| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 06.12.2017 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce bugünkü mahkemeyi anlatmıştım, buna devam etmek istiyorum.
Toplantı hakkı, gösteri hakkı; Anayasa madde 34. Hani, Anayasa'ya uygunluk hep söyleniyor ben de Anayasa'yı referans alarak söylüyorum: "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir." Maddenin ilk, esas fıkrası.
Şimdi, biraz önce yaptığım konuşmada, bugün duruşma aleniyetinin tümüyle ihlal edildiğini ve bir mahkeme heyetinin, duruşmaların açık olup olmamasına ara karar tesis ettiğini ifade ettim. Bir kere, mahkeme heyetinin, duruşmaların aleniyeti, içeri alınıp alınmayacakları konusunda karar verme yetkisi yoktur; buna gerekçe göstermek zorundadır, millî güvenlik, kamu düzeni ya da genel ahlâk gerekçelerini göstermek zorundadır.
Şimdi, yarın da Sayın Demirtaş'ın davası var. Dün ifade etmiştik, 20 kişilik prefabrik bir duruşma salonunda yapılacak. Adalet Bakanlığına yönelik ilettiğimiz taleplere dair şu ana kadar henüz bir yanıt alınmadı. Şu anda yüzlerce avukat, sadece bini aşkın avukat Ankara'da yarınki duruşma için bekliyor ve Türkiye'nin her yerinden doğal olarak partili olan, destekleyen, seven il, ilçe yöneticilerimiz, üyelerimiz duruşmayı izlemek ister, izleyemese bile Ankara'ya gelip duruşma salonunun önünde sonucunu takip etmek ister; bundan daha doğal, daha hakkaniyetli ve olması gereken bir olgu olmadığını biz düşünüyoruz, sizin de takdirlerinize sunuyoruz.
Şimdi, Ankara Valiliği bugün bu açıklamayı yayımladı; bilmiyorum dikkatinizi çekti mi? Ankara Valiliği yasaklama kararına ilişkin bir basın duyurusu geçti ve bu basın duyurusunda şöyle söyleniyor: "Sosyal medya aracılığıyla yapılan paylaşımlarda, 6-7 Aralık 2017 tarihlerinde Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve İdris Baluken hakkında görülecek olan dava duruşmalarına destek vermek amacıyla HDP Genel Merkezi tarafından katılım çağrısı yapıldığı söylenmiştir." diyor.
İkinci paragrafta "Sincan Cezaevi-Adliyesi Kampüsü ile Ankara Adliyesi önü ve çevresinde oluşturulacak topluluğun..."diyor. "Oluşturulacak topluluğun..." Değerli milletvekilleri, ne demek? Duruşmayı izlemek isteyen vatandaşlardan, partililerden, halktan söz ediyoruz. "Bu topluluğun bazı terör örgütleri tarafından suistimal edilerek muhtemel hedef teşkil edeceği; terör örgütleri tarafından, katılımcılar ve vatandaşlara yönelik eylem yapılabileceği; böylelikle kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi..." Vesaire, vesaire diyor. "...başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasını tehlikeye düşürebileceği değerlendirilmektedir." diyor ve diyor ki: "Bu hükümler doğrultusunda yasaklanmıştır."
Duruşmaya Demirtaş getirilmiyor Adalet Bakanlığının talimatıyla, "SEGBİS'le ifadesini alın." diyor. Duruşma Ankara Adliyesinden cezaevine götürülüyor, Sincan Kampüsü'ne. Sincan Kampüsü'nde bugün Yüksekdağ'ın duruşmasının yapıldığı çok büyük bir salon var, yüzlerce kişi alıyor. Orada da yapılmıyor, prefabrik konutta yapılıyor. En son olarak da yani "Daha ne yapabilirler?" diye düşünürken bu sefer duruşmanın izlenmesini de katılımı da engellemek için valilik de olaya müdahil oldu.
Şimdi, biz bu işin neresinden tutalım? Üç yüz doksan sekiz gündür hapishanede olan bir siyasetçinin, bir parlamenterin, bir liderin, bir başkanın duruşmasının yapılmaması için, yargılamanın başlamaması için daha ne yapılabilir? Şimdi, burada her gün bunları anlatırken bize "Yargı tarafsız ve bağımsız." deniliyor. Yargının tarafsız ve bağımsızlığına hiç girmeyeceğiz. Ama şunu biliyoruz: Bu yargılamayı iktidar yapıyor, daha doğrusu yaptırmıyor. Neden Demirtaş'ın koruması sağlanamıyor, vatandaşın oraya gelişi neden engelleniyor? AK PARTİ tarafından yapılan etkinliklerde gece yarısı saat dörtten gündüzün bütün saatlerinde on binler toplanıyor, açıkça mitingler yapılabiliyor, bu konuda hiçbir yasakla karşılaşılmıyor ama sorun başka bir parti olunca ve bu HDP olunca sadece yasaklamalarla uğraşılıyor. İşte, bu, asla unutulacak, es geçilecek bir mesele değil. Bu, sizin önünüze her zaman çıkacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Rakibinden korkan, rakibini tutuklayan, rakibini mahkemeye çıkarttırmayan, savunmasını engelleyen ve prefabrik konutta, prefabrik bir yargılama yaptırmak isteyen ve kaçan bir iktidar olarak anılacaksınız.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.