar ve bu vatana ve bu millete sahip olur." diyeceksin. Bunları söyledikten sonra da İçişleri Bakanlığının koltuğunda oturup aynı terör örgütüyle mücadele edeceğini, aynı kişilere savaş açtığını söyleyeceksin ve bizim inanmamızı isteyeceksin. Sana inanmıyoruz, itibarına inanmıyoruz, senin güvenilirliğine inanmıyoruz. O koltuktan bir an önce kalkman gerektiğine inanıyoruz, bir an önce. (CHP sıralarından alkışlar)
Genel Başkanımızın bir sözü vardır, Sayın Kılıçdaroğlu der ki: "Sen dik dur, eğri belasını bulur." Değerli arkadaşlar, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak dik duruyoruz, Genel Başkanımız dik duruyor. Ama bu ülkede, gerçekten bu ülkenin çıkarlarına, milletin menfaatlerine hizmet etmeyenler varsa er ya da geç belalarını bulacaktır.
Bir arkanıza dönüp bakın Sayın Soylu, bu Anadolu topraklarından ne saltanatlar gelip geçmiş, bunca, ne insanlar gelip kendi iradelerini koymalarına rağmen, bu millete ve bu devlete ihanet ettikleri için yok olup gitmiş ancak hepsi tarihin karanlık sayfalarında yerlerini almıştır.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak şöyle düşündük: Koskoca bir iktidar partisi var, iktidar partisinin değerli mensupları var, bu ülkeyi yönetmek için bir irade gösteriyorlar. Bu iradeyi gösteren bu partinin içerisinde, bu bakanlığı yönetebilecek güvenilirlikte ve sözünün itibarı olan nice insanın olması gerekir. Eğer dün Genel Başkanınıza hakaretler yağdıran, cemaat terör örgütünü öve öve bitiremeyen...
SALİH CORA (Trabzon) - Gensoruyla ne alakası var şimdi?
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - ...ana muhalefet partisini "Sen bittin." diye tehdit eden, herkese hakaret eden ve güvenilirliği artık yok olmuş bir bakanı hâlâ orada oturtmak istiyorsanız artık milletle sizin de bağınız kopmuş demektir.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ona millet karar verir ya!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - O yüzden, bu Bakanın düşürülmesiyle ilgili kendi inanılırlığınız ve itibarınız için el kaldırmanız gerekir...
MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Boş boş konuşuyorsun!
SALİH CORA (Trabzon) - Boş konuşuyorsun!
ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - ...çünkü millet sizi bugün vereceğiniz kararla anacaktır.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Nice öyle kararlar verdik ama milletin kararı hiç sapmadı be!
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.