GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

MHP GRUBU ADINA KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önerge üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, dün gece bülteninde kulak misafiri olduğum bir bilgiyi paylaşmakta yarar var diye düşünüyorum konuyla dolaylı bir bağlantısı olduğu için. Dün 21 Kasım Dünya Televizyon İzleme Günü'ymüş ve yapılan araştırmalara göre de kişi başına düşen izleme oranı üç yüz dakikanın üzerine çıkarak birinci olarak Türkiye televizyon izlemede kategoriye girmiş. Buradaki yorumu siz yüce Meclisin üyelerine ve Türk kamuoyuna bırakıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, son yıllarda yaşanan ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlardan kaynaklanan toplumsal travmalar gittikçe artmakta ve buna bağlı olarak bunalımlar, cinayetler ve aile trajedileri yaşanmaktadır. Yaşanan bütün bu sorunlar ve sıkıntılara çözüm üretmede, demokrasilerin üç erkine ilave bir güç olarak eklemlenen medyaya da çok büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Birçok yükümlülüklerinin yanı sıra, aynı zamanda toplumsal ve kültürel değerlerin korunmasını hedefleyen ülkelerde medyadan beklenen, toplumda yapıcı ve eğitici yaklaşımları destekleyici katkılarda bulunmaktır. Ülkemizde ise son zamanlarda özellikle bazı televizyon programları böyle bir yüksek misyondan uzak bir yayın mantığıyla hareket etmekte ve bunun sonucunda da kısa vadede, yukarıda kısaca değindiğimiz sorunların, cinnetlerin, cinayetlerin, bunalımların ve trajedilerin artmasına neden olmaktadır; uzun vadede ise toplumsal ve kültürel yozlaşmayı tetiklemektedir.

Sayın milletvekilleri, bu yozlaştırıcı ve sorunları tetikleyici yayınlar zinciri öncelikle evlilik ya da çöpçatan programlarıyla başladı, eğlence ve yarışma programlarıyla devam etti ve maalesef bugün, son günlerde ise spor programlarıyla daha farklı bir alana geçti. Aslında geçen yasama yılında Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda hassasiyetimizi mütemadiyen ifade edip gerekli önlemlerin alınması konusunda araştırma önergesi ve kanun tekliflerinde bulunmamıza rağmen ve tüm grupların da mutabık olmalarına karşın program saatlerinin değiştirilmesi dışında ciddi ve köklü bir önlem alındığına tanıklık edemedik maalesef.

Şimdi ise geçtiğimiz günlerde bir spor programında sarf edilen, ahlaka, vicdana ve insani değerlere aykırı sözlerle durumun vahameti daha da artmıştır. Bu da daha büyük olayların ön habercisi olarak algılanmalı ve dün karı koca, çocuk cinayetlerinin artmasını tetikleyen programlarda olduğu gibi, Allah korusun, sporun da o, sağlığı ve başarıyı önceleyen ana düsturuna aykırı birtakım gelişmelere yani şiddete önayak olacağı izlenimlerini yaratmaktadır. Bu nedenle, başarı veya günü kurtarma adına her şeyi mübah sayarak zeki, çevik ve ahlaklı sporcu yetiştirme temel hedef ve ilkelerinden uzak hâle gelen Türk sporunda artan şike, doping ve şiddetten arınmış bir yapı adına, bu tür programların engellenmesi adına öncelikle RTÜK başta olmak üzere yetkili kurum ve kuruluşları önlemler alınması konusunda göreve davet ediyoruz. Aksi takdirde, Allah korusun, bakın, işte, izlenme oranımızı konuşmamın başında ifade ettim, büyük bir risk taşıyoruz.

Değerli milletvekilleri, bir medeniyet, teknolojik üründür televizyon. Bir medeniyet bir teknolojik ürününü kaybederek hiçbir şeyini kaybetmez ama kültürlerin bir araya gelip medeniyeti oluşturduğu bir sosyolojik tahlilde bir milletin ayakta kalabilmesi için en önemli güç kaynağı kültürüdür. Yapılan bu programlar eğer kültürünü erozyona uğratırsa o millet artık yok hükmündedir. Dolayısıyla, artık biz ensest ilişkilerle dolu programlardan, sürekli, mahalle kültüründen uzak saraydaki evlilikleri, sınıfsal, yüksek birliktelikleri özendiren programlardan ve çocuk, anne, baba...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın, peki, bir dakika ek süre vereyim Sayın Aydın.

KAMİL AYDIN (Devamla) - Özellikle, cinnetlerin artarak anne, baba, çocuk cinayetlerinin arttığı bir süreçten geçiyoruz. Bunlarda maalesef bu programların mutlaka olumsuz bir katkısı vardır. Bugün de korkarız ki zaten sporun olmazsa olmaz önlem alınması gereken bir tehdidi olan şiddet ve bu tür programlar ve bu programlarda kullanılan o şiddet dili yakın zamanda büyük travmalara, büyük toplumsal bunalımlara neden olacaktır.

Dolayısıyla, yolun başındayız. Geçen sene RTÜK'le ilgili bu karar alındı, bu Meclisten güzel bir karar çıkmıştı ama maalesef arkasında durulmadı, sadece programların saatleri değiştirilmek yoluyla sadece dostlar alışverişte görsün mantığı hâkim kılındı. Artık bu Meclisten, gelecekle ilgili daha güçlü, daha sağlıklı, daha zeki kuşakların yetişmesine katkıda bulunacak spor programlarının yapılmasına önayak olacak önlemlerin alınmasını yüce heyetinizden rica ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aydın.