Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 24 |
Tarih: | 16.11.2017 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; partim ve grubum adına görüşülmekte olan 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 75'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.
Anayasa Mahkemesi bugün açıklamasında iç hukuk yollarının tükenmediğinden bahsediyor. Ne yazık ki bugün Türkiye'de hukuk tükenmiştir.
Değerli milletvekilleri, maddelerle, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan ve tütün üreticilerine ağır yaptırımlar getirmeyi öngören düzenlemeler yapılmıştır. Düzenlemelerin tamamı esas itibarıyla yerli tütün üretimini uzun vadede uluslararası şirketlere karşı zayıflatacak bir karakter taşımaktadır. Madde düzenlemeleriyle kanunlarda değişiklik yapılmış ve küçük tütün üreticilerinin üretim yapmaları zorlaştırılmış, yapmaları hâlinde cezai müeyyideler sertleştirilmiş, ürettikleri tütünle birlikte sattıkları ürünlere yeni vergiler getirilmiştir.
Bir de bizim yöremizin asıl yarası, tütün konusudur. Tütün, bu ülkede 1986 yılına kadar devlet tekelinde iken sürekli çıkarılmaya çalışılan tütün yasalarıyla birlikte yabancı sermayeye kurban edildi. Devlet, tütünden o kadar elini çekti ki sadece çiftçileri değil, TEKEL'in de yok oluşuna göz yumarak binlerce emekçiyi de ekmeğinden etti.
Esas itibarıyla, TEKEL'in kapatılması, üretime kota getirilmesi, yerli üreticinin teşvik edilmemesi bugünkü sorunların kaynağıdır. Kurulacak kooperatiflerin uluslararası tekellerle rekabet şansı olmayacağı için kooperatiflerin batması, üreticilerin üretim yapamayarak metropollere yeni bir göç dalgası yaratması ihtimali vardır.
Hangi iktidar olursa olsun, tütün, her koşulda uluslararası sermayeye kurban edilmiştir. Tütünü önce kısıtlayan, sonra yavaş yavaş yok eden iktidar, şimdi de son kalan çiftçilerin elinden bunu tamamen almanın peşindedir.
Değerli milletvekilleri, ilim olan Bitlis, özellikle AKP iktidarı döneminde tütünden tamamen koparıldı. Bitlis tütünü sadece yerel değil, genel ekonomiye katkısı bakımından da önemliydi. 26 bin aile tütünden ekmek yiyordu. Tütün ekilen topraklarda alternatif ürün denemesi de iyi organize edilemediğinden başarı sağlanamadı. Daha doğrusu, Bitlis'teki tütün üretimi ve tek sanayisi olan tütün fabrikası ilimin can damarıydı, borsasıydı. Geçmişte ekonomi tamamen tütün piyasası takvimine göre düzenleniyor ve hatta sosyal aktiviteler bile buna göre yapılıyordu. 1980'li yıllarda Bitlis'te yapılan özel sektör Best fabrikası bile uluslararası tütün kartelleri eliyle sekteye uğratıldı. Kısaca buna orada oynanan bir oyundan bahsetmek istiyorum, benim de küçük bir hissem vardı bu fabrikada. Bu fabrika İngilizlerle ortaklı kuruldu, Bitlis tütünü doğal kurutmaya tabi tutulduğundan dediler ki: "Altı ay bir sürede tütün kurutmak uzun iş, biz bunu fırınlarda yirmi dört saatte kurutuyoruz." "Peki, buyurun kurutma fabrikasını getirelim." denildi. "Yok, siz tütünü İngiltere'ye gönderin, kurutup geri getiririz." dediler ve bu tuzağa düşen hemşehrilerim Bitlis tütününü İngiltere'ye gönderdi. Kurutulmuş ne geri geldi bilemiyorum. Bir de fabrikanın -tütün yerli, bütün işçiler yerli ama- müdürü İngiliz'di ne hikmetse.
Sizlere küçük bir muhasebe hesabı da yapayım: Sigaranın adedinin maliyeti 1 Amerikan senti, hatta daha düşüğe mal oluyormuş. Bir pakette 20 sigara olduğuna göre bu 20 sent. Paketleme, nakliye, ambalaj deyin 40 veya 50 sent. Bugün piyasada bir paket sigara 3 dolar. Bu kadar kârlı bir emtia tabii ki uluslararası sigara kartellerinin iştahını kabartıp istedikleri gibi oyun tezgâhlarlar. Mühim olan bu tezgâhların bozulmasıydı. Tütün ve Sigara Yasası'yla ANAP döneminde sigara kartellerine teslim olundu, AKP olarak sizler bunu düzelteceğinize, aynı doğrultuda devam etmeye kararlı görünüyorsunuz. Bunun neticesinde dışarıya ödenecek bir sürü döviz meblağ ve işsiz kalacak binlerce aile olacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)