GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 110'uncu maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de AKP iktidarları döneminde çıkarılan her yasa, her çalışma ve her söylem sermayenin çıkarlarını korumuştur. Meralar, tarım alanları, yaylalar sermayeye peşkeş çekilmiştir. İşçinin, emekçinin hakkını savunmak yerine en temel haklarını ellerinden alarak grevi bile demokratik bir direniş olarak, hak olarak değil, sermaye sahibine saldırı olarak gördünüz. Sermayeyi bu kadar zengin etmeye çalışırken oluşan her ekonomik kaybın faturasını fakirin, fukaranın omuzlarına yüklediniz. Sizlerin yaptığı her mega proje halka yüklenen bir mega vergi hâline dönüştü. Holdinglerin, şirketlerin vergisini sıfırlayan Hükûmet, oluşan vergi açığını halktan dolaylı vergilerle kapatmaya çalışıyor. Halk artık geçinemeyecek duruma geldi.

Bakın, TÜİK verilerine göre, sabit gelirlilerin yılbaşına göre dokuz ayda alım gücü yüzde 10 düştü. Emekçilerin satın alma gücü enflasyon nedeniyle hızla eriyor. Ekonomik sorunun temel nedeni devletin obez yapısıdır. Bir yandan, "İtibarda tasarruf olmaz." diyerek devletin bütün kademelerindeki harcamaları meşrulaştırıp diğer yandan, toplumun ekmeğindeki gramajı israf olarak değerlendiriyorsanız burada ciddi anlamda problemler var demektir.

Değerli milletvekilleri, bu ülkede ekonominin yanında demokrasi alanında da bir garabet yaşanmaktadır. AKP iktidarı aynı ülkede doğu ve batı demokrasisi diye iki farklı yaklaşım sergilemiştir. İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde belediye meclisi kendi başkanını seçerken kayyum illerinde bunu bir hak olarak görmemektedir. Birçok il kayyuma teslim edilmiş, toplum kayyum insafına terk edilmiştir. Batı demokrasisinde yasalar esas alınırken doğu demokrasisinde saray esas alınmıştır. Belediye binalarının önü küçük karakollara çevrilmiş, halka hizmetle yükümlü alanlar âdeta askerî bir sığınak olmuştur. Kayyumların meşruluğunu korumak adına masum birçok belediye başkanını cezaevlerine attınız. Hepsinin dosyası fotokopiyle çoğaltılmış gibi "gizli tanık" ibareleriyle dolu. Ekonomik hiçbir usulsüzlük bulamadığınız, haklarında hiçbir suç üretemediğiniz başkanlarımız OHAL gücüyle tasfiye edildi. Yetmedi, ailesinde memur varsa KHK'lerle ihraç edildi. Cezaevine gönderilen belediye başkaları F tipi hücrelerde tutuldu. Yine, OHAL yetkisiyle anne, baba, eş, çocuk ve kardeş dışında aileden kimseyle görüşmesine izin verilmedi. Hatta, ailelerinden uzak illere gönderilerek aileleriyle bile görüşmeleri engellendi.

Sizlerin atadığı kayyumların ilk hedefi, bugün hâlâ meşruluğu tartışmalı olan referanduma yönelik devlet gücünü kullanarak "hayır" diyenleri tehdit etmek oldu. Adilcevaz Belediyesi AKP'nin olduğu için kayyum atanmadı ama kaymakamı bir kayyum gibi hizmet verdi. Köy muhtarlarını çağıran kaymakam "hayır" çıkarsa ellerinden mühürlerini alacağını söylemişti. Ben bunu sekiz ay önce İçişleri Bakanına sordum. Ben bu önergeyi verdiğimde muhtarlar hâlâ görevdeydi. Muhtarlar bugün kaymakam tarafından görevden alındı, İçişleri Bakanı lütfedip bir cevap dahi vermedi. Toplum iradesinin sizlere ne ifade ettiği de bu uygulamalarınızla açık bir şekilde görülmektedir.

Hani sizin daha önce bir çağrınız vardı ya "Çok hevesliysen çıkar cübbeni, siyasete soyun." diyordunuz. Bu kayyum belediye başkanlarına da çağrım, kendinize çok güveniyor ve kendinizi çok başarılı buluyorsanız ilk seçimde aday olun, yapılacak adil bir seçimle halk sizi sıfırlamasını bilir.

Değerli milletvekilleri, Mısır'da Sanae Al-Beltage adında bir kadının kocası rejim güçleri tarafından El-Akrab hapishanesine atılmış, 17 yaşındaki kızları keskin nişancılar tarafından öldürücü bir darbe almış, 4 oğlu da hapse atılmış, doktor olan kocasının hastane ve mal varlığına el konulmuş. Adalet arıyor ve bizlerin adalet için sesimizi yükseltmemizi bekliyor. Zannedersem bu yazı hepinize gelmiştir, kısaca değineceğim: "Merhamet masum bir duygudur, sadece temiz kalplere misafir olur."

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.