Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 37 |
Tarih: | 14.12.2017 |
HDP GRUBU ADINA ADEM GEVERİ (Van) - Değerli Başkan, saygıdeğer vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, biz de gerçekten, parti grubumuz adına, olağan olarak halkımızın bize verdiği sorumluluk temelinde, bütçe görüşmeleriyle ilgili kendi partimizin düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde belirtmek isterdik ama maalesef Mecliste her gün yaşadığımız bu darbe ve maalesef linç operasyonları bizim bütçedeki niceliksel değerler ve istatistiki rakamlardan önce adalete, hakka ve hukuka atıf yapmamız gerektiğini tekrar bize hatırlatmaktadır. Bunları söylerken elbette ki ben bir parti kimliğiyle konuşuyorum ama emin olun vicdan ve adalet bütün siyasal, politik görüşlerin üstündedir, ideolojilerin üstündedir ve nitekim eğer burada biraz sonra zikredeceğim ifadeye hepiniz katılmıyorsanız siz de bana hak vereceksiniz ve kesinlikle karşı çıkıp tabii ki benim yanlı tutum aldığımı söyleyeceksiniz.
Sayın Cumhurbaşkanı biliyorsunuz "Bir milletin tarihini belirleyen değerler bütün yasaların, anayasaların üzerindedir." diyordu ve nitekim buna özellikle atıf yaptığı en yakın yasa ve anayasa 12 Eylül cunta anayasasıydı. Nitekim, bu 12 Eylül cunta anayasası yüzünden bugün vekiller içeride, vekiller burada söz hakkından mahrum bırakılmakta, kendi değerlerine ve halkın, milletin ortak değerlerine yaptıkları atıflar, tanımlamalardan dolayı maalesef parayla cezalandırılmaktadırlar. Bu, utanç bir şeydir, utanç duyulacak bir şeydir. İnsanlar maddi değerleriyle sınanmakta, halkın verdiği sorumluluk ve o sorumluluk karşısında aldığı ana sütü kadar helal hakkı ve hukukuyla sınanmaktadır. Bu Meclise saygı duyuyorum ama alınan bu karara saygı duymuyorum, maalesef bu karara emeği geçen zihin dünyasına sahip insanları şiddetle burada protesto ediyorum. Bu halkın değerlerine karşı bu kadar mı acımasız ve sorumsuzsunuz? Ben, burada Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı ve seçilmiş bir milletvekili olarak konuşuyorum. Beni buraya gönderen halkın adı Kürt'tür. Ve biraz önce grup başkan vekili de belirtti: "Elbette ki Kürtlere saygımız var, Türkiye'de Kürtler yaşıyor ve sizin gibi düşünmesek de değer veriyoruz, işte, Kürt'ümüz de var, milletvekilimiz de var, açılımlarımız da var." Peki, bu Kürt'ün bir coğrafyası yok mu? Adı kürdistan değil mi arkadaşlar?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Değil, değil.
ADEM GEVERİ (Devamla) - Ve nitekim, bununla ilgili tekrar belirtmeme gerek yok, defalarca arkadaşlarınız, Sayın Cumhurbaşkanı ve birçok milletvekili, yazar, aydın, gazeteci, âlim belirtmedi mi kürdistan diye bir coğrafyanın tarihte kimi zaman idari bir federal sisteme dönüştürüldüğünü Selçuklular tarafından, Osmanlılar tarafından? Hatta Meclis kürsüsünde, Meclis tutanaklarında cumhuriyetin asli unsuru olarak kürdistan ve Kürt halkından bahsedilmiyor mu? Biz bunları siyasi, politik bir tartışmaya dönüştürmek için kullanmıyoruz. Bunlar bizim değerlerimizdir ve asla ve asla bu değerler karşısında pes edeceğimizi bekleyemezsiniz.
Bakın, burada Kürtçe konuşmam gerekiyordu ama maalesef bunu da yüz yıllık bir faşizan rejim tarafından yasaklandığı için halkımın yaşadığı ıztırapları, halkıma reva görülen zulümleri en azından Türkçe anlatma adına maalesef bu utancı burada bir tarafa bırakıp karşınıza çıkmaya çalışıyorum.
RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Çok ayıp, çok ayıp!
ADEM GEVERİ (Devamla) - Neden ben de sizin gibi rahat konuşamıyorum? Çünkü Türkçeyi kullanamıyorum, ana dilim değil.
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Git evinde kullan.
ADEM GEVERİ (Devamla) - Bu kadar basit, bunu isterseniz cezalandırın, mahkûm edin, idam edin...
HASAN SERT (İstanbul) - Propaganda yapıyorsun, propaganda.
ADEM GEVERİ (Devamla) - ...bu, bir hakikattir ve nitekim bu hakikatle ilgili Ali Şeriati'nin belirttiği çok güzel bir cümle var: "Bir toplumda adalet yoksa o anti İslamidir." Kendisi İslami değerlere sahip bir aydın olduğu için söylüyorum. Mecliste de İslam'a ve İslami değerlere hem inanan hem de değer veren milletvekilleri olduğu için söylüyorum.
RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Burada vatandaşlık hukuku geçerli ama etnik kimliklerin siyasallaşması değil. Vatandaş Türkçe konuşuyor.
ADEM GEVERİ (Devamla) - "Doğallıktan uzaktır böyle bir adaletsiz toplum." ve diyor ki: "Bozuktur böyle bir toplum." ve diyor ki: "Yok olmaya mahkûmdur maalesef." ve son diyor ki: "Evrensel sisteme zıttır."
