GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:39
Tarih:16.12.2017

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, Sayın İçişleri Bakanı burada bir kısmı tarihe dayanan ve ortak hafızamızda hoş çağrışımları olmayan dosyaları gösterdi, belki de bu kürsü tarihinin gördüğü en kalabalık dosyayla geldi. Buradan şunu hatırlatmak zarureti de hasıl oldu. Hani burada pankartlarla, afişlerle, fotoğraflarla konuşmak artık men edilmiş bir şeydi?

ŞAHİN TİN (Denizli) - Siz de yaptınız ama.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Biz rehin alınan arkadaşlarımızın bir fotoğrafını koyduğumuzda ya da kürsüye getirdiğimizde kıyamet kopuyordu. Bu çifte standarda bir dikkat çekeyim, bu beş dakikada ne yapayım, ben de Sayın İçişleri Bakanı gibi "Şunu diyecektim ama vakit yok, bunu diyecektim ama vakit yok." diyeyim. (Gülüşmeler)

Fakat söz konusu mesele iftiradan açılmışken ben bekledim ki güncel bir iftira da burada dile getirilmiş olsun. O da şu: İçişleri Bakanlığımız, biliyorsunuz yayıncılık işine de el attı, Nuriye ve Semih için İngilizce ve Türkçe olmak üzere kitap bastırıldı ve bu Bakanlığın bir kolluk bakanlığı olduğunu unutup hüküm tesis ettiler. Dediler ki: "Bunlar teröristtir." Biliyorsunuz, bu KHK mezalimiyle ekmeğinden edilmiş 2 kardeşimiz ve bunu protesto etmek için açlık grevine başlamışlardı. Önce hiçbir şey söylenmedi, grev uzadıkça bunların olmayan suçları ihdas edildi.

Şimdi ben Sayın Bakana soruyorum, madem CHP bütün iddialarından vazgeçti, böyle, söyledikleriyle ters orantılı bir final yaptılar. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Öyle bir şey yok.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Vazgeçmedik.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Ben de sorayım: Şimdi, "terörist" dediğiniz insanlardan birisi mahkeme kararıyla beraat etti. Bu durumda sizin yayınladığınız o kitap da bir iftira niteliği taşımıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Örgüte yardım ve yataklığı var.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Örgüte yardım ve yataklık...

BAŞKAN - Daha sonra cevap verirsiniz Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Örgüte yardım ve yataklığı var, ötekisi de altı yıl üç ay ceza yedi.

BAŞKAN - Sayın Bakan, sonra size söz veririm, cevap verirsiniz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Birisi dedim zaten. Fakat bu ülkede mahkemelerin nasıl işlediğini gün gün deneyimleyen bir vekilim ben.

Veya farz edin ki ikisi de ceza aldı. İçişleri Bakanlığının görevi midir bir mahkûmiyeti önceden bir kitap olarak basıp, daha bir mahkeme kararı hasıl olmadan... Ya da şöyle sorayım: Sizden korkmayan bir yargıç var mı? "Başıma bir iş gelebilir, bir imzayla ben de KHK'yle aşımdan, işimden edilebilirim." diye düşüneceklerini hiç düşünmez mi insan? İftiraysa bunu da bir gözetmeniz ya da en azından kendinizle bu konuda bir yüzleşmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - Sen iftira atıyorsun.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Önder.