| Konu: | (2/1355) esas numaralı 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/121) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 05.12.2017 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimiz, özü itibarıyla 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılan, hakkında ceza kovuşturması başlatılan ve yargılama yetkisini kötüye kullanmış olan yargıç ve savcılarla yürütülmüş olan davalar için hükümlüler lehine ya da tutuklular lehine -tutuklular bu kapsama da girebilir- ceza infazlarının durdurulması, tutukluların da özgürlüklerine kavuşmasını amaçlamaktadır.
Evet, bugünlerde yargıyla çok haşır neşiriz, gerçi bu dönem hiç bitmeyecek gibi ama bir "tiyatro" söylemidir almış başını gidiyor. Hani deniyor ya: "New York'ta yargı eliyle bir tiyatro oynanıyor. Orada bir çadır mahkemesi var." Ama şunu unutuyorlar bunu söyleyenler: Burada da prefabrik tiyatrolarla Demirtaş'ı yargılama sahnesi yarın değil öbür gün sergilenecek. Evet, maalesef, yargı eliyle tiyatro oynanabiliyor. Biz bu tiyatroyu uzun zamandır izledik ve hatta hâlihazırda milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın hapishanede olması, adımıza fezlekelerin hız kesmeden düzenlenmeye devam etmesi tiyatronun burada bütün gücüyle devam ettiğini de gösteriyor. Hukukla arası hiç de iyi olmayan Hükûmet bu oyunu dönemin rengine, kokusuna, dokusuna göre oynamakta oldukça mahir gerçekten. Günü geldi Ergenekon oldu, Balyoz oldu; günü geldi FETÖ oldu bu tiyatroların adı ve elbette bir zamanlar adına "KCK" dedikleri, şimdi isim bile vermeksizin tüm muhalifleri cezaevlerine sokmak için türlü yollar geliştirdikleri tiyatronun sonu ise nedense hiç gelmiyor. Hukuk devletinde yargının bağımsız olması ve hukuka bağlı olması temeldir, esastır ancak AKP Hükûmeti hukuku kendi lehine kullanmaya çalışıyor ve kendi hukukunu, kendi iktidarını korumak için hukuktan ciddi bir şekilde sapma içindedir.
Değerli milletvekilleri, elimde onlarca, yüzlerce hâkimin olduğu, ihraç edildiği, tutuklu olduğu ve hatta ceza aldığı yargıç ve savcıların isim listeleri var ve bu yargıç ve savcıların hangi davalarda mahkûmiyet kararı verdiklerini, hangi iddianameleri hazırladıklarını ve şu anda bu mahkûmiyet kararları sebebiyle kimlerin cezaevinde olduğunu uzun uzun anlatmak isterdim ama maalesef süreler çok kısıtlı olduğu için bunu anlatma olanağımız söz konusu değil. Ama şunu ifade etmek isterim ki: Birkaç tane mahkeme, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi ve benzeri birkaç mahkeme KCK dosyalarında da yargılamanın yenilenmesi yolunu kabul etmiştir ama diğer mahkemelerin tümü bu konuda Kürtler, muhalifler, HDP'liler, DBP'liler söz konusu olunca yargılamanın yenilenmesi yönteminden kesinlikle uzak durmaktadırlar. Bu kadar da değil. Şu anda milletvekilleri olarak bizler hakkındaki birçok fezleke FETÖ'den yargılanan, ihraç edilen ve tutuklanan savcıların imzasını taşıyor ve bu fezlekelerin sergisini bugün grubumuzda açtık. Gerçekten öneriyorum, özellikle iktidar partisi milletvekilleri gidip o sergiyi bir ziyaret etsinler. "Fezleke" dedikleriniz nedir bir görün. Orada neredeyse öksürüğümüze, adımımıza, ağzımızı açmamıza, hiçbir şey dememize gerek olmadan bulunmamıza savcıların fezleke hazırladığını göreceksiniz.
Bunlar çok tekil örnekler ama şunu da söylemek isterim ki Anayasa Mahkemesi şöyle bir karar verdi Selçuk Özdemir davasında, 26 Temmuz 2017 tarihli. Bir hâkim FETÖ soruşturmasından dolayı tutuklanıyor ve bunu AYM'ye taşıyor, en üst yargı organına. Anayasa Mahkemesi, uzun uzun, Fetullahçıların, o dönemde görev yapan savcı ve hâkimlerin nasıl hukuktan saptıklarını, nasıl kumpaslar hazırladıklarını Selçuk Özdemir kararında ayrıntılarıyla açıklamış, izah etmiş.
Şimdi burada, açıkçası -Ergenekon davasının savcısıydı biliyorsunuz bir dönemler AKP Genel Başkanı- BDP'li siyasetçilerin tutuklanması, HDP'lilerin tutuklanması için her dönem demeç veren Başbakan, daha sonra "Kandırıldık." demedi mi? Dedi. "Kandırıldık." dedi. Peki, burada, FETÖ yargıçlarının ve savcılarının hazırladıkları davalar konusunda da kandırılmış olmuyor mu? Madem öyle, gelin bu davaların yeniden görüşülmesi için Meclis bir irade ortaya koysun ve bu kanun teklifimizin kabulüyle en azından hukuksuz yargılamalara adalet konusunda bir kapı aralayalım diyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)