| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.12.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HASAN ÖZYER (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında eski Başbakanlarımızdan Sayın Mesut Yılmaz'a ve eşi Berna Yılmaz'a oğulları Yavuz Yılmaz'ın hayatını kaybetmesi nedeniyle başsağlığı ve sabır, merhum Yavuz Yılmaz'a da Allah'tan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği Bakanlığının 2018 mali yılı bütçesi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum, bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Avrupa Birliği Bakanlığı genç ve dinamik kadrosuyla gümrük birliğinden mali iş birliğine, birlik programlarından sivil toplum diyaloğuna kadar pek çok alanda reformları hayata geçirmiş -Türkiye'de son on beş yılda sessiz bir devrim gerçekleştirmiş- ve yapılan reformlarla Türkiye'nin çehresi değişmiştir. Avrupa Birliği Bakanlığı, Kopenhag siyasi ve ekonomik kriterleri ile Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde gıda güvenliğinden katı atık yönetimine, enerji verimliliğinden tüketici haklarına kadar çok sayıda reform niteliğinde düzenlemeler yapmış, halkımızın hayat standartlarının daha da yükselmesini sağlamıştır. Attığımız adımlarla kritik eşik aşılmış ve 2005 yılında katılım müzakereleri başlamıştır. Müktesebat çerçevesinde, AK PARTİ hükûmetleri tarafından yapılan anayasal düzenlemeler, yargı reformları ve yasal değişiklikler demokrasimize ve ülkemize büyük katkılar sağlamıştır. 2002 yılından itibaren mevcut istikrarlı büyüme ortamı ve Hükûmetimizce tavizsiz bir şekilde uygulanan ekonomi politikaları sayesinde halkımızın refah seviyesi yükselmiş ve ülkemizin Avrupa'nın sayılı ekonomileri arasına girmesi sağlanmıştır.
Bunlar ülkemiz ve milletimiz adına sevindirici ve başarılı sonuçlardır. Ancak Türkiye'nin nihai hedefi bunların da üstündedir. Hedefimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de isabetle belirttiği gibi, muasır medeniyet seviyesidir yani bugünkü tabirle, Batı normlarının da üstündedir.
Demokrasi, hukukun üstünlüğü, denetim mekanizması ve ekonomik büyüklük ülkemizin Batı'yla entegrasyonu ve gelişmiş devletler arasına girmemiz bakımından önemlidir. Geleceğimiz açısından, yatırım, üretim ve istihdam en önemli unsurlardandır. Sermaye birikimi, iş gücü, istihdam artışı ve yatırımlar ekonomimizin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.
Ekonomide yapısal reformları hızlandırmak, reel sektörümüzü daha da güçlendirmek, küresel piyasalarla rekabet gücümüzü artırmak önümüzdeki süreçte öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu kapsamda, son dönemlerde Avrupa Birliği'yle yaşanan zorlu süreç, bizi Avrupa Birliği normlarından kesinlikle uzaklaştırmamıştır. Evet, Avrupa Birliği çifte standartlar uygulamakta, ilkeli davranmamakta, zaman zaman kendi değerleriyle de çelişmektedir. Tüm bunlara rağmen, ülkemizi, Kopenhag ve Maastricht Kriterlerinin bile üzerinde bir yapıya kavuşturma konusundaki azim ve kararlılığımız sürmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği gibi ülkemiz, PKK, FETÖ, DAEŞ, PYD, YPG gibi uluslararası terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmaktadır. Bu terör örgütleri, küresel bir tehdit hâline gelmiştir. Terörle mücadelede Avrupa Birliği ülkelerinin daha etkin rol alması gerekmektedir. Ülkemiz yıllardır terör örgütleriyle mücadele ederken Avrupa Birliği sürecinde sorumluluklarını yerine getirmeyi de başarmıştır. Maalesef, Avrupa Birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini görmekteyiz.
Her alanda büyüyen ve gelişen ülkemiz, siyasi ve ekonomik istikrarıyla bölgesel sorunların çözümüne de katkı sağlamakta ve etkinliğini artırmaktadır. Dinamik yapısı ve genç nüfusuyla Avrupa Birliğine üye olan bir Türkiye, birliğe önemli bir güç katacak ve birliğin her alanda etkinliğini ve gücünü daha da artıracaktır. Dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olan ülkemizin Avrupa Birliğine üyeliği, birliğin devamına ve üye ülkelerin ekonomisine de katkı sağlayacaktır. Avrupa Birliğiyle yaptığımız göç anlaşmasıyla göçler engellenmiş, ülkemizin Avrupa'nın geleceği ve istikrarı için ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülmüştür.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği sadece ekonomik veya siyasi bir proje değildir, Avrupa bütünleşmesi 20'nci yüzyılın en önemli toplumsal barış ve medeniyet projesidir. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri şüphesiz zor bir dönemden geçmektedir. Ancak Avrupa Birliğiyle aramızdaki ilişki, konjonktürel krizlere indirgenemeyecek kadar siyasi, ekonomik, kültürel ve tarihî derinliğe sahip, zengin bir ilişkiye dayanmaktadır.
Tarih boyunca Avrupa'nın siyasi, ekonomik ve kültürel gelişiminde rol oynamış Türkiye, birliğe katılım sürecindeki kararlılığını sürdürmektedir. Süreçte bazı zorluklar olsa da ülkemiz zorlukları aşmakta ve yoluna devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamak için bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun Sayın Özyer.
HASAN ÖZYER (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Avrupa Birliği üyeliği bizim için stratejik bir tercihtir. Bu tercih, "iki tarafın da yararına olması" ilkesine dayanmaktadır. İlişkimizin yeni kazanımlar üretecek şekilde ilerlemesi bölgemizin barışı, istikrarı ve kalkınması açısından da önemlidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliğine üyelik süreci "daha demokratik, daha gelişmiş ve daha saygın bir Türkiye" hedefimize hizmet ettiği sürece AK PARTİ'nin önceliklerinden biri olmaya devam edecektir.
Bu vesileyle, Avrupa Birliği Bakanlığımızın 2018 yılı mali bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özyer.