Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 44 |
Tarih: | 21.12.2017 |
HDP GRUBU ADINA HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Az önce bir tartışma yaşandı, gerçekten o tartışmayı yeniden başlatmak gibi bir derdim yok. Fakat şunu biraz ciddiyetle herkesin tefekkür etmesi gerektiğini düşünüyorum: Çok iyi hatırlıyorum, geçen sene Roman milletvekili arkadaşımız yine bu kürsüde, çıkıp yine Roman halkının meselelerini anlattığı zaman, gerçekten yine... Yani bunu bir yere yorumladığım bir şey yok fakat bana ağır geldi ve gereksiz bir... Nasıl söyleyeyim, kelime de bulamıyorum ama yani sürekli herkesin güldüğü, herkesin bir şekilde... Yani ben doğru bulmadım. İncindiğimi söyleyeyim yani durum adına incindiğimi söyleyeyim. Bunun üzerine biraz düşünmek lazım gerçekten. Çünkü ben, arkadaşımızın sözlerine baktığım zaman gülünecek hiçbir şey görmedim orada yani söylediklerinde gülünecek bir şey yoktu. Talepler vardı, halkının dünya kadar sıkıntı yaşadığını söylüyordu, temsil ettiği grubun.
Söylediklerinizde, Sayın Vekilim, ben hiç gülünecek bir şey bulmadım. Dolayısıyla kendisine karşı hatta bazen iyi niyetle de olsa o müsamahalı yaklaşım falan -çok fazla dibini deşmek istemiyorum, meslek olarak da kültürel antropoloji okudum biraz- sıkıntılı bir tavırdır, onu belirtmek istiyorum. Sadece düşünelim üzerine arkadaşlar, yeni bir tartışma açmak istemiyorum.
İkinci bir konu olarak bugün Bingöl'ün meselelerini konuşmak istiyordum, tabii ki birazdan gireceğim, biraz konuşacağım. Fakat bugün Anayasa Mahkemesinin bizim Eş Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş ve yine, Parti Sözcümüz Ayhan Bilgen hakkındaki kararları açıklandı. Şimdi, biz Anayasa Mahkemesine başvuru yaptığımız zaman, tutukluluk durumunun milletvekilliği görevlerini yerine getirme konusunda bir engel olduğunu ve bunun daha önce de Anayasa Mahkemesinde içtihadının olduğunu söylemiştik, argümanımız buydu. Yalnız Anayasa Mahkemesi bugün verdiği kararın gerekçesinde şöyle diyor: "Söz konusu iddia yani Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olduğu için milletvekilliği yapamadığı, görevlerini yerine getiremediği alenen dayanaktan yoksundur." Ha, yani böyle bir şey. Şimdi ben sizin mantığınıza sunuyorum, vicdan değil, şeye oynamıyorum yani öyle merhametlik bir durum söz konusu değil. Yani bu nasıl bir mantıktır, anlamakta zorlanıyoruz. Yarın öbür gün bu ülkenin, tabii, anayasal tarihi yazıldığı zaman gerçekten bir utanç belgesi olarak o karar geçecektir. Umuyoruz, diliyoruz kimse bu kadar siyasallaşmış bir yargının eline düşmez.
Değerli arkadaşlar, bu kürsüye gelenler... Az önce Roman milletvekili arkadaşımız geldi, bütçe istedi. Biz, Bingöl olarak... Bakın, Bingöl Vekili olarak söylüyorum, az önce AK PARTİ'den diğer 2 vekil arkadaşımız da buradaydı, eski bakanımız, ayrılmışlar: Biz Bingöl için beş kuruş para istemiyoruz. Bizim gönlümüz tok, karnımız da tok, biz diyoruz ki ihtiyaç sahiplerine bu paraları verelim, gönderelim. Kocaeli'ne gitsin, İstanbul'a gitsin, İzmir'e gitsin; Bingöl'ün hiçbir ihtiyacı yok. Niye? Değerli arkadaşlar, sağlık endeksinde... Yani kimisi diyor ki: "Hizmet falan yok Bingöl'de." Doğru söylemiyorlar, iftira ediyorlar, hiç öyle, para gelmiyormuş, hizmet yokmuş, yalan; ben şahidiyim, bakın, HDP Bingöl Vekili olarak söylüyorum.
Bizim kentimiz sağlık endeksinde 71'inci sırada değil. Bebek ölüm hızı itibarıyla 2016 yılında her 1.000 bebekten 18 bebeğimiz ölmemiş ve biz de bebek ölümleri ortalaması itibarıyla 1'inci sırada değiliz. Türkiye'de 1.500 silikozis hastası var, bunların 400'ü Bingöl'ün Taşlıçay köyünde değil. İntihar oranlarında üst üste, sürekli olarak ya 1'inci ya 2'nci ya 3'üncü sırada değiliz ve bunlar genç intihar oranları, özellikle Bingöl 1'inci sırada değil diyeyim. Ben bunu Sayın Efkan Ala İçişleri Bakanıyken kendisine göndermiştim, detaylı bir soru önergesi yapmıştım. Kendisi de zaten sorduğum 7-8 soruya tek cümleyle şöyle bir cevap vermişti: "İntiharlar konusunda gerekli idari, hukuki, ekonomik tedbirler alınmaktadır." diye bana tek satırlık bir şey göndermişti. Demek ki sıkıntı yok, biz de o konuda, intiharlar konusunda şampiyon değiliz. Madde bağımlılığımız çok şükür yok, öyle "13, 14, 15 yaşındaki liseli çocuklar madde bağımlısı." Alakası yok, Bingöl'de böyle şeyler olmaz. Kadın-erkek eşitsizliğinde ilk 10 kent arasında tabii ki değiliz yani. Yine, son bir ayda mesela aralarında kamu görevlisi sayılan korucuların olduğu en az 3 tane cinsel istismar davası Bingöl'de olmadı.
