Konu: | Diyarbakır'ın Sur, Batman'ın Hasankeyf ilçelerinde yok edilen tarihî dokuya ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 24 |
Tarih: | 16.11.2017 |
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Diyarbakır kentinin Vekili olarak Sur'un üzerinden sizinle konuşmak istiyorum ve aynı zamanda Batman'ın Hasankeyf'i üzerinden konuşmak istiyorum.
Bildiğiniz üzere Sur'da iki yıldır bir yıkım devam ediyor ve bu yıkımın devamının üzerinden onlarca kez bu kürsüden hem şahsım hem kentin vekilleri hem grubum hem de genel başkanlarım defalarca size bunu anlattı ama maalesef, geri bildirimine baktığımızda bir sonuç alamadığımız gibi hâlen devam eden bir yıkım mevcut.
Hasankeyf de öyle. Hasankeyf'in bilinen tarihi 12000. Bilinen tarih diyorum, çok daha geriden olduğunu biliyoruz. Şu anda Hasankeyf'te ne yapılıyor? Dinamitle Hasankeyf yıkılıyor arkadaşlar. Tarihî kent yani aslında bir antik kent olan Sur'un, hâlen iş makineleriyle, üstelik ağır iş makineleriyle yıkımı devam ediyor. Oysa bu ülkenin Cumhurbaşkanı yani AKP Genel Başkanı, çok değil, üç gün önce şöyle bir cümle kurdu, dedi ki: "Ülkemizde tüm gayretlerimize rağmen hâlen önüne geçemediğimiz şekilde tarih ve kültür cellatları kol geziyor. Güya aslına uygun şekilde restore edilen ama duvarlarındaki Horasan sıvalarının kazınıp üzeri çimento ve kumla kaplanan nice eserler duyduk, gördük. Restorasyon adı altında asırlık taşları, tuğlaları sökülüp yerine çimento dökülen nice binalar duyduk, gördük. Her santimi el emeği, göz nuru ahşap işlemeli kapıları, pençeleri, pervazları sökülerek yerine plastik ürünler konulan nice konaklar, evler duyduk ve gördük." Bunu kim söylemiş? AKP Genel Başkanı, bu ülkenin Cumhurbaşkanı söylemiş. Bunu söylerken Sur yıkılıyordu arkadaşlar, hem de ağır iş makineleriyle yıkılıyordu. Bunu söylerken Hasankeyf dinamitleniyordu.
Sormak istiyorum: Diyarbakır, Amed, bu ülkenin kenti mi değil, buraya mı bağlı değil, buranın sınırları içinde bir yer mi değil ya da oranın tarihi bu ülke sınırlarının içerisinde olan bir tarih mi değil yani Hasankeyf bu ülkenin sınırları içinde mi değil ya da Batman'da ve Diyarbakır'da yaşayanlar bu ülkenin yurttaşları mı değiller? Ben soruyorum buradan, eğer varsa bir cevabınız lütfen söyleyin. Neden Diyarbakır'ın kendi halkının, yerel halkın sözüne, bir itirazına karşı cevap vermiyorsunuz, sormak istiyorum size. Yani bu tekçi, merkeziyetçi sisteminizle Diyarbakır'ı kendi demografik yapınıza uygun, sosyolojisini bozan ve ranta dönüştüren politikalarınıza karşı insanlar itiraz etmeyecek mi yani?
Madem cellat olarak karşılıyorsunuz, Diyarbakır'daki, Sur'daki ağır iş makineleriyle yerle bir edilen binlerce yıllık tarihî evlerin -ve taşları da dâhil olmak üzere- nereye gittiğini bilmiyoruz. Bir de o yetmiyor, o hafriyatların içinde cenazeler çıkıyor. Yani her şeyiyle, elinizi nereden tutarsanız elinizde kalan bir şey. Bari söylemeyin, söylüyorsanız pratiğinde bunu yapmayın, pratiğini yapıyorsanız bunu söylemeyin. Biraz kendi içinizde tutarlı olun. Yetti artık bu insanların sizin bu tarzınızdan çektiği ya!
Batman, on iki bin yıllık bir tarihten bahsediyorum, on iki bin yıllık bir tarih ya. Orası dinamitleniyor yani. Dünyanın başka bir yerinde olmuş olsaydı Sur ve Hasankeyf...
SALİH CORA (Trabzon) - Siz mahvettiniz orayı!
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Biz mahvetmiş olsaydık biz itiraz etmezdik böyle.
SALİH CORA (Trabzon) - PKK mahvetti!
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Hasankeyf'i dinamitleyen sizin kendi iş makineleriniz. Sur'un devam eden yıkımları sizin emir verdiğiniz firmalarınızın. O firmalar da kim? Gün gelecek ortaya çıkacak, onu da söyleyeceğiz yani.
Her şey geçer. Geçen, mezarlığa gittim, bir sürü şeye baktım ve o mezarlıkta şunu gördüm: O mezarlıkta yatanlar, hepsi... Kendini böyle vazgeçilmez sanan insanlarla dolu mezarlıklar. Yani ölüm herkes için, hayat herkes için. Arkanızda ne bıraktıklarınızla anılacaksınız. Bunlar baki değil, her şey gelip geçecek. 35 bin insan Sur'dan göç ettirildi, 35 bin insan. Bu kış ortasında, bu kar kış koşullarında nerede yaşayacak bir gün sordunuz mu? O insanlar nasıl yaşayacak, nasıl bir hayatları olacak bir gün soran var mı? Yok. Ama bunlar ne zaman sorulur? Vergi istenirken ve oy istenirken. Kendiniz de verginizi vermezsiniz o da ayrı bir dert.
Aynı zamanda Sur'un yıkımı böyle devam ederken özellikle dört mahallede uyuşturucu çok fazla var. İnanılmaz bir uyuşturucu bağımlılığı var. Orada, her tarafında karakol olan bir yerde, sürekli zırhlı araçların kol gezdiği, neredeyse bazı zamanlarda dakikada bir zırhlı araçların mobil karakol olarak gezdiği yerlerde oradaki gençlerde uyuşturucu bağımlılığı geliştirilmiş. Sormak istiyorum: Nasıl olur da bu kadar karakolun, güvenlik güçlerinin olduğu bir yerde insanlar uyuşturucuya bu kadar rahat erişir? Nasıl kullanır ve neden buna karşı sessizsiniz? Yani oradaki gençleri asimile etmek, yozlaştırmak, orada Sur'un tarihini, direnişini yıkmak adına yapmış olduğunuz politikaların da bir ayağı olduğunu iyi biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Son bir cümlemle kapatacağım Başkan.
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Şunu da iyi biliyoruz, o çocuklar, o uyuşturucuya bağımlı olan çocuklar da, evi yıkılan, kardeşi katledilen, annesini mezarlıktan çıkaran ve buna benzer onlarca şeye şahit olan bu çocuklar bu geleceğin, bu halkın, bu Türkiye halklarının çocuklarıdır. Eğer geleceği bu şekilde inşa etmek istiyorsanız, ki öyle bir gidişat var, çürüyen, karanlık içinde bir gençlik inşa etmek istiyorsanız bunun herkes altında kalır. Dediğim gibi, mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlarla doludur. Bunu tekrar hatırlatarak kentimin ve özellikle Sur'da uyuşturucu bağımlısı olan gençlerin sorunlarına karşı oradaki güvenlik, kolluk güçlerinin gerçek sorunla ilgilenmesine ve işini yapmasına dair lütfen artık buradan bir pratik geliştirin yani.
SALİH CORA (Trabzon) - Uyuşturucuyu PKK satıyor orada.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Şimdi bırakın... PKK bir devletse o dağıtıyor demektir. Eğer siz devlet değilseniz, PKK devletse...
SALİH CORA (Trabzon) - Mücadele ediyoruz.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - PKK orada kol geziyorsa...
SALİH CORA (Trabzon) - Uyuşturucuya büyük darbe vuruluyor.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - ...oturun beş dakika daha düşünün.
SALİH CORA (Trabzon) - Tarihin en büyük operasyonları yapılıyor.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - 6 milyon insan size oy vermiyorsa, 6 milyon insan teröristse de, 6 milyon da bir Kürt gerçekliğidir, bunu da kabul etseniz çok iyi olacak. (HDP sıralarından alkışlar)