| Konu: | Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 30.11.2017 |
MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 505 sıra sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifi Yüksek Seçim Kurulunun teşkilat, görev, personel ve çalışma usul ve esaslarına ilişkin hususları düzenlemektedir.
Yüksek Seçim Kurulu, bilindiği gibi, cumhuriyetin temel organlarının düzenlendiği Anayasa'mızın "Üçüncü Kısım"ında sayılmaktadır. Anayasal bir kurul olduğu hâlde Yüksek Seçim Kurulunun müstakil bir teşkilatı ise bulunmamaktadır. Bu teklifle Kurulun müstakil bir teşkilata kavuşturulması sağlanmakta, değişik kanunlarda yer alan ilgili hükümler bir araya toplanmakta, görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmektedir.
Görüşmekte olduğumuz ikinci bölümde ise teşkilat, personel ve bunlara ilişkin geçiş hükümleri ile seçim müdürlüklerinin denetimine ilişkin esaslar yer almaktadır.
Değerli milletvekilleri, çoğulcu rejimlerin temeli özgür, eşit, serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayanmaktadır. Anayasa'mızın 67'nci maddesinde seçimlerin ve halk oylamasının serbest, eşit, gizli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yargı yönetim ve denetimi altında yapılacağı hüküm altına alınmış, 79'uncu maddeyle de seçimlerin yönetimi ve denetimine ilişkin görevler Yüksek Seçim Kuruluna verilmiştir. Bu düzenlemelerde, seçimlerin başlamasından bitimine kadar seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme, kesin karara bağlama, seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kuruluna verilmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun görev ve yetkilerinin ise kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Bu anayasal yetkileriyle Yüksek Seçim Kurulu, yalnız seçimlerin genel yönetim ve denetimini yürüten bir yapı olmayıp seçimlerin yargısal denetimini de yapan ve kararlarına karşı başka hiçbir merciye başvurulamayan bir kuruldur. Yüksek Seçim Kurulu yukarıda açıklanan ve günden güne artış gösteren seçim iş ve işlemlerini hâlen mezkûr birimleri aracılığıyla yürütmeye çalışmaktaysa da mevcut yapılanma etkili ve verimli bir hizmet sunumu için yetersiz kalmaktadır. Bununla birlikte Yüksek Seçim Kurulunun ve birimlerinin görevleri, personelin atanma usulü ve özlük işleri gibi esasen bir teşkilat kanununda düzenlenmesi gereken hususların 298 sayılı Kanun'da dağınık bir şekilde düzenlenmiş olması ve artan iş yüküyle değişen ihtiyaçlar karşısında kurulun bir kurum olarak da teşkilatlanmasına ihtiyaç bulunduğu açıktır.
Seçim beyannamemizde siyasi partiler ve seçim kanunları gözden geçirilerek siyasette demokratik ilke ve standartların hâkim olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılacağı, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bulundukları yerde kolaylıkla oy kullanabilmelerinin sağlanacağı, ayrıca seçimlerde oy kullanımının elektronik oylama yöntemiyle yapılmasının temin edileceği ve bu kapsamda SEÇSİS programı yerine millî bir yazılım sistemi geliştirilerek seçim sisteminin güvenli hâle getirileceği öngörülmektedir. Bu çerçevede müstakil bir teşkilat kanununun yürürlüğe konulması yanında bu yöndeki iyileştirici düzenlemelerin yapılması da seçimlerin sıhhati bakımından yerinde olacaktır.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak Yüksek Seçim Kurulunun Anayasa'da belirtilen seçimlerin düzen içinde yapılmasını sağlama görevlerini en iyi şekilde yerine getirmesi için bu teklifin yasalaşmasını istiyor ve destekliyoruz.
Bununla birlikte teklifteki bazı hususlara da işaret etmek istiyorum. Kurulun hizmet birimleri kanunda sayılmaktadır. Ancak ihtiyaç duyulabilecek bir alt birim ihdasının nasıl yapılacağı teklifte belirtilmemiştir. Bu konuda kurula bir yetki de verilmemiştir. Kurulun görevlerinin sayıldığı 6'ncı maddenin (d) fıkrasında "Bu kanunun uygulanmasına ilişkin konularda düzenlemeler yapmak..." gibi genel bir yetki yer alsa da alt birimleri oluşturma adına bir yetki verilmesi, olası ihtiyaçlar karşısında uygulama kolaylığı sağlayacaktır.
Teklifte genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı ve diğer personeli atama yetkisi kurul başkanına verilmiş, görevden alma konusunda yetkinin kimde olacağı belirtilmemiştir. Usulde paralellik ilkesi olsa da bu hususun açıkça maddede belirtilmesi uygun olacaktır.
