| Konu: | Mısır'da El Ravda Camisi'ne düzenlenen saldırıda ölenlere Allah'tan rahmet dilediğine, Amerika'da devam eden davaya ve Rıza Sarraf'ın ifadelerine, yaşanan bu mahkeme olayının millet vicdanında bir kumpas olarak değerlendirildiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 30.11.2017 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, Mısır Kuzey Sina'da DEAŞ örgütü tarafında El Ravda Camisi'ne düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısı 310 kişiye çıktı, bunların 27'si çocuk; hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. 24 Kasım Cuma günü yaşanmıştı bu hadise. Türkiye de 27 Kasım günü bir günlük millî yas ilan etmişti. Aslında bu coğrafyada peş peşe canlı bombalarla nasıl kitlesel kıyımlar yapıldığını her gün haberlerde görüyoruz. Orta Doğu coğrafyasında insanların ölümü kimi ülkelerde, gelişmiş ülkelerde nasıl bir anlam ifade ediyor? Zannediyorum, buradaki bütün siyasi partiler o konuda bir kanaat sahibidir. 40 kişi, 50 kişi, 100 kişi ölmüş, bunun bir değeri yok. İnsanları birer kemiyet olarak görüyorlar, birer keyfiyet olarak değil. Aslında, şu coğrafyada yaşanan kan, vahşet, dram, bütün bunlar bu coğrafyadaki insanların aralarındaki her tür tartışmaya, siyasi rekabete, farklılıklarına rağmen kaderlerinin nasıl ortak olduğunu, nasıl birbiriyle bağlantılı olduğunu gösteren bir hadisedir. Öncelikle bunun altını çizmek istedim.
İkincisi: Bu Amerika'daki dava konusu.
Türkiye'de 6'ncı Filo meselesinden bu yana Amerika'nın siyasetini, attığı her adımı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...emperyal bir ülkenin stratejisi ve taktiği olarak görenler, böyle bir müktesebat oluşturanlar, şimdi Amerikan adaletinin uluslararası bir davaya ilişkin yaptığı yargılamayı adaletin tahakkuku olarak değerlendirmiyorlar mı, insan aklını yiyor yani o müktesebat ve bugünkü yaşananları yan yana koyduğunuzda bana çok tuhaf geliyor, eminim milletimize de tuhaf geliyordur.
Rıza Sarraf denilen adam konuşuyor. Savcı soruyor: "Niçin daha önceki beyanların yalandı?" diyor. "Çünkü kendimi kurtarmak istiyordum." diyor. "Peki, şimdi..." "Şimdi doğruyu söylüyorum." Niçin? Çünkü yine kendini kurtarmak istiyor. Acaba doğruyu söylüyor mu? Bırakın her türlü tartışmayı, siyasi pozisyonu, her şeyi, bu adam orada nasıl bir anlaşmaya vardı, ne söyleyerek kurtuluş ümidini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bostancı, sözlerinizi tamamlayın.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...dün yalan söyleyerek elde etmek istediği -ki sonuçta insani bir şeydir, çıkmak istiyor- bugün savcılıkla iş birliği içerisinde söylediklerinin doğruluğuna kim ölçü teşkil edecek, ne ölçü teşkil edecek? Daha ne olup bittiğini bilmeden, söylenen her sözün arkasından adaletin tecelli ettiği gibi bir izlenim yaratmaya çalışmayı da ayrıca çok yanlış bulurum. Siyaseten söyleyebilirsiniz ama bütün bunların millet vicdanında bir karşılığı var. Milletin vicdanında bunun karşılığı, yaşanan bu mahkeme olayının bir kumpas olduğudur.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bostancı.