| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 21.11.2017 |
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 87'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun tasarısının 87'nci maddesinde 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15'inci maddesinde değişikliğe gidilmekte ve bu değişiklikle belediyelerin meclis kararıyla mabetlerin yanı sıra eğitim kurumlarına, yurtlara, okul pansiyonlarına ve hastanelere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilmesi konularında düzenleme yapılmaktadır.
Belediye Kanunu'nun imtiyazları düzenleyen 15'inci maddesinde yalnız mabetlerin indirimli hâle getirildiği malumunuzdur. Bu düzenlemeyle isteyen belediyelerin meclislerinin kararıyla mabetlerin haricinde, eğitim kurumlarına, yurtlara, okul pansiyonlarına ve hastanelere de indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilmesi amaçlanmaktadır. Bu düzenleme yerinde ve geç kalmış bir uygulamadır. Bu yetkinin belediye meclislerinde bırakılması belediyeler arasında farklı uygulamaların yaşanmasına ve mağduriyetlere de yol açacaktır.
Ayrıca özel eğitim kurumları, özel yurtlar, özel okullar, özel pansiyonlar ve özel hastaneler ticarethane olup özel ve kamu ayrımı yapılmadan özel eğitim kurumlarının, bu yurtların, özel okulların bu statüye alınmasını da doğru bulmamaktayız.
Belediyelerin indirimli ya da ücretsiz su vereceği kurumları belirleme konusunda objektif bir kriter olmadığı için herhangi bir siyasi partiye mensup belediyenin hangi okul, yurt, pansiyon ya da hastaneye indirim yapacağı ya da tamamen ücretsiz su vereceği tamamen onların inisiyatifine bırakılmıştır. Belediyelerin keyfî uygulama yapmasının önüne geçmek amacıyla durumun hiç olmazsa bir yönetmelikle düzenlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, su hayattır, suyun olmadığı yerde hayat olmaz. Tüm uygarlıklar su havzalarının yakınında ya da civarında kurulmuş, suyun olmadığı yerlerden suya doğru göçler başlamıştır.
6360 sayılı Büyükşehir Yasası'na göre, mahalleler, köyler ve kapatılan eski belde belediyelerinde yeni uygulama sonucunda su sayacı takılarak yüklü miktarda su faturaları ödetildiği malumunuzdur. Bazı yerleşim birimlerinde musluklardan su akmamasına rağmen su faturaları gönderildiği haberlere yansımaktadır. Özellikle büyükşehirlerin hiçbir katkısı olmadığı hâlde, köylerimizin kendi imkânları ile imece usulüyle veya daha önceden kaymakamlıklar ve il özel idareleri tarafından yapılan, sulamayla ilgili, köye getirilen sularla ilgili ve cazibeyle akan sularla ilgili belediyeler ücretler almaktadır. Eğer yapılacaksa öncelikle cazibeyle gelen köylerdeki sularda indirim yapılması veyahut da ücret alınmaması gerekmektedir. Dolayısıyla tamamen köylünün kendi öz kaynaklarıyla ve imkânlarıyla, doğal cazibeyle gelen ve... Zaten zor şartlarda geçimini sağlayan köylüler, bir de kendi kaynaklarına ayrıca bedel ödememelidir. O nedenle de bu kapsamda olan köylerde ve mezralarda abonelik, açma, kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılım payı ve özellikle su ücretlerinden ya ücret alınmamalı ya da belirlenen ücretlerden yüzde 50 indirime gidilmelidir.
Sözlerime burada son verirken, Hatay, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından 600'e yakın yemeğiyle "UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi Kenti" ilan edilmiştir. Ayrıca, "Medeniyetler Bahçesi" temasıyla düzenlenecek olan EXPO 2021 Hatay'da gerçekleştirilecektir.
Her iki konuda da destek ve emeklerini esirgemeyenlere buradan Hataylılar adına teşekkür ediyorum. Ayrıca, EXPO 2021 için de Hükûmetimizden Hatay'a gerekli yardımların yapılmasını bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)