Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 42 |
Tarih: | 19.12.2017 |
HDP GRUBU ADINA NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bütçesi üzerine HDP Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, siz değerli milletvekillerini ve cezaevinde rehin tutulan başta eş genel başkanlarım olmak üzere seçilmiş bütün arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bölgemizin temel geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılık, bugün, AKP döneminde can çekişiyor. Tarım ve hayvancılıkta daha önce kendi kendine yeten bir ülkeyken, demin arkadaşımızın da belirttiği gibi, bugün et ithal eden, bunun yanında bir de saman ithal eden bir duruma geldik. Son yirmi yedi yılda yasaklarla birlikte bölgemizde mera hayvancılığı bitme noktasına getirildi. Hayvanlarını yaylalara çıkaran vatandaş hem yüksek verim alıyordu, ayrıca ülke ekonomisine ve kendi bütçelerine daha çok değer katıyordu, daha sağlıklı ürünler elde ediyordu. Diğer yandan, mera hayvancılığı aynı zamanda hayvanları birçok hastalığa karşı da koruyordu. Şimdi yayla yasaklamalarının yarısından fazlası sizin döneminize denk düşüyor. Bu konuda hiçbir adım atmadınız. Hani reklam vardı ya, güleç yüzlü köylü reklamı: "OHAL kalktı, baskılar bitti, köyümde özgürce yaşıyorum. Onlar konuşur AKP yapar." Bırakın o köylünün yüzünü somurtmayı, bütün halkı kırdınız, üzdünüz, kutuplaştırdınız.
Değerli arkadaşlar, aslında büyüdüğümüz konuları sizinle paylaşmak istiyorum. "Büyüdükçe büyüyoruz." diyorlar. Evet, bugün bütçemiz tam 47 milyar yani 47 katrilyon açık veriyor. Bu bütçeyle büyüyoruz. Diğer yandan, dünyanın en büyük 16'ncı ekonomisi olduk. Bu bütçe zamlarıyla, Hükûmetin vergileriyle büyüdük. Dünyanın en büyük ordusu, polisi, jandarması bizde; böylece büyüyoruz. İçinde adalet olmayan en büyük adalet saraylarını yaptık. Yargısız infazlarda, cezaevi yapmada büyüdük, operasyon sayılarında büyüdük. Ampullü bir parti sayesinde hormonla, vitaminle, haplarla, sanal reklamlarla büyüdük. Cari açıkta, dış borçta, ithalatta, sıcak parada, yolsuzlukta, işsizlikte, enflasyonda, özelleştirmede, devlet arazilerinin yap-işlet-devretle kiralanmasında, satışta, istatistikte, rakamlarla büyüdük. Zamda, zulümde, korku imparatorluğunda, işkencede, tutuklamalarda büyüdük. Düşünce özgürlüğünde, örgütlenmede, toplantı ve gösteride, basın açıklamasında, din ve vicdan hürriyetinde, sendikal haklarda tersinden büyüdük. Aslolan büyümektir, sihirli kelimelerle büyüdük. Kardeşi kardeşe vurarak, komşu komşuya çatarak, dünyaya nara atarak büyüyoruz. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde, cezaevlerinde insan hakları ihlallerinde, hukuk ihlallerinde büyüyoruz. Şiddet toplumunda, karakolda, dayakta, F tipinde, enkazda, çadır yangınlarında, çığlıklarda, feryatlarda, isyanlarda büyüdük. Bir avuç zengin, bir avuç holding, siyasetçi, bürokrat, iş birlikçi, zorba, dikta, köle sahibi olduk, büyüdük. Kim tutar bizi? Seçim, sandık sandık, hazine yardımlarıyla, barajlarla, siyasi muhalifleri tutuklayarak büyüyoruz.
Değerli milletvekilleri, Kenan Evren de kendi anayasasını kabul ettirebilmek için yüzde 93'leri bekledi; AKP iktidarı da 2023'lere, 2053'lere, 2071'lere, ihale bizim, iktidar bizim, tek parti, tek adam, tekçi zihniyetle, sultan olur, büyüyoruz demektedir.