Arkadaşlar, bu sadece Türkiye'nin, Türkiye'de yaşayan etnik unsurların, egemen unsurun, siyasi politik bir partinin sorunu değil; bu, insanlığın sorunudur, vicdanın sorunudur. Onun için ben gerçekten değer verdiğim, önemsediğimiz bu makama sonsuz bir saygıyla burada konuşuyorum ama yakıştırmadığım hiçbir, hiçbir kararı da burada saygıyla karşılamıyorum, karşılamayacağım ve tekrar tekrar protesto ediyorum.
Herhangi bir milletvekili olabilir, bu Sayın Osman Baydemir'di dün ama yıllar önce Merve Kavakcı'ydı hatırlıyorsanız.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Aynı şey değil, kusura bakmayın.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Daha beteri.
ADEM GEVERİ (Devamla) - 28 Şubatta benim de ailemin mağduru olduğu bir dönemde sevgili mazlum bacılarım, başörtüsünden dolayı zulüm gören bu iktidardan...
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Merve Kavakcı eline silah alıp dağa çıkmadı.
ADEM GEVERİ (Devamla) - ...geçmiş iktidarlardan dolayı zulüm gören o bacılarım ne diyordu? "Başörtüsünü kafamdan alabilirsiniz, bizi mecbur kılabilirsiniz başı açık bir şekilde topluma çıkmaya ama bu kalbimizden, bu beynimizden, özgür irademizden asla bu başörtüsünü sökemeyeceksiniz." Aynen ve aynen katıldığım gibi burada da bunları söylüyorum.
Ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı...
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Aynı şey değil, teşbihinizde hata var, hata.
BAŞKAN - Sayın Erdoğan, lütfen...
ADEM GEVERİ (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarını temsilen burada bulunan bir milletvekili olarak halkımın bütün değerlerini burada temsil ediyorum; içinde Kürt de var, içinde kürdistan da var, kürdistan tarihî de var, kürdistan tarihînin şanlı İslam tarihî de var; buyurun bunu içimizden sökün.
Bu nedenle arkadaşlar, ricamız sizden bu; bu tür değerleri kaşımayın. Ortak vatan, birlikte ortak bir gelecek perspektifi çerçevesinde halkların ortaklaştığı bütün unsurların burada birlikte barış vesilesiyle kurmaya çalıştığı bir Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet birlikte yaşanır kılmanın tek bir yolu...
RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Vatandaşlık hukukundan geçer.
ADEM GEVERİ (Devamla) - ...Ali Şeriati'nin bahsettiği adil bir toplum, adil bir rejim ve bunun devamında özgür bir gelecek kurmanızdır. Aksi takdirde maalesef "yüce" diye belirttiğimiz ne bir kurum ne bir değer gelecekte ortada kalacaktır.
Değerli arkadaşlar, birkaç tane bütçe görüşmesiyle ilgili noktaya da atıfta bulunmak istiyorum, özellikle bölgemle ilgili. Maalesef sınır ticareti yapmak zorunda kalan vatandaşlarımız, yeteri kadar yasal güvenceler ve kolaylıklara sahip olmadığından dolayı devletin "kaçakçılık" olarak tanımladığı, kendi sınırlarını açmak suretiyle, birkaç bidon mazot ya da birkaç torba pirinç alıp satmak için canını ortaya koymakta hâlâ ve nitekim 2016'ya kadar, özellikle de AKP iktidarları döneminde 113 vatandaşımız katledilmiştir. Bu sadece Türkiye'de güvenlik güçlerinin katlettiği, sınırda katlettiği insanlar, İran'da, Irak'ta ve Suriye'dekileri hiç saymıyorum ve buna benzer bu trajediler sadece bu dönemde değil, 1943'te biliyorsunuz 33 kurşunla anılan Van'daki köylülerin katledilmesi, Roboski'de 2011'de 36 insanımızın katledilmesi, paramparça edilmesi bunlara yine bir örnek.
Siz sınır kaçakçılığını önleme adına bu insanları katlederken millet Man'da, millet bilmem başka âlemlerde, özellikle vergi cennetinin olduğu bölgelerde maşallah trilyonları götürüyor. Bunun hesabını bile soran yok. 3-5 memur bir şekilde yasal boşluklardan istifade ederek ya da kimi iş birlikçi tüccarlarla yolsuzluk yaparken bunlara operasyon yapılıyor ama yapılan operasyondan haberimiz var, onun dışında sonuçlarından haberimiz yok. Nitekim geçen ay da 2 defa Van'daki gümrük kapısında yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda açığa çıkan durumun sonucunu hiçbir şekilde öğrenemedik, soru önergesi verdiğimiz hâlde.
Şimdi, bunlara bile çare bulamayan en tepede yapılan yolsuzlukları ve vergi cennetlerine kaçırılan paraların elbette ki hesabını veremeyecek. Onun için özellikle de Gümrük ve Ticaretle ilgili halkın mağduriyetini gidermek istiyorsak önce bu yolsuzluk ve usulsüzlüklerin önünü almak, daha sonra eşit, adil, paylaşımcı bir ticari sistemle halkımıza daha müreffeh bir gelecek ancak sağlamamızla mümkündür. Aksi takdirde maalesef bu bütçeler karşılığını bulmayacaktır.
Hepinizi selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Geveri.