GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:17.12.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bütçesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı -kısa adı ile TÜSEB- kuruluş yasası 2014 yılında çıkarılmış, 2015 yılında başkanının atanmasıyla teşkilatlanma çalışmalarına başlamıştır. Kuruluş yasası görüşmelerinde benim de yer aldığım bu enstitünün, ülkemiz açısından en yararlı kurumlardan birisi olduğuna yürekten inanıyorum.

TÜSEB temel olarak, sağlığın AR-GE'sini yapmak, kanser ve diğer süreğen hastalıkları yönetmek, üniversite ve sanayi iş birliğiyle bilginin ürüne dönüştürülmesi, sağlık hizmet ve standartlarının belirlenmesi, sağlık politikalarının geliştirilmesi, yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretimi için endüstriye bilimsel katkı, planlı ve sürdürülebilir kalkınmaya destek sağlanması için kurulmuştur. Bünyesinde Biyoteknoloji, Kanser, Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı, Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp, Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon ve Sağlık Politikaları Enstitüleri kurulmuştur.

Bilim ve teknoloji alanında gelişmelerin en hızlı ve belirgin şekilde uygulamaya geçtiği alanlardan birisi de sağlıktır. Sağlıkta, tanı ve tedavide ilaç sektöründe baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. e-tıp uygulamaları, telerobotik teknoloji, "uzay neşteri" denilen cihazla kanser hastalarında radyocerrahi, anne karnında iken yapılan ameliyatlar, sürekli yenilenen tıbbi cihazlar bu gelişmenin de göstergeleri. Biyoteknoloji, rejeneratif tıp ve kök hücre, genom çalışmaları, beyin ve sinir modülasyonu, dönüşümsel tıp, yapay zekâ ve robotik teknoloji üzerinde çalışmalar hız kesmiyor.

Sağlıkla ilgili bilimsel araştırmaların yapılması ve desteklenmesi amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'nde National Institutes of Health, İngiltere'de Medical Research Council ve National Institute for Health Research, Fransa'da Inserm ve Almanya'da Max Planck Enstitüleri gibi teşkilatların kuruluşları doksan yıl öncesine dayanıyor. Bizler özellikle 8-14'üncü yüzyıllar arasında bilim dünyasına çok orijinal ve yeni bilgiler, buluşlar sunan bir medeniyetin bugünkü temsilcileriyiz ama şunu kabul edelim ki: Bugün için biz sağlıkta tüketici durumundayız; çoğunlukla, gelişmiş ülkelerin ürettikleri bilimi, araç ve gereci ve ilaçları kullanıyoruz. Bu nedenle ülkemizdeki bilim insanlarına önemli görevler düşüyor.

Enstitünün Kurucu Başkanı olan Fahrettin Keleştemur Hocamız, görev aldığı günden beri özveriyle görev yapıyor. Kendisine ve Enstitü hocalarımıza teşekkür ediyorum.

Enstitünün İstanbul'da bulunan merkezinde obezite, diyabet gibi kronik hastalıklarla ilgili temel bilim araştırma merkezi kurma çalışmalarına başladılar. Ankara Mavi Göl Yerleşkesi'nde de kanser araştırma merkezi kurulacak. Aynı yerleşkede kısa bir süre önce Aziz Sancar'ın da açılışına katıldığı ve kendi adını taşıyan bir araştırma merkezi kuruldu. Bu merkezde genom araştırmaları laboratuvarı kurulacak ve Türkiye Genom Projesi'nin referans merkezi olacak.

Genom biliminin önümüzdeki yılların en önemli araştırma alanlarından birisi olacağı, artık bilim dünyası tarafından kabul edilmektedir. "Kişiye özel tıp" diye tanımlanabilecek, insanların gen analizi yapılacak, buna göre hangi hastalıklara eğilimli olduğu, hangi tedavilerden yarar göreceği belirlenecek.

Ankara Mavi Göl Yerleşkesi'nde Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak ölçekte bir ulusal biyobanka kurulma çalışmaları da başlamıştır. Bu sayede, özellikle kanser başta olmak üzere, ileri düzeyde bilimsel çalışmalar yapılabilecek ve ayrıca Türk bilim insanlarının, evrensel bilime katkı sağlama özelliğinde olan uluslararası çok merkezli çalışmalara katılmasına imkân sağlanacaktır.

TÜSEB ayrıca stratejik öneme de sahip olan plazma ve plazma ürünleri, aşı ve ilaç çalışmalarına destek verecek. TÜSEB'in katkılarıyla, hâlen bir üniversitemizde bu hastalar için faz 1 aşı üretimi dünyada ilk defa olmak üzere patent almıştır.

Yine 2017 yılında TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Programı başlatılmış, ilk ödüller sahiplerini bulmuştur. Yurt dışında, çok sayıda, sağlık alanında çalışan yüksek vasıflı araştırmacılarımız mevcuttur. Bunlar da inşallah ülkemiz bünyesine kazandırılacaktır.

Özetle, burada görüşülmekte olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bütçesinin ülkemiz için çok yararlı olacak çalışmalarda kullanılacağını ümit ediyorum. Bu duygularla bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)