GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun İsveç ve Finlandiya temaslarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:16.11.2017

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli milletvekilleri; Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak, Birleşmiş Milletler UN Women proje bütçesinden İsveç ve Finlandiya'da gerçekleştirdiğimiz ziyareti ve ülkelerin yetkili kurum ve kişileriyle temaslarımızı aktarmak üzere gündem dışı söz almış bulunmaktayım.

KEFEK, kuruluş kanunu çerçevesinde, ulusal ve uluslararası projeleri hayata geçirmenin yanı sıra, küresel ölçekteki gerçekleri takip etmek, gelişmeleri takip etmek, kadının toplumsal gelişimine katkı sağlamak, farkındalık oluşturmak amacıyla tecrübe aktarımına önem vermekte.

Ziyaretimizin ilk durağı olan Finlandiya ve sonrasında İsveç'te, istihdam komisyonunda, Parlamento üyeleriyle, eşitlik konseyiyle, eşitlik ombudsmanlarıyla ve onların yetkilileriyle fikir alışverişinde bulunduk.

Görüştüğümüz diğer bir kuruluş ise, 37 farklı derneğin toplumun her kesiminden 400 bin üyesinin katılım gösterdiği Finlandiya Ulusal Kadın Konseyi, kadın meselelerinin çözümünde bir ve beraber duruşu sergilemenin güzide bir oluşumuydu.

Değerli milletvekilleri, konuşmamı süremin azlığı sebebiyle İsveç ve Finlandiya'da kadınların yaşadığı sıkıntıları dile getirerek anlatmaya çalışacağım, ifade etmeye çalışacağım.

Finlandiya eşitsizlikle mücadelede Avrupa'nın en iyi kurumsallaşan ülkesi olmasına rağmen, kazanımlarını koruyamadıklarını, istenen sonuca ulaşamadıklarını bize tüm toplantılarımızda ifade ettiler. Baktığımız zaman, Finlandiya ve İsveç'te orta ve üst düzey kademelerde kadın yöneticilerin beklenen oranın altında seyrettiğini gördük. Kadınların, daha az ayrımcılığa uğradıklarını düşündükleri kamu alanlarını, daha çok istihdam, sağlık ve toplum hizmetlerini içeren sektörleri tercih ettiğini görmekteyiz.

PISA skorlarındaki geriye gidiş de madalyonun diğer bir yüzünü göstermekte. Endeksteki bu gerilemenin yetkilileri oldukça rahatsız ettiğini ifade etmek isterim buradan.

Eşit işe eşit ücret uygulamasında doğumdan sonra kadınların aleyhine bir ilerleme kaydedildiği görülmekte. İster istemez çocuğu olan bir kadının ücret eşitsizliğine, maalesef, Finlandiya ve İsveç'teki kadınların maruz olduğu görülüyor. Bu ücret farklılığı Finlandiya'da yüzde 17, İsveç'te ise yüzde 12,5'ları bulan oranlarda seyrediyor.

Görüşmelerimiz sırasında, ülkemizde özellikle son on beş yılda başta siyasette olmak üzere kadının hukukunun korunması, bilhassa, çalışan kadınların yükünü azaltmaya yönelik yapılan düzenlemeleri, geldiğimiz noktaları ifade ettiğimizde oldukça takdir aldık, karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk ve bir tecrübe aktarımı gerçekleştirdik.

Değerli milletvekilleri, kadına yönelik şiddet bu ülkelerin de gündeminde maalesef ön sıraları almakta. Finlandiya'da şaşırtıcı rakamlarla karşılaştık. Yüzde 20'si fiziksel şiddet olmak üzere yüzde 47'lere varan toplam bir şiddet oranıyla karşılaştık. Ayrıca, internet üzerinden sözlü şiddetin de yüzde 45'leri geçtiği görülmekte. İsveç'te ise 2014 yılında 28 bin şiddet ve istismar vakasıyla İsveçli kadın karşı karşıya kalmış. Aynı zamanda, bu ülkedeki eşitlik ombudsmanı şiddete uğrayan yüzde 20 oranındaki kadının başvuruda bulunmadığını ifade ettiler. Finlandiya'nın ise İstanbul Sözleşmesi'ni henüz iki yıl önce imzalayan bir ülke olduğunun burada altını çizmek isterim. İsveç eşitlik ombudsmanlığıyla görüşmelerimizde ise yılda 2 bin başvurunun 200'ünü incelediklerini, sadece 20 vakanın mahkemelere taşındığını ifade ettiler. Bunların 572'si etnik oranda, etnik kökenli şiddetler, 277'si cinsiyet ayrımı, 613'ü engellilerin yaşadığı ayrımcılık ve diğerleri de farklı alanlarda gerçekleşmekte.

Değerli milletvekilleri, fırsat eşitliği mücadelesinin devamlılığının altını çizdi oradaki yetkililer ve hangi düzeyde olursanız olun, gelişmiş bir ülke olsanız da bu sürecin ömür boyu devam etmesi gerektiğini ifade ettiler.

Değerli milletvekilleri, tüm bu görüşmelerimizin yanında, biz oradaki temaslarımızda PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle ilgili durumun da altını çizdik, görüşmelerimizde ikinci, belki de ilk sıraya koyduğumuz konulardan birisiydi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Devamla) - Bir dakikayla tamamlayacağım Başkanım.

BAŞKAN - Tabii, buyurun, tamamlayın.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Devamla) - Buradan, Türkiye'den ve Türkiye'nin yargısından kaçarak buralarda faaliyet gösteren terör örgütlerinin meşru olmadığına, Türkiye'de yaşayan 80 milyon vatandaşın hukukuna riayet edilmediğine dair görüşlerimizi aktardık. Bilhassa 15 Temmuz sonrasında AB ülkelerinin FETÖ yapılanmalarına karşı dikkatli olmaları gerektiğini, okullarının Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin okulları olmadığını ifade ettik ve bunların bir ifsat yapısı olduğunu, er geç bu ülkeleri de tehdit edeceğini, aynı sorunlarla karşılaşacaklarını ifade ettik.

Son olarak da bu ülkelerde ikamet eden vatandaşlarımızla beraber olduk, ev toplantıları, salon toplantılarıyla bir araya geldik. Onların ülkemize olan bağlılığını ve bu meşakkatli yolda bizim yanımızdaki duruşlarını buradan ifade etmek istiyorum. Cumhurbaşkanımıza da gerçekten muhabbetleri çok sevindiriciydi.

Ben buradan, bu kürsüden size selamlarını iletiyorum ve hayırlı günler diliyorum, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)