GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:21.11.2017

HDP GRUBU ADINA BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Behçet hastalığı; oral aft, genital ülser ve hipopiyonlu üveitten oluşan, üçlü semptomu olan hastalıktır, ayrıca ileri aşamalarında birçok sistemi de etkileyen bir hastalıktır. Sevimli bir hastalık olmadığı kesin ama en sevimli tarafı, adaşım Doktor Hulusi Behçet tarafından tanımlanması ve onun adıyla tıp literatürüne geçmesidir. En çok Uzak Doğu'da, Japonya'da görülmesine rağmen bunu bir Türk hekiminin tanımlaması ülkemiz adına gurur vericidir.

Bu hastalığı anlatmaya sürem el vermez, ben gene bugün ülkemde çok kötü olan sağlık sistemi üzerine birkaç söz söylemek istiyorum. Eğer 1960'lı yıllarda başlayan, rahmetli Nusret Fişek ve ekibinin devam ettirdiği, halk sağlığı ve koruyucu hekimliği önemseyen, birinci basamak hekimliğini benimseyen sağlıkta sosyalizasyona uyulsaydı bugün sağlık sistemimiz daha ileri düzeyde olurdu diye düşünüyorum. 1990'lı yıllarda bunun içi boşaltıldı, adım adım çalıştırılmaz hâle getirildi, ekip çalışmasıyla hastanın ayağına gidilen bu sistem kaldırıldı. Daha sonradan, çok daha sonra "sağlıkta dönüşüm" denilen, bugün tartışılır hâle gelen aile hekimliğine geçildi, TTB, SES gibi saygın meslek odalarının görüşüne hiç başvurulmadı, sağlığın her kademesinde katkı payları alınmaya başlandı, özel hastaneler mantar gibi çoğaldı, sağlık ticarileşti, hastalar artık hastaneler için birer müşteri oldu, paran kadar sağlık devri başladı. Biz hekimlerin de savunduğu tam gün yasası yanlış uygulandı. Kamudan istifalar oldu. Gerek özel sektöre geçen hocalar olsun gerekse akademisyenlerin ihraç edilmesinden dolayı tıp eğitimi aksadı. Üzülerek söylüyorum ama bugün maalesef iyi hekim yetişmiyor. Çoğalan tıp fakülteleri, yetersiz eğitim, araç ve gereç azlığından dolayı gerek tıp eğitimi gerek uzmanlık eğitimi kalitesi düşmüştür.

Geçen hafta bütçe görüşmeleri yapıldı. Geçen yıl da sağlığa yeterli bütçe ayrılmadı, bu yıl da ayrılmadı. Sağlığa ayrılan bütçeye bakıyoruz, 37 milyar. Güvenliğe, savaşa ayrılan bütçe 90 milyar. Resmen savaşa bütçe ayrılmış, sağlık hiç düşünülmemiş. Önergede adı geçen çalışma için de bütçe gerekli, kaynak gerekli. Bu kaynakları kısmen karşılayan Avrupa Birliği Zirvesi'nde, Avrupa Parlamentosunda Türkiye'yle ilgili bir karar alındı. "Türkiye'ye yapılan mali yardımlar 2018 yılı için 80 milyon euro kesilecek." haberleri yer aldı. Buna gerekçe olarak da "Türkiye'de ifade özgürlüğüne, insan haklarına saygı gösterilmiyor, giderek Avrupa'nın demokrasi standartlarından uzaklaşılıyor." görüşü gösterildi. Avrupa Birliği ve dünyanın başka ülkelerinin dayatmasıyla değil, kendi iç barışımızı kendimiz sağlayarak bu sorunları rahat aşabiliriz. Savaşa değil, sağlığa bütçe ayıralım. İtibardan tasarruf...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Son bir cümlem kaldı.

BAŞKAN - Tamam, bir dakika ek süre veriyorum Sayın Yıldırım.

BEHÇET YILDIRIM (Devamla) - Biz kendi demokrasimizi kuralım, insan haklarına, ifade özgürlüklerine önem verelim. Bu durumlarla, Avrupa'nın nasihatleriyle değil, kendi öz irademizle demokrasimizi işler hâle getirelim. Savaşa değil, sağlığa bütçe ayıralım. "İtibardan tasarruf edilmez." diyenlere inat, sağlıktan ve özgürlüklerden tasarruf edilmez diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)