GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

.

NİHAT AKDOĞAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı torba Kanun Tasarısı'nın 123'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu maddeyle birlikte belediyelerin bütçelerine dönük bir kısıtlama getiriliyor. Toplumsal yaşamda hizmet alma yeri olan yerel yönetim bütçelerine İller Bankası aracılığıyla müdahale etmeyi kabul edilemez buluyoruz. DBP belediyelerine kayyum atanırken kendi belediyelerinde ise rızalarıyla ayrılmaları ve belediye meclisinin yeni başkanını seçmelerine olanak tanınıyor. Bu, apaçık bir ayrımcılıktır, bir ötekileştirmedir ve bu toplumun hür iradesine dönük bir saldırıdır.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürütülen yerel yönetimlerle ilgili müzakerelerde Türkiye'nin çekince koyduğu maddelerden biri de "Yerel makamların idari denetimi, denetleyen makamın müdahalesinden korunması amaçlanan çıkarların önemiyle orantılı olarak sınırlandırılmasını sağlayacak biçimde yapılmalıdır." maddesiydi. Bu madde, belediyelere müdahalenin kabul edilemez olduğunu göstermektedir çünkü denetlenen makam her türlü demokratik olmayan girişimler için kendine yeni alanlar açabilecektir. Kayyum atayan irade, onlarca konuda müdahale gerekçelerini ve alanlarını bulacaktır.

Hakkâri'den söz etmem gerekirse: Seksen yıllık belediyenin logosu bu süreçte değiştirildi. O logo hiçbir partinin değildi, seksen yıl önce, ortak bir kararla Hakkâri'ye sembol olarak seçilmişti. Bizim dönemde hiçbir arkadaşımız "Bu logoyu sembol olarak seçmedik, bize ait değildir." demedi. O logo son olarak kayyumunuz tarafından, atadığınız kayyum tarafından değiştirildi.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - O kayyum Hakkâri'ye hizmeti getirdi, hizmeti. Siz Hakkâri'ye ne yaptınız, onu söyleyin.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sen ne biliyorsun? Bölgeye hizmet getirmiş ya! Hayret bir şey!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Ben biliyorum, ben görüyorum. Ne yaptığınızı da görüyorum, ne yaptığınızı da biliyorum.

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Yerine, Hakkâri'yle hiçbir alakası olmayan, ırkçı, faşizan, kendi dünyalarıyla ilintili renkten başlanarak yenisi getirildi. Aynı şey Yüksekova Belediyesinde de yaşandı. Kürtçe ve Türkçe olan tabela değiştirilerek sadece Türkçe tabela asıldı. Şemdinli Belediyesine atanan kayyum ise atandıktan sonra belediye kapısına kilit vurdu; belediyeye gelen vatandaşlara ve çalışanlara "Belediye kapısı kapalı. Gidin, çağırdığımızda gelin." diyerek belediyeyi halka ve çalışanlarına kapatmıştır. Yerel yönetimler demokratik ve çoğulcu siyasetin temellerinden biri olduğuna göre, bu yapılanların kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur.

Hizmetlerin merkezîleştirilme nedenleri: Kamu gelirleri ile yerel yönetim gelirleri arasında önemli bir bağlantı bulunmaktadır. Avrupa'da kamu gelirleri ile kamu harcamalarının oranı yerel ve merkezî yönetim arasında yarı yarıya kabul edilmesine rağmen, Türkiye'de -bu oranı yaklaşık olarak söylüyorum- bir aşağı bir yukarı, yüzde 15'i yerel yönetimler, yüzde 85'i merkezî Hükûmet tarafından kullanılarak kamu harcamaları yapılmaktadır. Eskiden beri yerel yönetimler tarafından yapılmakta olan bazı hizmetler maalesef, AKP'nin yeni Türkiyesinde, merkezî yönetim tarafından müdahale edilerek kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirilmeye başlanmıştır.

Merkezî yönetim ile yerel yönetimlerin toplam kamu harcamaları içerisindeki payları incelendiğinde, hizmetlerin giderek merkezîleştirilmekte olduğu kolayca görülecektir. Yerel yönetimlerin özel ve güçlü kuruluşlar olabilmeleri için en önemli unsur, bunların mali bakımdan merkezî yönetime bağımlı olmayacak ölçüde yeterli mali kaynaklara ve bu kaynakları kullanacak bağımsız karar organlarına sahip olmaları gerektiğidir. Türkiye'de yerel yönetimlerin mali yapılarına bakıldığında gelir kaynaklarının yetersiz kaldığı ve kaynak bakımından merkeze bağımlı olduğu görülmektedir. Yani bu maddeyle beraber yerel yönetimlerin bütçelerine merkezî yönetim tarafından bir darbe vurulmaktadır.

Değerli arkadaşlar, özellikle seksen yıllık süreçte, hani daha önce CHP'nin, Demokrat Partinin iktidar olduğu yerde, Hakkâri'nin Belediye logosu: Tam seksen yıllık, işte, Hakkâri'nin renklerinin tümünün içerisinde olduğu... Bizim on beş yıllık iktidar olduğumuz süreçte hiçbir şekilde müdahale edilmedi. Bakın, bu, sizin getirdiğiniz, kayyumun ortaya koyduğu. Zihniyete bakın! Bu renk...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika rica edebilir miyim.

BAŞKAN - Peki Sayın Akdoğan, toparlayın lütfen.

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Bakın, şu: Bunun Hakkâri'yle ne alakası var? Bunun Hakkâri'yle alakası var. Seksen yıllık süreçte oluşan bir kültürün sonucu bu oluştu. Bu nedir? Hakkâri sadece AKP'yle birlikte mi var olacak?

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Sadece simge üzerinden gidiyorsunuz, hizmet üzerinden gitmiyorsunuz. Ne hizmet yaptığınızı anlatın orada, ne hizmet yaptığınızı anlatın. Ne yaptınız orada?

NİHAT AKDOĞAN (Devamla) - Bakın, miladı kendileriyle başlatanlar, dikkat edin, o başlattığınız tarihle siz kendinizi çöp sepetine koyuyorsunuz, bunu da bilginize sunuyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.