GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

MHP GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce de bizim grup önerimiz üç aşağı beş yukarı benzer konudaydı zaten. Orada enflasyonun geçmişini anlattık, enflasyonun nasıl seyrettiğini, ne tür sıkıntılara neden olduğunu filan söylemiştik.

Şimdi, Mülkiyede bizim bir vergi hukuku hocamız vardı "Özhan Uluatam" diye, o şöyle bir şey söylemişti bir gün: "Bu enflasyon her şeyi bozar yani verdiği iktisadi kayıpları biliyoruz ama hukuku da bozar, kanunları da bozar. Kanunlarda bir miktarı maktu olarak yazarsınız, enflasyonla yıpranarak geçersiz hâle gelir." şeklinde bir ifadesi vardı. Tabii, bu enflasyondan en fazla da dar gelirliler sıkıntı çekiyor, bunu da görmemiz lazım.

Şimdi, enflasyonla mücadele anlamında kırmamız gereken en önemli şey... Bir defa, bu kur enflasyon geçişkenliğini Türkiye'nin kırması lazım. Bunu kıramadığımız zaman yani teknoloji malı, sermaye malı, ara girdileri çok yoğun olarak ithal ettiğiniz zaman, kurlarınızdaki değişik sebeplerle Türk lirasının değer kaybetmesi durumunda bunu içeride enflasyon olarak görüyorsunuz. Bu kaçınılmaz bir şey. Bunu kırmanın yolu da, her zaman söylediğimiz gibi, reformdan geçiyor yani burada para politikasını da... Tabii, burada, enflasyon hedefini Hükûmet ile Merkez Bankası birlikte koyuyor ancak mücadeleyi, bir anlamda, para politikası araçlarını kullanan Merkez Bankası yapıyor. Ancak bazı durumlarda bunun Merkez Bankasının aslında sınırlarını da aşan bir yanı var. Merkez Bankası reform yapacak değil, ekonomideki ithalat bağımlılığını Merkez Bankası azaltacak değil. Bununla ilgili işlerin Hükûmet tarafından yapılması gerekiyor. Burada Merkez Bankasının yapması gereken ne? Bağımsız bir merkez bankasının yapması gereken husus bazı konularda da hükûmeti uyarmasıdır. Maliye politikasında diyelim ki aşırı bir gevşeme varsa merkez bankaları hükûmetleri uyarır. "Bu maliye politikası çerçevesiyle, bugünkü araçlarla enflasyonu ben aşağı çekemem." demesi lazım.

Biz, Merkez Bankasının bağımsızlığına çok önem veren bir siyasi partiyiz ve bizim Hükûmet ortağı olduğumuz dönemde Merkez Bankası bağımsız olmuştur. Ancak bizim önem verdiğimiz kadar da Merkez Bankasının kendi bağımsızlığını koruyacak davranışlar içerisinde olması lazım. Bunu, bir defa, ifade etmem gerekiyor. Dolayısıyla merkez bankalarının hakikaten araç bağımsızlığı vardır ve araç bağımsızlığını kullanabilmesi lazım.

Şimdi, "Efendim, enflasyon çok yüksek; faizler yüksek, onun için enflasyon yüksek." Bu iktisaden tartışılabilir. İktisadi temeli çok fazla yok ama tartışılabilir, saygı duyarız. Ancak bu tartışmanın kamuoyunun önünde olmasının ve Merkez Bankasına "Faizleri düşür." şeklinde bir baskı yapılmasının neticesi faiz artışıdır arkadaşlar. Bunu geçmişte yaşadık, bak yine yaşayacağız. Sayın Cumhurbaşkanı "Bu faizleri düşürün." diye baskı yaptığı sürece, bu baskıyı piyasalar gördüğü sürece ve bu baskı altında Merkez Bankası araçları tam kullanamadığı zaman işin geleceği nokta Türkiye'de faiz artışı olacaktır. Bu sıkıntıyı maalesef önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu anlamda Merkez Bankasının bağımsızlığının önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.