Teşkilatta seçim uzmanı ve seçim uzman yardımcısı unvanlı personelden oluşacak bir kariyer meslek oluşturulmaktadır. Esasen bu alanda süreklilik arz edecek bir yapı oluşturma gayreti içinde uzmanlık müessesesi makul olmakla birlikte, yargı kuruluşlarının politika üreten kurumlar olmaması sebebiyle bakanlık ve bağlı kuruluşlardaki uzmanlık yerine bu kuruluşlarda raportörlük veya tetkik hâkimliği sistemi bulunmaktadır. Yüksek Seçim Kurulunun da yargı kurumu olması sebebiyle benzeri bir yapılanma daha uygun olacaktır.
Başkan, uygun gördüğü personeli, teklifin 10'uncu maddesinin (6)'ncı fıkrasına göre, kuruldan gönderebilecek ve gönderilen personel müktesep haklarına uygun olarak Adalet Bakanlığınca, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı kadrolarına atanabilecektir. Ancak bu düzenleme yapılırken personel arasında herhangi bir ayrıma gidilmemiş ve kadro şartı gibi bir kriter de konulmamış olması sebebiyle genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı dâhil 657 sayılı Kanun'a tabi personelin tamamı bu kapsamda değerlendirilebilecektir.
Ayrıca düzenlemenin sürekli bir hüküm olması ve bir ölçünün, gönderilecek personel dâhil bir kriterin konulmaması nedeniyle uygulama, bazı personelin keyfî olarak kurul dışına gönderilmesine, kazanılmış hakların ihlal edilmesine ve kurul personelinin sürekli olarak tedirginlik yaşamasına neden olacaktır. O sebeple bu hükmün çıkarılması yahut geçici düzenleme şeklinde tanzimi yerinde olacaktır.
Kamuda görev yapan bazı idari personelin nüfusa kayıtlı olduğu ilçede görev yapamaması durumu, memurların yer değiştirmelerine ilişkin genel yönetmelikte geçmişte yer almaktaydı ancak bu düzenleme daha sonra kaldırıldı. Sadece emniyet personeli için özel bir düzenlemeyle böyle bir sınırlama mevcuttur.
Gerekçede belirtilen tarafsızlık hususunu önemsemek ve bu çerçevede sınırlama getirilecek olmasını mümkün görmekle birlikte, birçok parametre varken tarafsızlığın teminini sadece memurların memleketine, nüfusa kayıtlı olduğu yerde çalışmasına indirgemenin doğru sonuç vermeyeceğini belirtmek istiyorum.
Diğer taraftan, hâlen idari kadrolarda bulunanların görevlerinin bu kanunun yürürlüğe gireceği tarihte sona ereceği, tekrar atanamayanların ise Devlet Personel Başkanlığına bildirileceği ve bu kurum tarafından başka kurumlara nakledileceği düzenlenmektedir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18'inci maddesi yönetici görevlerinden alınan personelin hangi kadrolara atanacağı ve hakları konusunda genel bir düzenleme yapmış olduğundan, söz konusu personeli de bu kapsamda değerIendirecek bir düzenleme daha isabetli olurdu.
Yine bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte nüfusa kayıtlı oldukları ilçelerde görev yapan seçim müdürleri ile bulundukları yerde altı yıldan fazla görev yapmış seçim müdürleri, çıkarılacak yer değiştirme yönetmeliğinin yürürlüğe gireceği tarihten itibaren en geç bir ay içinde rotasyona tabi tutulacaktır. Bu düzenlemede de mevcutlar için farklı bir uygulamaya gidilmesi ya da daha uzun bir geçiş süreci tespit edilmesi; memurların çocuklarının eğitimleri ve benzeri sebeplerle bir mağduriyet yaratılmaması bakımından uygun olacaktır.
Son olarak da yardımcı hizmetler sınıfından çeşitli unvanlarda kadro ihdas edilmesine değinmek istiyorum. Kamuda yardımcı hizmet anlamındaki işlerin çoğunlukla hizmet satın alma yoluyla karşılandığı bilinmektedir. Bu çerçevede yardımcı hizmetler sınıfı personeli tedrici olarak azaltılmaktadır. Esasen mübaşirler başta olmak üzere bu sınıftaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi yönünde tartışmaların ve çalışmaların olduğu da bilinmektedir. Nitekim bizim de bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi olarak Meclise sunulmuş kanun teklifimiz bulunmaktadır. Bu nedenle kadroların diğer hizmet sınıflarından ihdası daha uygun olurdu diye değerlendiriyoruz. Bu düşüncelerle kanunun hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)