GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:16.11.2017

CHP GRUBU ADINA MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum, hepinizi selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, yukarıda Plan ve Bütçe Komisyonu devam ediyor. Sabah bir bakanlığın görüşmesini bitirdik, şimdi Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşmesini gerçekleştiriyoruz. Yarın sabah 10.00'da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesini görüşeceğiz.

Bu 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın Plan ve Bütçe Komisyonunda yaklaşık olarak on bir gün tartışmasını gerçekleştirdik. Sayın Maliye Bakanımız da oradaydı. Uzun müzakereler yaptık. Yaklaşık olarak 60 kanun ve kanun hükmündeki kararnamelerde değişiklik yapan önemli bir tasarı. Altı yıldır Parlamentodayım, altı yıldır da Plan ve Bütçe Komisyonundayım, en arkada oturuyorum. Altı yıldır, Parlamentoya ve Plan ve Bütçe Komisyonuna bugüne kadar gelen bütün torba kanunlarda hep şunu söyledik, dedik ki: Bu torba kanun meselesi doğru bir uygulama değildir. Parlamentoda şu anda 18 komisyon var. 2 geçici madde, toplam 125 maddeden oluşan bu torba kanun içerisinde 18 komisyonu ilgilendiren bir ton madde var. Bunun ilgili ihtisas komisyonlarına gönderilmesi ve ilgili ihtisas komisyonlarında tartışılarak Parlamentoya gelmesi gerekirken ne var ne yok her şey bu torba kanunun içerisinde; ilgili ilgisiz, bizi ilgilendiren ilgilendirmeyen onlarca madde bu gördüğünüz, tuğla kalındığındaki bu sıra sayısının içerisinde.

Altı yıldır bunları Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşuyoruz; her seferinde söylediğimizde ilgili bakan, Meclis başkanı, Meclis başkan vekilleri dâhil olmak üzere, daha önceki Başbakan Davutoğlu ve Binali Yıldırım dâhil olmak üzere "Evet, haklısınız. Önümüzdeki dönem bu torba kanundan vazgeçeceğiz. Bundan sonra torba kanunlar olmayacak." diye söz vermiş olmalarına rağmen geçtiğimiz hafta içerisinde yine bu torba kanunu görüştük ve şimdi Parlamentoda sizler görüşüyorsunuz. Bu, doğru bir kanun yapma tekniği değil, doğru bir yasama görevi de değil. Sizler de geç saatlere kadar burada bunun mücadelesini veriyorsunuz, biz de Plan ve Bütçe Komisyonunda veriyoruz.

Biraz önce Sayın Kalaycı, MHP adına konuşan arkadaşım burada konuştu; şimdi yukarı çıktı, Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesi üzerinde konuşacak. Ben de burada konuşmamı bitirdikten sonra yukarı çıkıp orada konuşmamı yapacağım.

Bu, kaliteli bir Parlamento çalışması değil, kaliteli bir yasama görevi de değil. Parlamento daha demokratik, daha kurallı bir şekilde çalışmalı ve burada yasaların ne olduğunu, ne bittiğini, bunları milletvekilleri içine sindire sindire görmeli ve yaşamalı ve ona göre de Meclisten hangi kanunlar geçiyor, vatandaşımızı ilgilendiren bu kanunlar ne getiriyor, ne götürüyor, bunların hepsini içine sindirmesi gerekirken ne yazık ki sadece, işte, boş salonlar... Birazdan veyahut da yarın geneli üzerinde oylama yapılacak; Meclise milletvekilleri gelecekler, parmaklarını kaldıracaklar, "Kabul edenler... Kabul etmeyenler...", gidecek. Bu, doğru bir yasama görevi değil.

Üç bölümle ilgili, maddeler üzerinde grubumuzda milletvekillerimiz ve ilgili arkadaşlarımız gerekli konuşmaları ve eleştirileri gerçekleştirdiler. Bu bölümde toplam 20 madde bulunmaktadır arkadaşlar. Kuşkusuz "2 geçici madde, 125 maddeden oluşan bu tasarının her şeyi tamamen kötüdür, hepsi yanlıştır." böyle bir şey söylemiyorum. Bunun içerisinde vatandaşlarımızı, yurttaşlarımızı, sanayicimizi, ticaret adamlarımızı son derece yakından ilgilendiren doğru şeyler de var ama gerçekten karşı olduğumuz ve çıkmaması gereken maddeler de var arkadaşlar. Dolayısıyla bunların hepsinin çok iyi bir şekilde görülmesi gerekiyor.

Bu 84'üncü ve 104'üncü maddeleri içeren -toplam 20 madde- dördüncü bölümde, arkadaşlar, bununla ilgili, bazı yatırımlar ve projeler için kamulaştırmalar yapılmakta, yargı süreci uzamakta, buna resen çözüm getirilmektedir. Bunlardan bir tanesi, yani birtakım yatırımlar yapılacak ama yatırımlar yapılırken arazi sahipleri veyahut da mülk sahipleri dava sürecini aştıkları için iş uzuyor, resen bir kamulaştırma süreci getiriliyor. Baktığınız zaman vatandaşın aleyhine olan bir düzenleme çünkü vatandaşın elinden alınan, kamulaştırılan arazisi veyahut da mülküyle ilgili olarak eğer siz bunu ivedi olarak resen yapmaya kalkarsanız vatandaşın yargı yolunu kapatmış olursunuz, doğru bir düzenleme değil.

