GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bu Meclisin temel görevlerinden biri de toplumun huzurunu sağlamak yani bir huzursuzluk inşa etmek değil, toplumda var olan problemlere çare üretmek. Tabii, son günlerde siyaset o kadar gergin bir hâle geldi ki ne Genel Kurulu ne televizyon programlarını, tartışma programlarını vatandaşlarımız izleyemez bir hâl aldı ve toplumun yarısı bir ötekini âdeta "vatan haini" olarak görüp suçlar vaziyette ve bu gerginlik içerisinde bizler de siyaset yapıyoruz. Bu gerginliği gidermek için, giderebilmek için bazı bilgiler ve gerçeklerle yüzleşmemiz lazım değerli arkadaşlar.

Şimdi, bir defa, sizlerin bir gerçeklik ve bir yüzleşme algısı içerisinde meselelere bakmanız lazım. Bu 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını biz o dönem içerisinde dile getirdiğimizde, sizin "Bunlar darbedir." "Bunu dile getirmeyin; FETÖ'nün argümanıdır." şeklindeki beyanlarınız olmuştu. Bununla birlikte, o dönem soruşturma komisyonu kurulmasına ret verdiniz ve Türkiye, bu meseleyle yüzleşemedi. Şimdi, bugün tekrardan dünya kamuoyuna oturdu ve bunun hâliyle yansıması olarak da Türkiye'de bizler bunu dile getiriyoruz.

Değerli arkadaşlar, şimdi, bir defa şunu söyleyelim: 17-25 Aralık operasyonu da tıpkı FETÖ'nün diğer operasyonları gibi yani Ergenekon, Balyoz, askerî casusluk, şike davası, kozmik oda gibi FETÖ'cü emniyetçilerin, savcıların, hâkimlerin yaptığı bir organizasyondu. Sonucu, hedefteki amacı da sadece yolsuzlukları ifşa etmek değildi ama bununla birlikte ortaya da ciddi yolsuzluklar çıktı; para kutuları çıktı, faiziyle iade edilen paralar çıktı.

Şimdi, bakın değerli arkadaşlar, diğer bütün operasyonların hepsinde yargılama oldu; belgelerin sahte olduğu tespit edildi, kumpas olduğu tescillendi ve insanlar aklandı. Şimdi ben burada uzun uzun yargılamalardan ziyade şunu söylemek istiyorum: Şimdi, bir defa muhalefetin temel görevi, bu ülkedeki yolsuzluğun ortaya çıkmasına engel olmamak ve çıkanları da ifşa etmek. Bizden şunu bekliyorsanız şayet; 17-25'te saçılan belgelerle ilgili "Ya, burada yolsuzluk olmamıştır. Hepsi kahramandır, büyük işler yapmıştır." şeklinde bir beklentiniz varsa buna imkân yok. Yani bu ancak şöyle gerçekleşebilir değerli arkadaşlar: Bu Mecliste çoğunluğunuz var. Gelin, yasa çıkartın, deyin ki: "AK PARTİ'li eski Hükûmet üyelerinin, yeni Hükûmet üyelerinin, milletvekillerinin rüşvet suçu işlemesi 'suç' kapsamında değildir." diye yasa çıkarın ve muhalefetin de bunu dile getirmesiyle "on beş yirmi yıl hapis cezası" deyin, mesele net anlaşılsın. Ama bu hâliyle... Bakın, sizi bu toplum nasıl seçip iktidar yaptıysa bizi de muhalefet yaptı ve bizim görevimiz de bunları söylemek. Bunu söyledik diye biz birilerine arka çıkmış olmayız. Bu ülkede ihraç olan FETÖ'cü savcıların, hâkimlerin, 4 binden fazla ihraç olan hâkimin baktığı on binlerce, yüz binlerce dava var. Mesela baktıkları cinayet davaları var; hüküm vermişler, insanlar içeride infaz alıyor. Şimdi, "Bu dosyaları da bu cinayet davalarını da FETÖ'cü emniyetçiler ortaya çıkardı, yargıçlar ceza verdi." diye bütün katilleri serbest mi bırakmamız lazım? Ya, burada da rüşvet oldu, mecburen bunu biz dile getireceğiz yani bu, Türkiye'nin gerçeği. Bakın, eğer gerçek anlamda bir yüzleşme yapacaksanız bu meseleyi örtmenize imkân yok; bugün konuşulur, yarın konuşulur, daha sonra konuşulur ve Türkiye'de bu mesele hep gelecek.

İkincisi de: Şimdi, biz ve Genel Başkanımız bu meselelerle ilgili konuştuğumuzda sürekli bir fezleke yağmuru geliyor yani hem Genel Başkanımıza âdeta gözdağı verilmek istenircesine tazminat davaları açılıyor hem de işte, cezai soruşturma anlamında fezlekeler geliyor.

Birincisi: Cumhuriyet Halk Partili hiçbir üyeyi, milletvekilini, genel başkan yardımcısını, Genel Başkanı şöyle ne zerre sindirebilirsiniz ne bezdirebilirsiniz ne bunlar var diye biz gerçekleri söylemekten kendimizi alıkoyarız, böyle bir ihtimal yok.

İkincisi de: Siyasetin bir doğal habitatı var; bakın, bunu öldürmeyin, bunun kimseye bir faydası yok, zaten çok tahrip olmuş durumda, seçilenler görevden alınıyor, tutuklanıyor. Burada, yapacağınız en son bu girişimler, bu tartışmalar da demokrasiyi iyice içinden çıkılmaz bir hâle sokuyor.

Bakın, Nazilerin en son kararlarından biri Nazi Partisi haricindeki tüm partileri gayrimeşru ilan etmesi oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEYNEL EMRE (Devamla) - Türkiye'yi bu noktaya getirmeyin değerli arkadaşlar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Emre.