| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 20.12.2017 |
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
2017 bütçesinde 47 milyar borçlanma öngörülmüştür ama sonra da 30 milyar daha artırılarak 84 milyar liraya denge sağlanmıştır. 2018 bütçesinde yaklaşık 67 milyar daha borçlanma öngörülmüştür. Yani, bu, 2018'de ne demektir? Herhâlde bir 100 milyar dolar borçlanmayla bu işi halledecekler.
Değerli arkadaşlar, bir şekilde bütçedeki dengesizliği hallederiz ancak ülkemizde hiçbir konuda denge bırakmadınız. Ben size birkaç tane sayayım: Gelir adaletinin dengesi bozulmuştur, ekonominin dengesi bozulmuştur, adaletin dengesi bozulmuştur, vicdanın dengesi bozulmuştur, siyasetin dengesi bozulmuştur, uluslararası birliğimizin dengesi bozulmuştur, toplumsal psikolojimizin dengesi bozulmuştur, toplumun dengesi bozulmuştur, personelin dengesi bozulmuştur, kadın ve erkek eşitliği dengesi bozulmuştur. Gerçekten, "Bu bütçe halkın bütçesi." derseniz Sayın Bakanım, kesinlikle bu bütçe halkın bütçesi değil, zenginlerin, sarayların bütçesidir.
Bir ülkede 1.400 lira asgari ücretle geçinen 10 milyon insan varken bir Cumhurbaşkanının 13 tane özel uçağı olur mu arkadaşlar? Bir ülkede 1.400 liraya geçinen vatandaşlar varken, 7 milyon insan işsiz gezerken, 10 milyona yakın insan açıklık sınırında yaşarken 1.300 odalı sarayda yaşanır mı, size soruyorum değerli arkadaşlar?
Gerçekten siz halkın bütçesini istiyorsanız Sayın Bakanım -ben bu konuda sizin de rahatsız olduğunuzu çok iyi bilen bir insanım, bürokrasiden gelen bir insansınız- gerçekten halkın bütçesinde olmak istiyorsanız bugün, gelin -Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir önerge veriyoruz- asgari ücreti 2 bin lira yapalım değerli arkadaşlar; 2 bin lira yapalım, 2 bin lira yapalım. İşçiye, memura, emekliye yüzde 30 zam verelim. Dinî bayramlarda emeklilere birer tane ikramiye verelim. Dönelim, çiftçiye verdiğimiz mazotu 5 liradan değil, 2 liradan verelim. Verelim ki tüketen bir ülke değil üreten bir ülke hâline çevirelim ülkeyi. Aksi takdirde... 107 bin esnaf dükkânını kapattı değerli arkadaşlar. Ben 2002'de "Saman ithal edeceğiz." deseydim vallahi de billahi de herkes "Bu adam kafayı yemiş, deli." derdi. Bugün Bulgaristan'dan saman ithal ediyoruz, Sırbistan'dan et ithal ediyoruz arkadaşlar. Onun için, gelin, hep beraber bu ülkenin gerçeklerini önümüze koyarak halkın bütçesini yapmaya çalışalım değerli arkadaşlar.
Şimdi, 2002'de geldiniz, 2002'de; o günden beri kendi bölgem Aydın'da işsizlik oranı yüzde 3'tü, bugün Aydın'da işsizlik oranı yüzde 20, yüzde 20 arkadaşlar. Eskiden çiftçiler pamuğunu, tahılını sattığı zaman evini değiştiriyordu, traktörünü değiştiriyordu, çocuğunu evlendiriyordu. Eskiden "Aydın'ın dağlarından yağ, ovalarından bal akar." diyorduk, geçen hafta Aydın'daydım, bütün yerel gazete manşet atmış... Dağlarımızda da ovalarımızda da icra memurları akıyor arkadaşlar, icra memuru. Söke'den ta Nazilli'ye kadar bütün o alanımızın yüzde 80'i Yunanlıların aldığı bir bankaya ipotekli, bir bankaya ipotekli. Çiftçimiz, esnafımız siftah yapmıyor, ektiği ürünü alamıyor. Eğer siz 5 liraya mazotu satarsanız, eğer siz kalkıp gübreyi yüzde 500 artırırsanız, 2002 fiyatlarında hâlen kalıyorsa o ürün oturup hepimizin düşünmesi lazım değerli arkadaşlar.
On beş yıldan beri bekliyoruz Aydın'da. Aydın-Denizli otoyolu yapılmadı; Çine ile Aydın arasındaki demir yolu sözünü verdiniz, yapılmadı; devlet hastanesi sözü verdiniz, yapılmadı yani kısacası, on beş yıldan beri Aydın'a bir çivi dahi çakılmadı değerli arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, gerçekten, Türkiye kötüye gidiyor, bizim hepimizin yani sizlerin de bizlerin de 80 milyonun, insanların, hepimizin mal ve can güvenliğini kim sağlıyor? İçişleri Bakanlığı sağlıyor. Bir İçişleri Bakanı çıkıp devletin bütün olanaklarıyla bir Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanını tehdit ediyorsa hiçbir vatandaşın o İçişleri Bakanına güvenme şansı yok değerli arkadaşlar.
SALİH CORA (Trabzon) - Tehdit yok, tehdit.
HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) - Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldız.