GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

LEZGİN BOTAN (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Aslında az önce ifade edilen trafik kazası olayı; zırhlı araçların şehir merkezinde hız limitini aşarak kontrolsüz bir şekilde onlarca ölümle sonuçlanan bu vakalarda ciddi bir siyasi sorumsuzluğun olduğunu ifade etmek istiyorum ve özellikle valilerin, kaymakamların ve yetkililerin ciddi bir şekilde uyarılması gerektiğini burada ifade etmek istiyorum. Çünkü bunlar artık istisnai olaylar veya sıradan trafik kazaları olmaktan çıktı. Buna özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum ve kızımıza şimdiden geçmiş olsun diliyorum.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu ve üç yüz seksen iki gündür rehin alınan eş genel başkanımızı ve milletvekili arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Meclise sunulan torba yasayla ekonominin en ağır vergi artışlarının yine halkın sırtına yıkılacağını şimdiden öngörüyoruz. Özellikle ücretli emekçileri ağır vergi yükü altında ezmesiyle; bütçe kaynaklarını savunma sanayisi başta olmak üzere yerli ve yabancı sermayeye transfer etmeyi kolaylaştırmasıyla, yeni özelleştirmeleri gündeme getirmesiyle ve her açıdan bakıldığında 2018 yılı, daha zor zamanların kapıda olduğu sinyalini şimdiden vermektedir.

Değerli arkadaşlar, AKP Hükûmeti on beş yıllık iktidarı boyunca başarısız bir şekilde süregelen ekonomi politikalarının çöktüğünü halktan gizlerken, aynı zamanda, halkın sırtına yükleme hazırlığı içerisinde olduğu bu torba yasa, açıkça durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. (Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen... Sayın milletvekilleri...

LEZGİN BOTAN (Devamla) - Hükûmet, patronların elde ettiği kazanç ve kârlarıyla doğru orantılı vergi artışları yapmak yerine her fırsatta onlara yüksek miktarda vergi indirimi uyguluyor ya da "vergi uzlaşması" adı altında birikmiş vergi borçlarının tamamına yakınını her kalemde siliyor.

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, yakın zamanda, 2011 yılında Van'da 2 tane deprem oldu ve Van esnafı ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı ve bu kriz hâlen derinleşerek devam ediyor. O dönemin Hükûmeti, Van esnafına büyük sözler vermişti; yazılan çekler, yazılan senetler ertelenecekti veya yok hükmünde sayılacaktı. Ancak Van halkına verilen bir söz daha vardı, vergi terkini konusunda o dönem olayın sıcağı sıcağına birtakım sözler verilmişti ve Van esnafının toplam borcu o zaman 600 küsur milyar lira ediyordu ve defalarca bunu gündeme getirmemize rağmen vergi terkinine yaklaşılmadı, hatta disiplin affına dahi çok mesafeli davranıldı. Ancak bir holdingin, Cengiz Holdingin -neredeyse bütün Van'ı, 1 milyon 200 bin kişilik bir kenti ve esnafı rahatlatacak bir vergi terkini yerine- bir kişinin 470 milyar borcunu silmeyi tercih etti Hükûmet. Dolayısıyla Hükûmet, sürekli, emekçilerden, ezilenlerden, çalışanlardan yana değil, daha çok patronlara ve kendi rant çevrelerine yönelik politikalar izlemektedir. Bu torba yasalarda da gördüğümüz olay budur. Bu torba yasalarda da Hükûmet yine elini yoksulun cebine sokuyor; elini yine emekçinin, işçinin cebine sokuyor. Yine gözünü asgari ücretlinin cebine dikmiş ve oradaki insanlarımıza vergi borcunu, içeride ve dışarıda derinleştirdiği, dayattığı savaş politikasının bütün yükünü bu yoksul kesimlerin sırtına yüklemekte; bu torba yasayla da bunu yapmaya çalışmaktadır.

Aslında, evet, bütün arkadaşlar da açıkladılar, 24 Kasım yaklaşıyor. 24 Kasımda, şu an binlerce üniversite mezunu değişik iş kollarında atanmayı bekliyor ve özellikle öğretmenlerimiz. Ama maalesef kanun hükmünde kararnameler ile olağanüstü hâl politikasıyla özellikle muhalif olan sendika KESK'e bağlı şubeler, KESK'e bağlı iş kolları bu KHK'lerin en büyük hedefi hâline geldiler ve yüzlerce öğretmen haksız bir şekilde, sadece MİT raporlarına, istihbarat raporuna dayalı olduğu iddia edilen, ne olduğu belli olmayan ve yargı yolunun kapalı olduğu bir şekilde... Âdeta devlet kendi yurttaşına, kendi memuruna kumpas kuruyor, şantaj yapıyor. Bu, bir tür şantajdır arkadaşlar. Gizli tanıkmış, yok işte MİT raporuymuş ve MİT raporunun ne olduğu kişi tarafına da verilmiyor ve ayın 24'ünde de biz bu şartlar altında Öğretmenler Günü'nü kutlamış olacağız. Bunu hangi yüzle kutlayacağız? Ben buradan bu Meclise soruyorum: 100 bin, 200 bin öğretmen açığı varken ve öğretmenler şu an âdeta Demokles'in kılıcı gibi KHK'lerin sultası altında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LEZGİN BOTAN (Devamla) - ...ne yapacaklarını bilmezken burada biz 24 Kasımı karşılayacağız. Bu vesileyle 24 Kasımı buradan kutlarken öğretmenlerimiz üzerindeki o KHK zulmünü kaldırın, yargı yolunu açın ve öğretmenler kendi hakkını, hukukunu arayabilsin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Botan.