| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 06.12.2017 |
MHP GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Bugünkü bizim grup önerimiz enflasyonla ilgili. Enflasyon konusu önemli bir konu, enflasyon çok önemli bir makroekonomik gösterge. Hepimizin bildiği gibi, 2000 yılına kadar diye alacak olursak, 2000 yılının öncesindeki yirmi beş yıl Türkiye ekonomisi kronik ve yüksek enflasyondan çok ciddi olarak zarar görmüş, sıkıntı çekmiş bir ekonomidir.
Şöyle bir rakamları hatırlayacak olursak -Tüketici Fiyat Endeksi bazında söylüyorum- 1983-2001 Türkiye ortalaması yüzde 65'tir, yaklaşık yirmi yıllık bir süreçte. 1994-2001 olarak aldığımızda -1990'lı yılların ortasından itibaren biraz daha hızlanıyor Türkiye'de enflasyon- yüzde 78,3'tür ortalama enflasyon.
Şimdi, 1999 yılında 57'nci Hükûmetin, Milliyetçi Hareket Partisinin de koalisyon ortağı olduğu Hükûmetin başlattığı makroekonomik programın ismi aslında -hep onu ifade ediyorum ben- bir dezenflasyon programıdır, enflasyonu aşağı çekme, enflasyonla mücadele programıdır. En önemli mücadele alanı da kamu maliyesi olmuştur. Şimdi, bu mücadele çerçevesinde, tabii, ekonomide ciddi reformlar yapılıyor enflasyonu aşağıya çekmeye yönelik olarak. 2002 yılına geldiğimizde, Türkiye'nin, o günkü Hükûmetin Tüketici Fiyat Endeksi hedefi yüzde 35'ti. Tabii, şimdi, bugünkü rakamlarla baktığımızda bu rakamlar biraz yüksek gibi geliyor ama her şeyi şartlarında değerlendirmek lazım. Yani yüzde 100'lere varan bir enflasyonu alan bir Hükûmet, ortalamaları da verdim, sadece tek bir yıl değil, ondan önceki, 2002'den önceki yaklaşık yedi, sekiz yılın ortalaması yüzde 78.
Hemen şunu ifade edeyim: 1990'lı yıllar, gelişmekte olan ülkelerin tamamı açısından enflasyonun çok yüksek olduğu yıllar. Yani, gelişmekte olan ülkelerin ortalaması da bizim Türkiye ortalamasının altında değildi, daha üzerindeydi. O gün yüksek bir enflasyon bütün dünyaya hâkimdi, bizde de vardı. Bu mücadele başlatıldı, 2002 yılında Hükûmet yüzde 35 enflasyon hedefledi ve 2002 yılı gerçekleşmesi de TÜFE bazında yüzde 29,7 oldu. Bu, o günün şartlarında baktığımızda çok önemli, çok ciddi bir başarıdır. Her şeyi şartlarında değerlendirmek lazım diye o yüzden söylüyorum.
Şimdi, bu mücadele programını, daha sonra hükûmet değişti Türkiye'de, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti de sürdürdü -bunu ifade etmemiz lazım- ve Türkiye'de enflasyon yüzde 6 küsurlara kadar düştü, 6,2'ye kadar enflasyonun geri geldiğini görüyoruz. Mesela, 2012 rakamı 6,7'dir. Fakat 2002'den sonra enflasyon Türkiye'de yeniden bir artma eğilimine girdi. Şimdi, 1990'lı yıllar, yüzde 78'li, 80'li yıllarda, gelişmekte olan ülkelerle hemen hemen paralel bir enflasyonumuz varken şu anda baktığımız rakamlarda -mesela, işte, en son rakamları birazdan vereceğiz, zaten herkesin de malumu- örneğin TÜFE'de yüzde 13 enflasyon geldi son ayda, ÜFE'de yüzde 17,3 geldi. Şimdi, şu anda gelişmekte olan ülkelerde kaç enflasyon? Yüzde 4-5 civarında. Yani, gelişmekte olan ülkelerden enflasyon açısından negatif bir şekilde, ciddi bir şekilde ayrışmış durumdayız. Dolayısıyla, bu mücadelenin, 6,2'lere kadar sürdürülen mücadelenin bundan sonra da devam etmesi gerekiyordu.
Şu anda, bugünkü enflasyon rakamlarında son on dört yılın en yüksek enflasyon rakamlarını yaşıyoruz. Bu, böyle küçümsenecek bir konu değil. Aklımızdaki, geçmişteki yüzde 70'leri, 80'leri düşünmeyelim, öyle bir dünya yok zaten. Türkiye de o mücadeleleri verdi, o reformları yaptı, o bedelleri ödedi. Bugün Türkiye'de daha düşük enflasyon olması lazımken, enflasyonun küçümsenmesinin, "Ya, 1-2 puan enflasyon beklenenin üzerinde gelmiş, ne olacak ki." şeklinde bakılmasının ben çok ciddi bir risk olduğunu... Hatta ben buna sosyal medya paylaşımlarımda "Çok ürkütücü." dedim. Mesela bir kısım bakanlarımızın beyanatları oldu "Ne olacakmış?" gibi, işi küçümseyen; bunlar hakikaten Türkiye açısından çok ürkütücü.
Unutmayalım ki enflasyon çok hızlı bozulabiliyor, çok hızlı artıyor. Bakın, size bir Venezüella örneği vereceğim; tabii, gerekçeleri farklı olabilir: Venezüella'da 2012 yılında enflasyon yüzde 21; 2017'de enflasyon tahmini, IMF tahmini yüzde 652 arkadaşlar. Yani dört beş yılda enflasyonun yüzde 20'den yüzde 600'e çıktığı bir ülkeyi konuşabiliyor insan. Dolayısıyla, enflasyon kritik bir konudur, enflasyon çok önemli bir konudur. Türkiye enflasyondan çok sıkıntı çekmiştir. Enflasyonu küçümsemememiz lazım, enflasyonla ilgili tedbirleri almamız lazım.
Önümüzdeki diğer bir risk ham petrol fiyatları. 2015-2016'da uluslararası ham petrol fiyatları çok aşağı geldi, bizim de bir şansımızdı bu. Şu anda ham petrol fiyatları da yükselmeye başladı. Bir yandan dolar kurunun yükselmesi, bir yandan ham petrol fiyatlarının yükselmesi, dolayısıyla kur ve petrol fiyatları üzerinden önümüzdeki dönemde bir enflasyon maliyetiyle tekrar karşılaşmamız ve bunun sürmesi ihtimalinin çok güçlü olduğunu düşünüyorum ben. Bu anlamda, Hükûmeti bu konuda daha dikkatli olmaya ve tedbirler almaya davet etmek istiyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.