GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kendisine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilliği onurunu verenlere teşekkür ettiğine ve yapacakları yasama ve denetim çalışmalarının hayırlı olmasını dilediğine ilişkin konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:29
Tarih:28.11.2017

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri, ilk kez oturduğum riyaset makamında yaşadığım yoğun duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, hepimizin malumu olduğu üzere ülkemizin yer aldığı coğrafya dünyanın en zor coğrafyası. Ülkemiz sırf bu konumu nedeniyle tarihin her döneminde türlü zorluklarla baş etmek zorunda kalmıştır. Her defasında bu zorlukların üstesinden gelmiştir. Bizim Meclisimiz yeryüzünde eşi benzeri olmayan "gazi" unvanlı yüce bir Meclistir. Bu ruhunu hiçbir zaman kaybetmemiştir. Bizim Meclisimiz İstiklal Savaşı'mızın destanıdır, millet egemenliğinin vücut bulmuş hâlidir, millî iradenin merkezidir, demokrasinin kalbidir. Bizim büyük onurumuz, bütün mazlum milletlerin de umut ışığı, yol göstericisi, büyük devlet adamı, Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921'de söylediği gibi "Millet ve memleket adına ve hesabına tek başvurulacak yer yüksek Meclistir. Bu yasal hakkı, bu millî hakkı, bu doğal hakkı hiçbir sebep ve bahaneyle ve hiçbir düşünceyle, hiçbir kimseye ve hiçbir kurula terk edemeyiz." Gerçekten de, hiç kimsenin, hiçbir makam ve kurumun gücü, bu büyük milletin Meclisinin gücünden üstün değildir. Aksini kabul etmek, kendimizi, varlığımızı inkâr etmek anlamına gelecektir.

Sayın milletvekilleri, Türkiye'nin ve Meclisimizin önünde acil çözüm bekleyen önemli sorunlar var. Ne yazık ki içte ve dışta, adalette, hukukta, eğitimde, sağlıkta, tarımda, turizm ve sanayide, kısacası ekonomide çok ağır sorunlarla karşı karşıyayız ama eminim, bu yüce Meclisin kudreti, el ele vererek her türlü zorluğun üstesinden gelmeye yetecektir, tıpkı doğrudan ülkemizin bütünlüğünün, bağımsızlığının hedef alındığı 15 Temmuz ihanetini bertaraf etmekte olduğu gibi. Büyük Şairimiz Nazım'ın Kuvayımilliye Destanı'nda söylediği gibi: "Ateşi ve ihaneti gördük./Dayandık, dayanmaktayız..."

Sevgili arkadaşlarım, yüce Meclisin saygınlığı her şeyin üzerindedir. Bu saygınlığın korunması hepimizin ortak sorumluluğudur. Unutmayalım ki Meclisteki tavırlarımızla, sözlerimizle, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize, çocuklarımıza rol model olmalıyız. Söz, kalpten çıkarsa kalbe kadar girer; dilden çıkarsa kulağı aşmaz.

Yeri gelmişken, istişare ve birlikte çalışmanın önemine de değinmek istiyorum. Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan başkalarının da aklını kullanır. Önemli olan, "Bugün, ülkemiz için birlikte daha iyi, daha güzel neler yapabiliriz?" sorusunu her gün kendimize sormak olmalıdır. Bugüne kadar milletçe birçok şeyi başardığımız gibi, bundan sonra da başaracağımızın inancı ve kararlılığına sahip olmalıyız.

Ben de bu onurlu görevi yerine getirirken Anayasa'mıza, İç Tüzük'ümüze, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı kalacağımı, tarafsızlık ve adalet içinde davranacağımı belirtmek isterim. Evet, tarafsız olacağım; evet, herkese eşit mesafede olacağım ancak ayrılmayacağım ilkeler Atatürk ilkeleri olacak, demokratik, laik cumhuriyet olacak, insan hakları olacak, düşünce özgürlüğü olacak, söz söyleme hakkına saygı olacak.

Sevgili arkadaşlarım, bu görevde temel güvencem siz değerli milletvekilleri olacaksınız. Beni bu göreve seçen, öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi Grubundaki arkadaşlarıma, Genel Kurulda bulunup oy veren siz değerli milletvekillerimize ve elbette bana Mecliste kendilerini temsil etme onurunu veren Bilecek halkına içtenlikle teşekkür ediyorum.

Bu dönemde yapacağımız hizmetlerimizin, yasama ve denetim çalışmalarımızın milletimize hayırlı olmasını, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)