GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:17.12.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA CESİM GÖKÇE (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Bugün, dünyayı kontrol etmeye çalışan güç odakları siyasi, ekonomik ve kültürel birçok bileşenden meydana geldikleri küresel sistemle coğrafyamızı yeniden dizayn etmeye çalışmaktadırlar. Küresel güç düzeninde, hiçbir ilke, ahlak, kural tanımadan işgal, yağma, kan ve gözyaşı vardır, yağmalama ve işgale direnenleri cezalandırma vardır. Sistemin en büyük açmazı ve tehlikesi, dizginlenemeyen hırsı ve açgözlülüğüdür. Gölgesinden faydalanmadıkları ağacı bile kesmek bunların âdeta sünnetindendir.

Komünizmin çökmesi ve bu tehdidin ortadan kalkmasıyla mevcut küresel sistem sorgulanmaya başlandı. Bunu bilen küresel sistem aktörleri, komünizmi temsil eden kırmızının yerine yeşili yani İslam'ı koymak suretiyle yeni bir düşman icat etmiş ve o günden bugüne İslam tehdidi ve tehlikesiyle kendilerini kurgulamışlardır.

1989 yılında komünizmin çökmesinden sonra Türkiye'yi de Amerika'nın yeni politikalarına uyumlu hâle getirmek için darbeler yapılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, İsrail'in Filistin'deki soykırımına "..."(x) dediği için, "Dünya, 5'ten büyüktür." dediği için, küresel sistemi eleştirdiği için terör örgütlerinin ipleri bırakılmış, 15 Temmuz darbe teşebbüsü planlanmıştır. Türkiye örneğinden hareketle FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi farklı ideolojilere sahip terör örgütleri arasındaki dayanışma, bu örgütlerin aynı patrona hizmet ettiğini göstermektedir. Terörizm, mevcut hâliyle kapitalist sistemin icat ettiği son endüstridir.

ABD ve İsrail'in, herkesi susturduğunu, sindirdiğini, bastırdığını düşündüğü bir anda, İslam dünyasının, Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, mukaddesatı olan Kudüs için bir araya gelmesi ve hakikati haykırması, aldığı kararla ABD'yi uyaran, kınayan, eleştiren bir manifesto ortaya koyması onlar açısından büyük hayal kırıklığı olmuştur. İslam İşbirliği Teşkilatının, en yüksek katılımla gerçekleştirilen zirvede işgalci terör devleti İsrail ve ABD'ye misillemede bulunarak aldığı karar, çok önemli bir kilometre taşı oluşturmaktadır.

Haçlı-siyonist ittifakına, faşistlere, zalimlere, gaddarlara ve zorbalara karşı fiilen tepki vermek, rest çekmek, insani, İslami ve ahlaki bir gerekliliktir. Orta Doğu, artık isyanlardan, savaşlardan, küresel haramilik düzeninden tevhit, adalet, barış, birlik, kardeşlik ve hikmeti esas alan, fıtrata uygun değerlerle kurtulabilir. Bunun için biz bugün artık ayağa kalktık, tarihimizi ve kişiliğimizi yeniden keşfettik; dik duruşun, onurun, özgürlüğün, yerliliğin ve millîliğin ne olduğunu öğrendik.

Bu, yeniden dirilişin, yeniden tarih yazmanın, yeniden ayağa kalkmanın mücadelesidir. Ülkelerimizin, şehirlerimizin, insanlarımızın üzerindeki yüz yıllık ağırlıktan kurtulma, ayaklarımızdaki ve zihinlerimizdeki esaret zincirlerini kırma mücadelesidir. Biliyorlar ki Türkiye ayağa kalkarsa Kudüs korunur, Mekke korunur, Medine korunur, tarih dirilir, coğrafya dirilir, Müslüman dünya dirilir, kadim şehirlerimiz şenlenir. Onun için yeniden başlatılan ve Müslümanları tarih dışına itmeyi amaçlayan büyük istilanın en vahim tablosuyla karşı karşıyayız.

"Savaşı İslam'ın kalbine ve merkezine taşıyacağız." diyenler, İslam iç savaşı projesi yapanlar, Irak'tan, Afganistan'dan, Libya'dan, Suriye'den İslam'ın kalbine, Kudüs'e, Mekke ve Medine'ye yöneldi. Bu uğursuz rüzgârı tersine çevirmekten başka ihtimalimiz yok. İslam yurdunu istiladan ve ihanetten temizlemekten başka yolumuz yok. Bir kez daha esaret altına girmeye ve bu hesaplaşmayı bir daha kaybetmeye hiç tahammülümüz yoktur. Bu hesaplaşmanın Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Acem'i yoktur.

Kudüs'ü savunmak, sadece mazlum Filistin halkının sorumluluğu değil, İslam kimliğine sahip milyarların sorumluluğudur diyorum ve bu duygu ve düşüncelerle 2018 bütçemizin hayırlı olmasını temenni eder, saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)