GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, ben bu vesileyle, aslında bu madde kapsamında, maddeden biraz daha bağımsız bir şekilde, 5018 sayılı Kanun'un çok önemli unsurlarından bir tanesi olan kamuda iç denetim konusunda düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum çünkü bunu, biz, grup önerisi şeklinde vermeyi planlıyorduk ancak büyük ihtimal -şu andaki havaya göre- bugün eğer Meclis çalışmazsa grup önerisi veremeyeceğimiz için bunu maddede konuşmak yönünde bir eğilimimiz oldu.

Şimdi, kamuda iç denetim 5018 sayılı Kanun'la sisteme girdi. 5018 hakikaten reform niteliğinde bir kanundur, ben bunu hep söylüyorum. Bu Hükûmet döneminde 2003 yılı Aralığında çıktı, çalışmaları ta 1999, 2000'den başlamıştır. Teknisyen olarak çalışmaların başından itibaren biz de bunların içerisinde bulunduk. Tabii, 5018 bir reformdur ancak 5018'in, bütçe kanunları çerçevesinde, çok kritik maddelerinin de zaman içerisinde uygulanmadığını, hatta değiştirildiğini ifade etmek isterim. Aslında Hükûmetin biraz acemiliğine geldi, bugün olsa bu kanunu böyle çıkarmaz, orası anlaşıldı çünkü oralardan, bu reformun bir kısım unsurlarından bugün geri adım atılıyor, bu da ayrı bir husus.

Şimdi, on yıl, İç Denetim Koordinasyon Kurulu... İç Denetim Koordinasyon Kurulu diye bir kurul var, bu kurul kamuda iç denetime ilişkin yönlendirme faaliyetini yapan kurul. Sayın Müsteşarla bu kurulda birlikte de çalıştık. Bu kurul önemli birtakım fonksiyonlar da üstlendi. Fakat maalesef, ifade etmem gerekir ki -bugün bu yolsuzlukla ilgili konuşmada da dile getirdiğim gibi- iç denetim, ileri ekonomilerde, gelişmiş ekonomilerde, gelişmiş ülkelerde olan bir sistem olmasına rağmen, Türkiye'de -yaklaşık işte on yılın üzerinde bir süre oldu, 2006'da sistem tam devreye girdi- on bir yıl olmasına, on iki yıl olmasına rağmen bu sistem maalesef bazı engellemelerle karşı karşıya kaldığı için çok düzgün bir şekilde de çalışmıyor, biraz da aslında çalıştırılmıyor. Kamuoyuna bu anlamda şikâyetimi de ifade etmek istiyorum.

Şimdi, aksaklıklardan bir tanesi: Bir defa, aslında çok nitelikli iç denetçiler var, sertifika alıyor; İç Denetim Koordinasyon Kurulu bunlara sertifika vermiş, eğitimlerini tamamlamışlar. Kamuda toplam 2.075 iç denetçi kadrosu varken bugün bunun sadece 906'sı dolu. Özellikle kamu mali yönetiminin ana unsurları olan bazı kurumlarda iç denetim kadrosunun doldurulmadığını da müşahede ediyoruz, üzüntüyle müşahede ediyoruz. Bunlara örnek vermek gerekirse, örneğin Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık -tek tek saymayacağım- bunlar hiç iç denetçi çalıştırmıyor. İçişleri Bakanlığı 25 kadrosuna rağmen 7 iç denetçi çalıştırıyor, bu son derece az; Dışişleri Bakanlığı 15 kadroya rağmen sadece 1 iç denetçi çalıştırıyor; Maliye Bakanlığının 35 kadroya rağmen sadece 7 kadrosu dolu. Maliye Bakanlığı, özellikle 5018 sayılı Kanun'un sahibi olan Bakanlık iç denetçi istihdamında son derece cimri davranıyor, 35 kadrosunun sadece 7'sini kullanıyor. Ekonomi Bakanlığının 15 kadrosu var, sıfır iç denetçisi var; Kalkınma Bakanlığının -benim eski kurumum- 10 iç denetçi kadrosu var, 6'sı doldurulmuş. Burada ben Gelir İdaresi Başkanlığını, aslında onu söylemeye çalışıyorum; onun şeyini arkadaşlar notlara almamışlar ama bildiğim kadarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı da iç denetçi kadrolarını doldurmuyor.

Arkadaşlar, bu, şu açıdan önemli: İç denetim, normal bir teftiş değil yani daha çok hani böyle danışmanlık faaliyeti ve kuruma değer katacak bir şey; böyle, bir suç bulma güdüsüyle hareket eden bir denetim faaliyeti değil yani süreçleri iyileştirmeye, temelde işte kurumdaki verimsizlikleri gidermeye yönelik bir faaliyet. Böyle olmasına rağmen iç denetim kadrolarının dolu olmaması aslında son derece üzüntü verici bir şey. Buradan da Maliye Bakanlığımıza ve diğer kurumlarımıza bu anlamda, iç denetim kadrolarının doldurulması ve bunun en sağlıklı bir şekilde çalışması açısından gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Çok kritik meselelerden bir tanesi -notumda epeyce hususlar vardı ama onlara fırsat olmayacak- iç denetim ile teftiş arasında sağlıklı bir görev ayrıştırması yapılamadı maalesef. Aslında kanunda bu var fakat teftiş kurullarının burada birtakım dirençleri var. Hükûmet tarafından bu netleştirmenin yapılması...

Teftiş gerekli yani yolsuzluk, özellikle soruşturma anlamında teftiş çok gerekli ama diğer alanların iç denetime bırakılacak şekilde bu ayrıştırmanın yapılması lazım. Hükûmetin on bir yıldır bu konuda tam bir tavır takınamamasından dolayı bu sistem, reformun bir ayağı sakat olarak devam ediyor. Bunun önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da yüce Meclisin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Usta.