Bunun dışında, arkadaşlar, ismi "Bingöl" ya suyu çok bol. 11 tane ova köyümüz var, benimki de orada, ova köylerinde pırıl pırıl, tertemiz su içiliyor, kanserojen madde kesinlikle içermiyor ve gençler o suyu içtikleri için kanser olup erken yaşta ölmüyorlar. Kent merkezinde su kesintilerimiz asla olmaz hatta Kaleönü Mahallesi'nde, Bingöl'ün bir mahallesinde bizim kentli insanlarımız "içilemez" denen çukurdan su içmiyorlar.
Doğal afetlerde hemen çözüm bulunuyor, son bir örnek vereyim: Bingöl'de bir sel baskını olmuştu. Bütün vekiller, vali, belediye başkanı ilk gün oradaydılar, ikinci gün oradaydılar; zararlar tespit edildi ve insanlara "En kısa zamanda bütün zararlar karşılanacak." sözü verildi. Sadece bin lira ve 3 bin lira gibi cüzi miktarlar vermediler, bütün masraflarını hemen karşıladılar.
Bingöl'de Kültür Mahallemiz var, komple yıktılar. Yıktılar, hani "Ne yaptıklarını bilmiyorlar." demeyeceğim ama tastamam, kocaman bir projeleri var, bütün Bingöl de sabırsızlıkla bekliyor. Koca mahalleyi yıktılar, insanlar bekliyorlar, eminim oradan da çok çok iyi bir proje çıkaracaklar.
Değerli arkadaşlar, Bingöl'deki devlet hastanesi yedi yılda yapılmadı, 200 yataklı bir hastane yedi yılda yapılmadı; hemen iki yılda yaptılar. Sonra da eski hastanenin hafriyatını, o Bingöl halkını yedi yıl bekletmeyen müteahhide bir daha verdiler ve kendisi, şu an hâlâ aktif olarak iktidar partisinin bir milletvekili. Allah gelirini artırsın, gözümüz yok.
Endeksler konusunda Bingöl kentim, konut konusunda 61'inci, çalışma hayatı konusunda 61'inci, gelir ve servet konusunda 66'ncı, eğitim konusunda 68'inci, altyapı hizmetlerine erişim konusunda 75'inci sırada değildir. Zaten iki üç gün önce Belediye Başkanına da çok iyi Belediye Başkanı olduğu için ödül verilmiştir. Şaka değil, bu kısmı gerçek, samimi söylüyorum.
Bingöl'ün etrafındaki ormanlar 2015 yılından bu yana düzenli olarak yakılmıyor ve ne zaman bir yangın çıksa ben vali beyi arasam, orman müdürünü arasam, kesinlikle bana "Güvenlik gerekçesiyle müdahale edemiyoruz." demiyor, hemen söndürüyorlar. Nihayetinde, sonucunda yüzlerce hektar orman Bingöl'ün her tarafında, her yaz sürekli yanıyor. Yanan sadece ağaç değil, size yemin ediyorum, çektiğim kaplumbağaların, hayvanların resimleri var, içler acısı. Güvenlik gerekçesiyle bir şey yakılmıyor.
Kıymetli arkadaşlar -bir dakikam kaldı- Bingöl'ün etrafında çok fazla baraj ihalesi var. Sayın Bakanım, Bingöl'e enerji konusunda ciddi kaynak geliyor, biz biliyoruz -gerçekten geliyor, şaka değil burası- ve bu gelen paraların neredeyse tamamı bir Cengiz İnşaata, bir Özaltın İnşaata gidiyor. Bilmiyoruz, Türkiye'de bunların dışında kimse baraj yapamıyor mu? Onlara gitmiyor diyelim.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bizim Cengiz mi o?
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Şimdi, gelen bu paralar... Tabii, normalde beklersiniz ki bir ihale olsun. Mesela, ihaleyi alan kişiler yerel sanayicilerden çiviyi alsınlar, bir şey alsınlar, sac alsınlar; en azından, yemek ihalesini Bingöllü restoranlardan falan tedarik etsinler. Onlar, tabii ki gidip mesela Elâzığ'dan almıyorlar ve Bingöl'de istihdam ettikleri sadece ve sadece korucular değil barajların güvenliği için.
Bir dakika, hemen toparlıyorum Başkan.
Değerli arkadaşlar, esnafımızın durumu da çok şükür iyi, borcu falan yok, borçlarını ödüyorlar. Tefecilik Bingöl'de sıfır, hiç öyle bir sıkıntımız da yok. Bingöl Üniversitesi bilimsel olarak almış başını gidiyor, aile şirketine çevrilmedi. Mesela, Rektörümüz kendi ailesinden 5 kişiyi oraya profesör falan yapmadı ve o rektörümüz terfi olarak YÖK Denetleme Kuruluna atanmadı.
Değerli arkadaşlar dolayısıyla fabrikalar çalışıyor, özellikle gençlerimizden işsizlerimiz yok ve şunu da söylüyoruz: Erzurum, Elâzığ, Bingöl civarından kim geliyorsa -gençlerimiz- inşallah, Bingöl'de onları istihdam edebilecek imkân ve koşullarımız da vardır. Dolayısıyla Sayın Bakanım, zaten halkımız da... Bakın, iktidar partisi yüzde 65-70 civarında da oy alıyor, demek ki halkım da durumdan memnundur.
Bu vesileyle Bingöl'e ayrılan bütçenin bu sene ihtiyaç sahiplerine gitmesini istiyoruz, sadakamız olsun, gönlümüz, karnımız da toktur.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)