GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:16.11.2017

SAADET BECEREKLİ (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarken aynı zamanda cezaevlerinde rehin tutulan eş genel başkanlarımızı ve sevgili milletvekili arkadaşlarımızı da selamlıyorum.

Anayasa Mahkemesinin bugün tutuklu milletvekillerimizle ilgili verdiği kararın seçme ve seçilme hakkına karşı evrensel hukuk değerlerinin, evrensel insan haklarının ihlali olduğunu bilmek gerekiyor ve daha önce verdiği kararını da ihlal ederek Halkların Demokratik Partisine, akademisyenlere, gazetecilere ve kısacası tüm muhalif duruşlara düşman hukuku uygulanıyor âdeta. Bilinmelidir ki demokratik hak taleplerimiz ve mücadelemiz ne olursa olsun her şeye karşın sürecektir.

Sayın milletvekilleri, ne yazık ki devleti yönetenler ekonomiye inanılmaz bir savurganlık zihniyetiyle yaklaşıyor. O kadar gereksiz harcamalar yapıyorlar ki bütçe açık veriyor telaşına giriyorlar sonradan. Harcamaları kısmak yerine bu açığı kapatmak için yeni vergiler, vergi zamları işçi, emekçi ve dar gelirlinin üstüne yığılıyor ne yazık ki.

Bakın, aslında bu ekonomik krizin, darboğazın sebebi savaş politikaları ve aşırı güvenlikçi politikalardır. İçeride Kürtlerle 2013'teki barış konseptinin terk edilmesi, dışta iflas eden Suriye politikalarıyla ortaya konulan stratejik çöküntüdür asıl nedeni. Bütçede savurgan harcamalar, savunma sanayisine harcamalar ve muhalifleri tutsak etmek için cezaevi harcamaları ve bol keseden rant dağıtımı... Bakın, cezaevleri yapmak için istenen hazine arazileri hemen istediğiniz yerde tahsis ediliyor. Tabii, bir de ihaleleri almak için mutlaka yandaş olmak gerekiyor ki yandaşa rant sağlansın bu cezaevleri yapılırken. Bu yıl yapımı planlanan ve pazarlığı yapılan 39 cezaevine milyonlarca, hatta milyarlarca lira gitmesi, yine savaşa ve aşırı güvenlikçi politikalara gitmesi bütçede yüksek açıklar doğuracaktır elbette, önüne geçemezsiniz. Tabii, bunların sonucu olarak bütçe çok büyük bir açık verdi. Bunu kapatmak gerekiyordu. Ne yapıldı? Savurgan harcamaları kısmak yerine, yeni vergilerle kapatmaya çalışmak aslında büyük bir gaflettir, bunu bilmek gerekiyor öncelikle. Zaman zaman Hükûmet "Ekonomi çok iyi gidiyor." diye açıklamalar yapıyor. Sormak gerekiyor: Ekonomi iyi gidiyorsa vatandaşı ezecek vergi zamlarına gerek var mıydı?

Değerli arkadaşlar, son yıllarda yasama alışkanlığı hâline geldi âdeta torba yasalar. Torba yasanın içerisine çok değişik konuları koyarak vergi zamlarının yansımasını, ağırlığını toplum anlamadan işi oldubittiye getiriyorsunuz. Unutmayın ki çok vergi demek kasanın dolması anlamına da gelmiyor. Bir kere, vergi kaçırmak için zemin hazırlıyor. Ağır vergileri kaçırmanın türlü yolları var. Yeni bir olay olan "Paradise Papers" bir örnektir. Sermaye sahiplerinin böyle bir olanağı var ama fakir fukara, işçi, emekçi vatandaşlar için açıkçası bir cehennem sunuluyor. Sadece vergi gelirleriyle ülke yönetmek mümkün değil. Yalnızca bilmek gerekiyor ki toplum gerçekten patlamaya hazır bir yanardağ gibi beklemede. Tabii, bu gelişmelerin sonucunda mali disiplinden kopularak ülke ciddi bir ekonomik krizin eşiğine getirilmiştir. Mevcut politik ve ekonomik krizi aşabilmenin yegâne yolu olarak, Hükûmet, toplumsal muhalefeti düşmanlaştırmaktan vazgeçerek demokratik bütün teamülleri işletmelidir ve çok acil bir yolla toplumsal barışı tesis etmelidir. Aksi durumda bu ağır vergi yükleriyle, o yanardağ gibi patlamaya hazır dediğimiz toplum sonuçta mutlaka sesini yükseltecektir. Zaten bir kaos içerisinde olan Türkiye sistemi, Türkiye yönetimi, Türkiye toplumunda bu kaos daha derinleşecek ve belki çok daha fazla ölümler, çok daha fazla toplumsal ayrışmayla, belki o duygusal kırılganlıkla Türkiye halklarında ciddi kopuşlar da olacaktır. Bunun önüne geçmenin yolu işte o söylediğimiz çok acil yolla mutlaka bir toplumsal barışın tesis edilmesi; öncelikle, önümüzde çok ağır bir şey olarak duran Kürt sorununun çözümü ve demin söylediğim gibi, bütün demokratik teamüllerin işletilmesidir. Bunlar olmazsa olmazıdır. Yoksa bu içine düşeceğimiz kaos bizi de sizi de, bütün Türkiye toplumunu yutacaktır. Öyle bağırıp çağırarak "Çok demokrasi var." "Ekonomi çok iyiye gidiyor." "İşte, 80 milyon bizi destekliyor." söylemleriyle asla bir yere varamazsınız, hiçbir yere varılmaz bu yöntemle, bu politikalarla. Bu politikadan bir an önce vazgeçilmesi, başta eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, tutuklu olan akademisyenler, gazeteciler, haksız hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde tutulan herkesin serbest bırakılması toplumsal barışın inşasında ilk adım olmalıdır diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)