GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:21.12.2017

NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle siz değerli milletvekillerini ve cezaevinde rehin tutulan, başta eş genel başkanlarımı ve seçilmiş bütün arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Türkiye, kişisel iktidarını sürdürmek için demokrasiden, özgürlükten ve hukuktan uzaklaşan, bütün suçu dış güçlerin ve işte "Aldatıldık, kandırıldık." dedikleri odakların üstüne atan, kendilerini ülkeleri için vazgeçilmez sanan bir Hükûmet tarafından yönetilmektedir. Biz, petrolü ve doğal gazı olan bir ülke sahibi değiliz. Ekonomimiz, yerli veya yabancı yatırımcıların yatırımlarına bağlıdır. Bunun için, demokrasimiz güçlü olmalı, özgürlükler alabildiğince olmalı, hukuk sistemimiz güçlü olmalı, yargı tam bağımsız olmalı; itibarlı kurumlar sahibi olmak durumundayız.

Değerli arkadaşlar, birçok arkadaşımız paylaştı; aslında, 2017 yılı ülkemizde ve bölgemizde çok büyük acılarla biterken kendi ilimde yaşanmış birkaç olayı sizlerle paylaşmak isterim: 11 Eylül 2016 tarihinde Hakkâri Belediyesine kayyum atandı ve şu anda, Belediyemize ait olan çalışmaları kayyum yapmaktadır; bir irade hırsızlığının yanında bir de proje hırsızlığını yaptı.

Değerli arkadaşlar, diğer bir şey, 8 Ekim 2016 tarihinde Yüksekova ilçemizde zırhlı araçtan ateş açılması sonucu 4 vatandaşımız hayatını kaybetti: Serhat Buldan, Necdet İşözü, Rahmi Safhalı, Aydın Tümen. Bu davadan yargılanan İlyas Mekikli adlı polis bir yıl sonra serbest bırakıldı. İçişleri Bakanı demin buradaydı. İçişleri Bakanı ailelere söz vermişti, maalesef bu söz yerine getirilmedi. Aileler bu yıl da bütün parti gruplarını dolaştılar "Adalet bekliyoruz." diye.

Yine, 18 Ekim 2016'da Şemdinli'ye bağlı Tekeli köyünde bütün vatandaşlar işkenceden geçirildi. Aynı şekilde, 13 Mart 2016 tarihinde Yüksekova'da Valilikçe yapılan açıklamalara göre otuz dokuz gün sürdüğü söylenilen fakat bizzat tanıklığımla yetmiş sekiz gün süren operasyon boyunca halkın evleri ateşe verildi.

4 Kasım 2016 tarihinde, hepinizin de malumu olan, partimize dönük, eş genel başkanlarımızın da içerisinde olduğu bir rehine operasyonu yapıldı ve şu anda, dört yüz on iki gündür arkadaşlarımız rehin. Hangisini sayayım ki?

Değerli arkadaşlar, gerçekten de 2017'yi mi söyleyeyim, 2016'yı mı söyleyeyim? Bakın, Şemdinli Şapatan'da yüzlerce insan işkenceden geçirildi, 90 yaşındaki anneler işkence gördü ama hesap veren tek bir merci, konum olmadı. Yine, 18 Ağustos 2017'de, 7 çocuk babası Necmettin Fendik, emniyet güçlerince yapılan baskında hayatını kaybetti. 31 Ağustos 2017 tarihinde, Hakkâri merkeze bağlı Tale köyünde -Oğul köyünde- SİHA'ların ateş açması sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetti, hesap veren yok.

Bakın, bir şey söyleyeyim: "Ben olmazsam ülke yok olur." diyorsa şuna emin olun ki o ülke yokuşa sürükleniyor. Şu anda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanının talepleri ile Türkiye'deki vatandaşlarımızın talepleri birbirine zıttır. Türkiye halkının talebi "OHAL kaldırılsın.", AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanının ise "OHAL devam etsin." Çünkü ülkeyi OHAL ortamında yönetmek daha kolaydır, hesap soran yok, hesap veren yok.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı 23 Aralıkta Hakkâri'yi ziyaret edecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Hakkâri il, ilçe belediye başkanları, Edirne'den Kandıra'ya, Kandıra'dan Sincan'a, Sincan'dan Van Cezaevine hukuksuz bir şekilde içeride rehin tutulmaktadır. Şunu unutmamak lazım ki en iyi hesap soran merci halktır. Bugün ziyaret ettiğiniz yerde atanmış kişiler tarafından kabul ediliyorsanız bunu düşünmeniz gerekiyor. Halkın iradesine saygı duymayanlara en iyi cevabı halkımız seçimlerde soracaktır, bundan da zerre kadar şüpheniz olmasın.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)