GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:15.12.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 yılı Adalet Bakanlığı bütçesi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bize göre demokrasi ve hukuk düzeni refahın, huzurun ve kalkınmanın güvencesidir. Maalesef daha önceleri yargı bir vesayet odağı hâline gelmiş, darbe kalkışmalarında darbecilere mihmandarlık yapmış, hatta çoğu darbede de daha ilk saatlerden itibaren darbecilere biat etmişti. Ancak bu sefer, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ilk anlarından itibaren millî iradeye, demokrasiye, Anayasa'ya, hukuka sahip çıkan, ölümüne sahip çıkan Türk yargıçları ve Türk milletinin hâkim ve savcıları vardı. Ben bu Gazi Meclisin kürsüsünden hepsine teşekkürlerimi iletiyorum.

2002'den bugüne kadar, adalet sisteminin biriken sorunlarını çözmek adına pek çok reform gerçekleştirdik. Vatandaşlarımızın hak arama yollarını genişlettik. Bölge adliye mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla faaliyete geçmiş oldu. Böylece Yargıtayın ve Danıştayın iş yükünü azalttık. Uyuşmazlıkların -daha etkin bir yargılama- daha hızlı şekilde çözümlenmesi sağlandı. 2002 yılından itibaren özellikle hâkim ve savcı sayılarımızda çok ciddi miktarda artışlar oldu. Personel sayısında da neredeyse yüzde 100'ün üzerinde bir artış yine sağlandı. Özellikle hizmet binalarında... Bakın, metrekare olarak vereceğim: 2002'de 569 bin metrekareden şu an 3 milyon 803 bin metrekareye ve bitecek inşaatlarla birlikte 6 milyon metrekareye ulaşılacaktır.

16 Nisan halk oylamasıyla birlikte yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığını da eklemiş olduk. HSK'nın yeni oluşan yapısıyla yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı daha da güçlendirilmiş oldu.

Muhalefetin pek çok eleştirileri oldu. Bakın, şunu çok net şekilde ifade ediyoruz: Şu an ceza ve infaz kurumlarımızda salt gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu hiç kimse yoktur. Anayasa'mızın 28'inci maddesinin (4)'üncü fıkrası basın özgürlüğünün sınırlarını çok ciddi şekilde belirlemiştir.

Bakın, şu anda cezaevlerinde tutuklu olan, mesleği gazeteci olan kişilere isnat edilen suçlara baktığımızda, anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, yağma, kasten öldürme, mühür bozma, silahlı tehdit, hakaret, uyuşturucu madde ticareti, örgüt propagandası yapmak, tehlikeli madde taşımak ve böylece gidiyor. Hukuk devleti ne yapacak, yani mesleği gazeteci diye birisi mühür bozma, yağma, anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkıştığında göz mü yumacak? Bunu kabul etmemiz zaten mümkün değil.

Yine, tutuklu milletvekili konusuna gelirsek; bakın, 20 Mayıs 2016'da Anayasa'mıza eklediğimiz geçici 20'nci maddeyle birlikte yürürlük tarihi itibarıyla ceza kovuşturmaları için dokunulmazlıkları kaldırdık. Bu noktada pek çok milletvekili arkadaşımız gitti, ifadelerini verdi, haklarındaki süreç devam ediyor ama bazı arkadaşlar da bakın, kendi beyanları "Ben savcılara çağrı yapıyorum, bize davetiye filan göndermeyin kardeşim, gelmeyeceğiz; götürecekseniz bizi zorla götüreceksiniz." dediler ve davetiyeye rağmen gitmediler.

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Yalan, yalan; bu, yalan.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Daha sonra savcılıklarca ve mahkemelerce zorla getirme ve yakalama kararları çıkarıldı. Daha sonra "Böyle bir uygulama olur mu?" dediler fakat ileriki aşamada gördük ki bu sefer tutuklama kararı çıktı, tutuklama kararından sonra da "Milletvekilleri tutuklu yargılanır mı?" dediler. Bakın, öncelikle, dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra milletvekillerinin, normal bir vatandaşımıza, yargı, isnat edilen suça ilişkin hangi uygulamayı yapacaksa bu arkadaşlar için de aynı uygulamaları gerçekleştirecek.

İkinci hususu da hatırlatmak isterim: Bakın, şu anda iki milletvekili yurt dışında, bir tanesi havaalanındayken, kaçarken yakalandı ve biri, hakkında bir ilam çıktığı hâlde hâlâ bulunamıyor.

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Kim kaçıyordu ya, kim kaçıyordu?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Kim kaçıyordu?

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Tabii, bakın, özellikle buradaki konuşmalarından dolayı, kürsü masuniyeti, yasama sorumsuzluğu, Anayasa'nın 83'üncü maddesi kapsamına giren suçlar dolayısıyla netice itibarıyla yargılandıklarını iddia ettiler.

NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Kaçan kim, kaçan, kaçan? Kaçanı bir söyleyin bize.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Ben burada, bakın, bunun böyle olmadığını söylüyorum. Şu an isnat edilen suçlara baktığımızda, bir: Terör örgütü propagandası yapmak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Onu siz yazdınız, siz; onların hepsini siz yazdınız.

NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - O tarafa bakın, hepsini göreceksiniz. Cemaatle birlikte yürüyenin kim olduğunu göreceksiniz o zaman, bir bakın. FETÖ'yle birlikte kimin on beş yıl boyunca yürüdüğünü, bir bakarsanız çok net görürsünüz.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - İki: Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek. Terör örgütüne üye olmak. Suç işlemeye tahrik, suç işlemeye azmettirme. Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme. Silahlı terör örgütüne silah sağlama.

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Metin Külünk şu anda onu Almanya'dakilere yapıyor!

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Bakın, hadise budur. Milletvekili olma kimseye suç işleme hakkı vermez, suç işlerseniz yargılanırsınız, daha sonra da cezasını alırsınız, burası Türkiye Cumhuriyeti devleti.

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Metin Külünk getirdi Almanya'dan, gidin ona sorun!

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Tüm yaptığımız reformlar daha fazla huzur ve daha fazla adalet içindir ve biz, bunları yollarda yürüyerek değil, burada, bu yüce Meclisin çatısı altında, bazen de muhalefetin yapmış olduğu katkılarla birlikte bu reformları gerçekleştirmiş olduk.

NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Evet, doğrudur, muhalefet yardım etti size!

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Ben, Sayın Bakanımız Abdulhamit Gül'ün şahsında Adalet Bakanlığımızın tüm personeline, yargıçlarımıza, hâkimlerimize teşekkür ediyor ve 2018 yılı Adalet Bakanlığı bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)