GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

ERKAN HABERAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maddemizin konusunun Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi olması sebebiyle, müsaadenizle, biraz sanatçılardan ve sanat kurumlarımızdan ironi katarak bahsetmek isterim.

Sanatçıların, özellikle ressamlarımızın bir yaklaşımı vardır: "Lütfen, beni her gördüğünüzde bir portrenizi çizmemi istemeyiniz." Ses sanatçıları düğün derneklerde, eğlencelerde ne varsa ortaya atılıp, birkaç akort basıp şarkı söylemesinin istenmesinden hiç hoşlanmaz. "Sanatçı olmam ücretsiz çalışacağım anlamına gelmiyor. Benim de fatura ödemem gerekiyor tıpkı sizin gibi." serzenişinde bulunabilirler.

Toplumun, sanatla uğraşan kişilerin psikolojik sorunları olduğunu, hele farklı olduklarını düşünen kısmına katılmayın lütfen. Toplumun, sanatçıların farklı gözükmek için psikolojik sorunları varmış gibi yaptığını iddia eden diğer kısmına da dâhil olmazsanız tabii ki sevinirim.

Sanat yapan, alkolik ve müptela falan da değildir. Madde kullanımı sorunu olmak başka, sanatçı olmak farklı şeylerdir. Sanatçının yaptığı işler ve eserleri sanat anlayışınıza uymuyor olabilir ama unutmayın ki sanat, aykırılıkların senteziyle daha da güzel olur. Sakın eleştirilmekten korkmayın, hele eleştirisel sanat kollarından hiç çekinmeyin; insanlar eleştirildikçe düzelir, hatalarını düzeltir. Bir sanat kolunun ve bir sanatçının eleştirilerine hedef oluyorsanız mutlu olabilirsiniz, önemli bir kişisiniz ve önemli işler yapmaktasınız. Sanatçıların en kızdığı konulardan biri de kendilerinin ünlülerle karıştırılmasıdır. Her ünlü sanatçı olmadığı gibi her sanatçı da ünlü değildir.

Sayın milletvekilleri, işin doğrusu, devletin sanatın neresinde olduğu, sanat kavramından ne algıladığı, sanatçıları hangi sebeple hangi tasnife tabi tuttuğudur. "Devletin tiyatrosunu istediğim gibi, istediğim koşullarda ve istediğim eserlerle çalıştırırım. Bana hoş gelen, benim hoşuma giden eserleri icra eden özel tiyatroları desteklerim. Eleştiren ve hoşuma gitmeyen fikirleri sanatıyla icra edenleri yok sayarım." demek, sanatı ve sanatçıyı prangalara vurmak demektir. Devlet tiyatrolarının olması, desteklenmesi doğrudur fakat özgür ve özerk olmaları, çalışma koşullarının ve yaşam standartlarının fazlasıyla karşılanması gerekmektedir. Devlet tiyatrolarının varlığının doğru olduğu gibi, özel tiyatroların da daha fazla olması ve daha fazla desteklenmesi gerektiği doğrunun da en doğrusudur. Aynı gelişmiş ve sanatsever ülkelerde olduğu gibi, devlet tiyatroları ya da özel tiyatrolar kendi içeriklerini kendileri belirlemeli, projelerini hazırlamalı; bütçelerini alıp, bilet gelirleriyle dengeleyip perde açmaları çok daha uygun bir model olarak değerlendirilmelidir. Dahası, devletin ve devlet yöneticilerinin "Ben şu sanat kolunu seviyorum, şu sanat kollarını sevmiyorum." deme şansı ve yetkisi var mıdır? Böyle bir yetki var ise hangi kanun maddesinden bu gücü almaktadır? Opera ve baleyi sevmeyebilirsiniz, hoşunuza da gitmiyor olabilir, anlayamıyor da olabilirsiniz ama ne hakla yok saymaktasınız? Devlet Opera ve Balesi çalışanlarına neden ve hangi gerekçelerle on iki yıldır aynı statü ve kademedeki çalışanlardan daha az maaş artışı yapıyorsunuz, neden diğer bakanlıklara göre ücretleri daha düşük seviyede; cevap verir misiniz lütfen bu soruma.

Operadaki sözleşmeli personel temsil veya çalışma başına ücret alıyor, yirmi altı günden sigortalı yapılıyorlarsa neden kadroları yok, neden on iki aylık sözleşme yapılmamakta; bunun geçerli bir izahı var mıdır? Opera binasında tadilat yapılıyor; ikinci bir çalışma alanı yok diye, daha önceden izin verilen Resim ve Heykel Müzesine neden yeniden müsaade edilmiyor? Acaba benim bir önerim olabilir mi? Kızılay'da, Güvenpark'ta opera yapalım mı? Gelen geçenler ücretsiz konser izlesin, seyretsin mi? (CHP sıralarından alkışlar)

Ve son olarak aslında, demek isterim ki sanat özerk, sanatçı özgür olmalı, size göre değil, bize göre değil, insana ve evrene hitap etmeli; bunun için de kısıtlanmamalı, soruşturulmamalı, engellenmemeli diyerek sanatsever tüm milletvekillerimizi şahsınızda selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Haberal.