GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Anayasa Mahkemesinin Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın bireysel başvurusuyla ilgili kararına, milletvekilleri hakkında fezlekelerin gelmeye devam ettiğine ve Reza Zarrab hakkında bilgi almak için ABD'ye yazılı nota verilmesine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:16.11.2017

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bugün, Anayasa Mahkemesi muhteşem kararını vermiş bulunuyor. Vekilimiz Gülser Yıldırım tarafından yapılan bireysel başvuruda, tutuklamanın hukuki olmadığına, ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğine ve soruşturma dosyasına erişimin kısıtlandığına ilişkin iddiaların dayanaktan yoksun olduğuna ilişkin karar verdi ve yakalama, gözaltına almanın hukuka aykırı olduğuna ilişkin iddianın ise başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Gerçekten sormak istiyoruz, Anayasa Mahkemesi bunun için mi bir yıl bekledi, bu kararı vermek için mi bir yıl bekledi? Ve inanılmaz bir şekilde, hâlen siyasetin yargı üzerinde etkisinin, yönlendirmesinin açık bir şekilde devam ettiğini görüyoruz, ki bir mahkeme kendi içtihadını uygulayamıyor. Bu ülkenin en önemli, en etkili mahkemesi kendi içtihadını uygulayamıyor; milletvekillerinin tutuklu yargılanmamasına ilişkin kendi kararını uygulayamıyor ve Türkiye'nin her tarafına baktığımızda, biz, aslında yargının ne kadar siyaset tarafından yönlendirildiğini görüyoruz. Ortada ne adalet kalmış ne yargılama kalmış. Gerçekten oralarda da farklı bir şey sergileniyor. Hiçbir insan, artık, bugün, ülkede adalete erişimden söz edemez durumda; sadece milletvekillerimiz için değil, bunu bütün ülke kamuoyu için söylemek mümkün.

Şimdi, dün Meclise, 22 vekile ait 24 fezleke daha gönderildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyuru, devam edin.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Meclis Başkanlığına sunulan fezlekelerin arasında HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'a, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ait olanlar da var. Vekillerimiz bir yıldır tutuklu olmalarına rağmen, hâlen haklarında fezlekeler gelmeye devam ediyor. Neden bu fezlekeler hep muhalif parti milletvekillerine gönderiliyor? Ve gerçekten, olmayan deliller, sanki varmış gibi iddianamelere yazılıyor.

Peki, bu savcıların Fetullah Gülen cemaati mensubu savcılardan ne farkı kaldı o zaman? Siz, bir taraftan her şey için "Aldatıldık.", her şey için, hatta çevre için, şehircilik için de "Beton, beton, beton; ihanet." diyeceksiniz, sürekli kandırılmış olacaksınız, böyle bir siyaseti yürüteceksiniz; bununla ilgili de aynı şekilde, aradan bir yıl geçtiğinde "Biz aldatıldık, bu savcılar da aslında başka savcılarmış, başka bir cemaatin savcılarıymış." mı diyeceksiniz? Böyle siyaset olmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Evet, böyle siyaset olmaz. Gerçekten, aslında siyaset içerisinde o güçlü sözü söylemesini istemediklerinizi yargıyı elinizde tutarak yargı yoluyla engellemeye çalışıyorsunuz, siyaseti aslında yargı yoluyla yapıyorsunuz siz ve yargıyı hakikaten alet hâline getirmiş durumdasınız. Bu, Türkiye'nin tamamına zarar verecek olan, Türkiye'nin tamamı için tehlikeli olan bir şeydir.

Ve aynı zamanda, görüyoruz ki sizin farklı gündemleriniz var. Kalkıyorsunuz, ne yapıyorsunuz? Dışişleri Bakanlığına soruyoruz, evet: "Beş gündür haber alamıyoruz." dediğiniz Reza Zarrab hakkında bilgi almak için ABD'ye yazılı nota veriyorsunuz. Bu Meclisin tutuklu 11 milletvekili sizi ilgilendirmiyor, umurunuzda değil, siz beş gündür haber alamadığınız Reza Zarrab'ı soruyorsunuz. Niye soruyorsunuz? Gerçekten merak ediyor Türkiye, niye soruyorsunuz? Hangi yolsuzluklar ortaya çıkacak, kimin ilişkileri ortaya çıkacak? Bunun için mi soruyorsunuz?

Evet, teşekkürler Sayın Başkan.