Kadına karşı ayrımcılıkta, KPSS sınavında torpilde, rüşvette, şikede büyüyoruz. Primde, ihalede, işkencecileri, faili meçhullerin zanlılarını korumada ve kollamada büyüyoruz. Doğal gaza, benzine, mazota, elektriğe, kredi faizlerine zamda büyüyoruz. ÖTV'de, KDV'de, damga vergisinde, harçta, icra dosyalarında, iflaslarda, kapanan şirketlerde, karşılıksız çekte, davalarda, mahkemelerde büyüyoruz. Makam araçlarında, resmî zevatı karşılamada, koruma ordularında, yağda, yağcılıkta, kul olmada, rüşvette, adam kayırmada, partizanca kadrolaşmada, muhalifleri sürmede, fişlemede, dışlamada büyüdük. Din kardeşliğinde Müslüman kardeşlerle, çağdaş toplumda cemaatlerle, fetvalarla, BOP'ta Jandarma olduk. Füze kalkanları, NATO rampaları, krizin cilvesiyle, bağımlılıkta piyon olmada, ellerin elinde oyuncak olmada büyüdük. Kuzu gibisiniz, sayenizde gelir adaletsizliğinde ve dolaylı vergi zammında, zamlarda zulümlerle büyüyoruz. Dizilerle uyutulduk, milliyetçi nutuklarla uyutulduk. Asgari ücrette, maaşta, alım değerinizde, paramızda pulumuzda, tohumda, toprakta, bakkalda, pazarda milyonlar yoksullaştı, bir avuç azınlık büyüdük.
Değerli milletvekilleri, çetelerde, mafyalarda, darbecilerde, talanda, vurgunda, soygunda büyüdük. Silah alımlarında, askerî harcamalarda büyüdük. Eğitimde, sağlıkta, sosyal politikalarda, hakta, hukukta küçülerek büyüdük. Özelleştirmede, madenlerde, ruhsatlarda, enerjide, doğayı, tarihi, kültürü katlederek büyüdük. HES'lerde, termikte, nükleer enerjide, memleketin limanlarını, kara yollarını, denizlerini, kıyılarını, dağlarını, ovalarını yabancılara peşkeş çekerek büyüdük. Faşizme ve şovenizme karşı omuz omuza duramazsak, kardeşliği, barışı, insan haklarını, hukuku, demokrasiyi savunamazsak vahşi kâr hırsında açgözlüler büyür. Memleket uçuruma doğru yuvarlanmışken pembe tablolar çizdik. Arap Baharında Türkiye kuşa döndü. Despot, zorba liderler bir bir tarih olurken bizde ise zorbalık hükümran oldu.
Değerli arkadaşlar, bu bütçeye niye "Hayır" diyoruz? Bu bütçe, eğitime, sağlığa, sosyal politikalara, tarıma, hayvancılığa gerekli hassasiyeti vermediğinden dolayı "Hayır" diyoruz. Hakka, hukuka, özgürlüklere gereken önemi vermediği için "Hayır" diyoruz. Bu bütçe, bir savaş ve rant bütçesidir, vatandaşımızın derdine derman olan bir bütçe değildir. Bölgeler arasında ekonomik gelişim farkını ortadan kaldırmadığı için biz, buna "Hayır" diyoruz. Komisyonlarda virgülüne dahi dokunulmasına izin verilmeyen; dolayısıyla, tek kişinin bütçesine "Hayır" diyoruz.
Değerli arkadaşlar, özellikle Tarım Bakanı, Sayın Bakan, geçenlerde Hakkâri'ye gitmişti. Esnafı ziyaret ederken, demin arkadaşımızın da belirttiği gibi, oradaki kasaplardan bir tanesi diyor ki: "Sayın Bakan, niye eti siz iki tane firmaya veriyorsunuz?" A101 ve BİM bölgede bir anda mantar gibi türedi. Buna vermenin sebebi nedir? Hakkâri'de toplamda bu işi yapan insan sayısı 40'tır. Buradaki tekelleşmeye niye izin veriyorsunuz? Eğer onlar da...
Sayın Başkan, bir dakika rica ediyorum.
BAŞKAN - Daha bitmedi, devam edin.
NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Burada sıfırlandı da Başkan.
O nedenle, Sayın Bakanım, zaten bölgede tarım ve hayvancılık bitirilmiş. Bölgede yeni bitmeye başlayan bu firmalar eliyle değil halkın tümüne, oradaki 40 esnafın 40'ına da bunu paylaştırsanız ya da daha önce birçok ilde karşılaştığımız şekilde birkaç tane ofisini açsanız daha iyi olmaz mı? Yoksa burada da saraydan size karşı bir talimat mı gelmiştir?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)