| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 06.12.2017 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu maddeyle yeni bir üniversite kurulması hedefleniyor. Bu ülkede üniversite sayısı çok ciddi bir şekilde arttı, sayı ikiye katlandı, öğrenci sayısı 2,5 kat arttı fakat nitelikte tamamen bir tükeniş yaşanıyor değerli arkadaşlar. Bugün üniversitelerde bilim üretme ortamı maalesef yok edilmiş durumdadır. Eğer bir ülke hedeflerine ulaşmak istiyorsa öncelikle güçlü bir bilim politikasının olması lazım. Bu bilim politikası da nitelikli insan gücüyle yapılabilir, nitelikli insan gücünün bilim üretmesi için de bilimsel bir ortamın olması gerekir.
Bugün, biraz önce söylediğim gibi, üniversite sayısı arttı, öğrenci sayısı arttı; maalesef üniversitelere ayırdığımız ödenek yerinde sayıyor değerli arkadaşlar. Gelişmiş ülkelerde gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3'ü gibi değerlerde bilimsel araştırmalara pay ayrılırken ülkemizde bu oran hâlâ yüzde 1 civarındadır.
Değerli arkadaşlar, nitelikli insan kaynağımızı da her gün tüketiyoruz. Üniversite sayısı arttı ama bu ülkede öğretim üyesi yetiştiremiyoruz; nitelikli olanları da, maalesef, özellikle 20 Temmuz 2016'da başlattığınız KHK, OHAL süreciyle nitelikli öğretim üyelerini üniversitelerden herhangi bir sorgu, sual yapılmaksızın, haklarında idari, adli bir soruşturma yapılmaksızın 5 binin üzerinde öğretim üyesi üniversitelerinden koparıldı. 380 akademisyen -ki bunlar alanlarında en iyileridir, çoğu yurt dışı doktoralıdır, bu ülkenin aydınlık vicdanlı insanlarıdır- sadece bu ülkede "Savaş istemiyoruz." dedikleri için 380 barış bildirisi imzacısı akademisyeni üniversitelerinden kopardınız, daha iki gün önce maalesef haklarında soruşturma açtınız ve sadece "Bu ülkede kan akmasın, barış olsun." dedikleri için örgüt propagandası yapmak suçuyla haklarında yedi buçuk yıla varan cezalar istediniz.
Değerli arkadaşlar, üniversite sayısı üniversitenin üstüne, herhangi bir binanın üstüne bir tabela asmakla olmaz. Bugün, üniversitelerin kütüphanesi yok, laboratuvarı yok, özgür bir ortamı yok, herhangi bir şekilde güçlü veri tabanlarına ulaşma imkânları yok ama istiyorsunuz ki bu ülkede bilimsel üretim yapılsın. Bu ülkenin bir temel bilim politikası yok, temel bilimler yerlerde sürünüyor. Bugün, üniversite sınavlarında 1 soruyu yapanların dahi tercih etmediği fen fakültelerini tükenişe götürdünüz ama bu ülkede hâlâ bilimden bahsediyorsunuz. Üniversiteler arasında o kadar büyük uçurumlar yarattınız ki bugün açtığınız üniversite kontenjanlarının dörtte 1'i maalesef geçen sene boş kaldı değerli arkadaşlar, dörtte 1'ine tercih yapılmadı.
Eğer böyle bir üniversite anlayışı olursa, maalesef, bizim çağdaş, gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşma şansımız yoktur. Bu ülkede bir bilim politikasının oluşabilmesi için özgür, bilimsel bir tartışma ortamının yaratılması lazım ama siz ne yapıyorsunuz? Akademiyi tamamen kendi düşünsel alanınıza kapatmak istiyorsunuz ve biat eden bir öğretim üyesi modeli yaratıyorsunuz.
2008 yılından sonra üniversiteleri büyük oranda, bugün "terörist" dediğiniz Fetullahçı terör örgütüne, Fetullah Gülen'e teslim ettiniz. Benim öğretim üyesi olarak çalıştığım Dicle Üniversitesinde üç cemaat üniversiteyi yönetiyordu, bunlardan biri Fetullahçılardı ve o dönem Fetullah cemaatine herhangi bir yakınlığı olmadan neredeyse kadro verilmiyordu değerli arkadaşlar, üniversitelerin kadroları bu ülkede bir cemaat tarafından onanmak zorunda bırakılıyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Dolayısıyla şimdi geriye dönüp, üniversiteleri bu hâle getirdikten sonra, tabela üniversitesi açmışız diye övünmenin bir sonucu yoktur.
Eğer bu ülkede sağlıklı bir bilim politikası üretilemezse maalesef üniversiteler her gün kan kaybetmeye devam edecektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.