GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:21.11.2017

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi selamlıyorum.

Ben bugün Karma Komisyonda görüştüğümüz Leyla Zana dosyasını sizlerle paylaşmak istiyorum, maddeye ilişkin teknik itirazlarımızı zaten yapmış durumdayız.

Sayın milletvekilleri, 1994 yılından bugüne yirmi üç yıl geçti ama hâlâ, milletvekilliği, yemin metninden dolayı düşürülüyor. 1980 darbesinin üzerinden otuz yedi yıl geçti ama hâlâ darbecilerin tanzim ettiği, bu halka dayattığı darbe anayasasıyla yönetilmeye devam ediyoruz. Leyla Zana'nın vekilliği neden düşürülüyor? Her ne kadar gösterilen gerekçe devamsızlık gibi gösterilse de gerçek bu değil. "Yeminden dolayı düşürüyoruz." dememek için Karma Komisyon ve siyasi irade dolanarak devamsızlık gerekçesini getiriyor. Nedir mesele? 7 Hazirandan sonra seçilen Leyla Zana, Deniz Baykal'ın Başkanlığında, aynı kavramı kullanarak yemin metninde, "Türkiye milleti" diyerek burada yemini kabul edildi ama 1 Kasımdan sonra yemin edince yine aynı kavramı kullandı, "Türkiye milleti" dedi; aynı Başkan, aynı Parlamento, aynı yemin bu sefer geçersiz kabul edildi ve Sayın Zana'nın odası dâhil bütün hakları ve olanakları elinden alındı. 3 personeli de yok, bir odası da yok, milletvekilliği yapacağı hiçbir aracı da söz konusu değil. Şimdi, bu tabloda "Devamsızlık yaptı." deniyor. Hem bir milletvekiline "Gelip tekrar yemin içmek zorundasın, bu kavramı reddediyorum." diyeceksiniz ve vekillik yaptırmayacaksınız hem de "Niye gelmiyorsun?" diyerek vekilliğini düşüreceksiniz, böyle bir gerekçe kabul edilemez.

Bu yemin metniyle problemimiz var, bu yeni bir problem değil. 1982 Anayasası'yla problemimiz var çünkü bu darbecilerin getirdiği bir anayasa. Aslında bu Parlamentoda bulunan bütün siyasi partiler seçimlerde darbe anayasasına karşı yeni bir anayasa sözü veriyorlar, seçim kampanyalarında darbe anayasasına karşı konuşuyorlar ama sorun gelince ortaya, söz konusu HDP olunca herkes darbe anayasasının arkasına sığınıyor, bu yemin metnini savunuyor. Bu yemin metni, 81'inci maddedeki metin, Türkiye toplumunu yansıtmıyor. Bu yemin metni Türkiye'deki çoğulculuğu, çok dilliliği, çok kimlikliliği, çok inançlılığı, çok kültürlülüğü yansıtmıyor. Bizler hepimiz tornadan çıkmış vekiller değiliz; farklı dillerdeyiz, farklı kimliklerdeyiz, farklı inançlardayız, farklı yaklaşımlarımız var. Bu nedenle yemin metni birleştirici olmak zorundadır. Şimdi, bu tabloda Evren'in ruhu bu Meclisin üzerinde olmaya devam ediyor. Milletvekilliği yeminle kazanılmaz. Milletvekilliği halk ile vekil arasında kurulan bir akittir, sandıktan çıkan iradedir. Halk kendisi vekâlet verir oyuyla. Yoksa burada yemin içmedi diye Zana'nın vekilliği düşmez. Göstermelik olarak düşürülse bile onun halk nezdindeki milletvekilliği tabii ki devam eder.

1994 darbesinden, milletvekillerinin on yıl yatırılmasından sonra bugün farklı bir yöntemle milletvekillikleri düşürülüyor. Doğrusu bu Parlamento, bu dönemde, olmadık her şeyi yaşıyor. Kullanılmayan ne kadar madde varsa HDP'ye karşı işletiliyor. 5 milletvekilimizin vekilliği düşürüldü ilk kez devamsızlıktan, şimdi yine düşürülme çabası içinde ve halk iradesi adım adım lağvediliyor, gasbediliyor. Gerçekten bu kabul edilemez bir mesele. Bunun bir çıkış yolunun olması lazım. Yüz binlerce oyu alan milletvekilinin, milyonlarca oyu alan bir partinin, bu şekilde, parmak hesabıyla milletvekilliklerinin düşürülmesinin gelecekteki karşılığı çok ağırdır. Bugünlerin hepiniz tarafından, herkes tarafından öz eleştirisinin verileceğini biliyoruz ama öz eleştiri vermeye gelmeden, gelin, bugünden bu darbecilere, darbe anayasasına, antidemokratik ve gayrimeşru uygulamalara karşı çıkalım diyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)