GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:21.11.2017

SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba kanunun 93'üncü maddesine ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Bu torba yasayla ilgili Plan ve Bütçe Komisyonunda çalışırken yasanın ilk gelen hâlinde -sıkça da değişti- en çok karşı çıktığımız maddelerden bir tanesi gelir vergisi dilimlerinde orta gelir sınıfını vuracak olan vergi artışıydı. Karşı çıkmıştık o zaman çünkü son yıllarda en büyük gelir erimesiyle karşı karşıya kalmış olan grup Türkiye'de orta gelirli, emekçi, ücretli çalışan memurdu ve onları hedef alan bir vergi artışının adaletsizlik olacağını biliyoruz. Bunu, veriyle hatırlatmak gerekiyor. İktidarınızın ortaya koymuş olduğu bu çarpık ekonomik düzen gelir dağılımını yıldan yıla bozuyor. Bu bozulmayı da en çok ücretli çalışanlar hissediyor. İşverenlerin gelir artış hızı son on yıldaki en yüksek düzeyine çıkmışken 2016 döneminde gelir artışı en düşük olan kesim ücretli ve maaşlı çalışanlar olmuş. Yani bu uygulamalar sonucunda, sizin iktidarınızın ekonomisi sonucunda ortalama gelirin altına düşen bir orta gelirli sınıfla karşı karşıyayız. Kurmuş olduğunuz bu düzenin, işverenin de üretken olanına karşı olduğunu, rantçı sermayeden yana olduğunu dünya âlem biliyor; bu veriyi de, TÜİK kendisi bize millî gelir hesaplarını revize ederken söyledi. Durum buyken, gelir vergisini orta gelir sınıflarında artırmayı tercih etmek şaşırtıcı değil, aynı şekilde rantçı sermaye yerine verimlilik üzerinden üretime katkıda bulunmak isteyen kurumlara vergi artışı getirmiş olmanız da hiç şaşırtıcı değil.

Bu maddenin gelişinin kendisi de açıkçası kurulmuş olan çarpık, keyfî düzenin tam da kendisini ortaya çıkartır bir biçimdi. Komisyonda önce orta gelir sınıfının vergisi geri çekildi, o anda hızla alternatifler ortaya çıktı ve Komisyonda vergi artırma ihtiyacı olduğu için orta gelirli sınıftan vazgeçilince, bir anda bankalara da vergi koymaktan vazgeçilip kurumlar vergisini belli bir süreyle Bakanlar Kurulunun inisiyatifine bırakan bu önerge çıka geldi. Yani, üretene, istihdam sağlayana, kayıt içi çalışana, vergi verene vergi yükünü artırma tercihini siz bu maddeyle de bu torbada ortaya koydunuz. Kurumlar vergisindeki bu ani artış esasında şaşırtıcı değil çünkü tercihinizin üretenden yana olmadığını zaten her fırsatta gösteriyorsunuz. Oysa TÜİK bize demedi mi "Millî gelir serisini revize ettik. Meğerse ekonomimiz daha büyükmüş." diye. Ama bu cümlenin devamında bir şey daha söyledi; büyüme kısmını duydunuz da devamını duymadınız "Bu büyümeyi sağlamış olan rantçı inşaat sektörüydü." dedi. Siz "büyüme"yi duyup "rantçı inşaat sektörü"ünü duymadığınız için ranta vergi getirmek yerine, dönüp üretim yapana, üstelik de kayıt içine girmiş olana büyük bir adaletsizlikle vergi artışı getiriyorsunuz. Ha, derdiniz vergide adalet olsaydı belki iktidarınız ve aileleri bu ülkede vergi ödemeyi seçer, kendilerine dünyada cennetler aramazlardı. (CHP sıralarından alkışlar)

Bu torba yasayla, sadece sınıfsal bir tercih değil, bir kalkınma modeli tercihi de ortaya konuyor. Bütün dünyada kurumlar vergisi düşüyor yani kurumlar vergisini düşürerek rekabete girmiş olan bir küresel düzende siz Türkiye'ye teknoloji getirecek, Türkiye'ye fabrika kuracak, Türkiye'de istihdam yaratacak olan doğrudan yabancı yatırıma "Aman ha, Türkiye'ye gelme." diyorsunuz. Bunu sadece vergi artışıyla değil, OHAL'le yok ettiğiniz hukukun da ortadan kalkmasıyla söylüyorsunuz, ülkede eğitimi yerle bir ederek, beşerî sermayeyi yok ederek de söylüyorsunuz. Ama bu da şaşırtıcı değil, sizin ekonomik modeliniz ve anlayışınız faiz lobilerine, sıcak paraya, kamu kaynaklarını borç olarak rantçı sermayeye verip borca dayalı bir büyüme yaratmaya dayanıyor. Şu anda zaten bu modelin sonucunda Türkiye'ye gelen yabancı yatırımların dörtte 3'ü sıcak para, bir anda kaçabilecek para. Doğrudan yabancı yatırım çekmemiz gerekirken onların da neredeyse yarısı gayrimenkule geliyor yani inşaata yani rantta, ya finansçı ranta ya inşaatçı ranta geliyor. Bu iş yapma biçimiyle ülkeye olan güveni siz yıkıyorsunuz. Yüksek faizden siz sorumlusunuz, kayıt dışından siz sorumlusunuz. Biz sizin yaptığınızın karşısına bir halkçı mücadele koymak için çalışmaya devam edeceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)