Yine bir başka madde; belediyeler meclis kararıyla mabetlere indirimli veya ücretsiz su veriyor. Buna eğitim kurumları, yurtlar, okul, pansiyon ve hastaneler de ekleniyor. Arkadaşlar, belediyeler meclis kararıyla, mabetlere, birtakım inanç yerlerine birtakım ücretsiz su bağlantıları veyahut da atık bedellerini almamak için düzenlemeler yapabiliyorlar. Doğru bir şeydir ama buna, eğitim kurumları, yurtlar, okul, pansiyon, hastaneler giriyor. Baktığımızda son derece masum; hastaneler olabilir, okul, pansiyon olabilir, yurtlar olabilir, eğitim kurumları olabilir ama bunların arkasında birtakım tarikatlar ve cemaatler varsa bizim burada durmamız gerekiyor. Bunun içerisinde zımnen TÜRGEV, Ensar Vakfı gibi birtakım vakıflara kolaylık sağlanıyorsa, onlara bir ayrıcalık yapılıyorsa bu doğru bir tutum değildir arkadaşlar. Yoksa biz hastanelerin bundan faydalanmasını isteriz, okul ve pansiyonların, yurtların bunlardan faydalanmasını isteriz ama çok ucu açık. Nereye ve nereye kadar gideceği belli olmayan bu düzenleme, yarın FETÖ gibi birtakım cemaatlere ve tarikatlara olanaklar sağlar. Bu, doğru bir iş değildir arkadaşlar. Bunun sınırının adlandırılması gerekiyordu. Komisyonda da Sayın Bakana uyarılarımızı yaptık ama yeteri kadar bir sonuç alamadık.

Yine, kamu kurumlarına uygulanan atık ve su tarifeleri düşürülüyor. Bundan eğitim kurumları, yurtlar, pansiyonlar, hastaneler, okullar da faydalanacak arkadaşlar. Ayrıca, "abonelik açma-kapatma, teminat, katılım payı" adı altında ücret talep edilmeyecektir. Yine baktığımızda son derece masumane bir düzenleme. Yine okullarda, pansiyonlarda, hastanelerde her türlü başvuru parası alınmayacak ve bunlara birtakım indirimler yapılacak. Evet, eğer gerçekten doğru bir adres ise sorun yok ama demin söylediğimiz gibi, cemaatlere ve tarikatlara bir yol açma ise bu son derece tehlikelidir. Yetmez, belediyeler bununla birlikte, bu düzenlemelerle beraber bazı gelirlerinden de feragat etmiş olacaklar. Çünkü belediyelere normalde bunlarla bir gelir kaynağı sağlanıyor ama bu düzenlemeyle beraber belediyeler birtakım gelirlerinden de otomatikman vazgeçmiş oluyorlar arkadaşlar.

Yine bir başka madde, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan izin almadan tütün, sigara kâğıdı, makaron bulunduran ve satanlara üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası getiriyor. Arkadaşlar, sigara fiyatı aldı başını gidiyor; 10 lira, 11 lira, 12 lira sigaralar. Şimdi kaçak başladı bu işin altında illegal bir şekilde. Şimdi, bununla ilgili bir düzenleme getiriyorsunuz; tamam, iyi güzel de yani esas, Türkiye'de tütün meselesini... Tütün üreten bir ülke iken bugün dışarıdan ithal ediyorsak ister istemez sigara fiyatları, tütün ve bağlı birtakım kullanımların fiyatları artıyor ve ister istemez merdiven altında üretim olmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla siz şimdi buna birtakım cezalar getiriyorsunuz. Bu bir sonuç, nedenini çözmemiz gerekiyor, bunun nedeni de... Türkiye'nin tekrar tütün üreten bir ülke hâline gelmesi gerekiyor, kendi ihtiyacını karşılayacak bir noktaya ulaşması gerekiyor.

Yine bir başka maddede vakıflara ait taşınmazlar üç yıla kadar kiraya veriliyor; Başbakan Yardımcısının onayıyla on yıllığına, ayrıca onarım veya inşa karşılığı kiralamalarda genel müdürün onayıyla yirmi yıllığına, Meclis kararıyla kırk dokuz yıllığına veriliyor. Yine burada bir başka sorun var arkadaşlar: Vakıflara birtakım imtiyazlar tanınıyor burada. Bu vakıflar hangi vakıflardır, nedir? Sadece bakana ve genel müdüre on yıla kadar ve yirmi yıla kadar birtakım uzatım yetkilerinin verilmesinin, bir kişiye verilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, yurt dışında kurulu tüzel kişilere ilgili Başbakan Yardımcısının onayıyla şartlı şartsız yardım yapılması getiriliyor.

Müşterek bahis oyunlarının kesintiye uğramadan devamlılığı için pazarlıkla hizmet alımı gerçekleşecek.

En önemlisi, büyük endüstri iş yerlerinde kazaları önlemeyle ilgili acil önlem ve tedbir alınması gerekirken bu da 2018 yılının 12'nci ayına erteleniyor. Daha geçtiğimiz günlerde birtakım iş cinayetleri yaşandı, madende ve göçüklerde insanlar hayatlarını kaybettiler. Büyük endüstri iş yerlerinde büyük kazalar oluyor, işçiler, emekçiler hayatlarını kaybediyor. Bununla ilgili çok acil önlem alınması gerekirken -işverenlere- 12/2018'e kadar uzatılıyor. Bu, doğru bir iş değildir arkadaşlar; bu, işverenlere bir iltimastır, torpildir, iş cinayetlere çağrıdır. Bu nedenle, bu düzenlemenin son derece tehlikeli ve yanlış bir düzenleme olduğunu söylüyor, Genel Kurulu sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)