| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 15.11.2017 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de grubum adına 59'uncu madde üzerinde söz almış durumdayım.
Anılan maddeyle Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a yapılan eklemeyle kamu konutlarının satışlarının önü açılıyor, çok özetle bunu söyleyebiliriz. Şimdi, bu düzenleme sonrasında neler olabilir, bu eğer yasalaşırsa? Şöyle özetlemek ve genel hatlarıyla çizmek mümkün: Bildiğimiz gibi, çoğu kamu konutu kent merkezlerinde ve hatta kent merkezlerinin de en nezih yerlerinde bulunmaktadır, genellikle değerli mekânlar olarak da bilinir. Karayollarının yeri, polis lojmanları, askerî lojmanlar gerçekten oldukça güzel alanlarda, nezih alanlarda bulunuyor. Kent büyümesiyle bunlar aslında bir yönüyle de daha çok değerleniyor. Şimdi, burada büyük şehirlere yeni sermaye akışlarının ortaya çıkması doğrudan gerçekleşecektir. Bununla birlikte, Mimarlar Odası Ankara Şubesi de tescilli kültür varlığı olan kamu konutlarının bu satış kapsamı içinde değerlendirilmesini doğru bulmadıklarını ve karşı olduklarını komisyon sürecinde beyan ettiler.
Şimdi, lojmanların büyük bir kısmı kentin kültürüyle kendi içinde o kent kimliğinin çok önemli bir parçası niteliğindedir aynı zamanda. Dolayısıyla bunların satışından murat edilenin rant olduğunu ve rantı da kendi çevresine, yandaşlarına aktarmak olduğunu söylemek çok da zor değil. Yani bundan önceki uygulamalar da bunu açıkça ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu düzenlemelerin gerekçesinde her ne kadar depreme dayanıksız olduğu belirtilmekteyse de bu da ayrıca başka bir vahamete işaret ediyor. Depreme dayanıklı olmayan binaların içinde demek ki şu ana kadar kamu çalışanlarının zaten yaşamaması gerekirdi, depreme dayanıklı hâle getirilmesi gerekirdi. Bu da sırf gerekçe oluşturmak için aslında yazılan bir gerekçe. Demek ki bu uygulama her hâliyle yine yoksula, emekçiye, maaşıyla çalışana yüklenen bir fatura olacak. Bu faturanın nedeninin bütçedeki açık olduğu, bu sebeple kamu mallarının elden çıkartılmaya çalışıldığı da çok açık bir şekilde ortadadır.
Önerimiz şudur bizim Halkların Demokratik Partisi olarak: Kamu lojmanlarının kamu yararı açısından kamunun elinde kalmasıdır ve depreme dayanıksız bu konutların kamu eliyle yeniden, yerinden dönüştürülmesi ve kamu personelinin bu alanlarda mülkiyetinin kamuda kalması suretiyle yaşamasının devamı niteliğindedir. Bu nedenle biz tasarı metninden çıkarılmasını önerdik. Tabii ki kamu lojmanları sadece belirli bir kesime değil; işçilere, farklı alandaki memurlara, sosyal devlet olmanın ilkesi gereğince de ayrıca tahsis edilmelidir, yapılmalıdır. Sosyal devlet, düşük ücretlerle, kiralarla aynı zamanda kendi çalışanlarına barınma olanağı sunmak zorunda olan devlettir. Anayasa'mızdaki sosyal devlet ilkesinin gereği de bu yönüyle yerine getirilmelidir.
Hatırlayacağınız üzere, TOKİ, 1984 yılında, ilk kurulma nedeni olarak şu şekilde kamuoyuna yansıdı: Devlet eliyle yoksul kesimlerin barınma ihtiyacı karşılanacaktı TOKİ'yle fakat bugün kentsel dönüşümle yüksek rantın olduğu kent mekânlarında yoksul kesimlerin tümüyle tasfiye edildiğini ve TOKİ'nin sermaye kesimlerine lüks konut üretme karakterine büründüğünü görüyoruz. Etrafımıza bakalım, TOKİ'lerde artık ciddi bir kimlik değişimi de var, yoksullar değil belirli bir gelir düzeyinin üstünde olan yurttaşlar ancak orada yaşayabiliyor. İşte bu, kamu yararına aykırıdır, sadece günü kurtarma amaçlıdır ve iktidar partisinin ekonomik sıkışmışlığını aşmak için bu kamu lojmanları aslında satışa sunulacaktır. Bu maddenin arka planındaki gerekçe bizce budur. Son olarak, Kızılay'daki Saraçoğlu Mahallesi'ni buna örnek olarak vermek isterim. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına devredildi Saraçoğlu Mahallesi ve yakında hep birlikte izleyeceğiz, göreceğiz ki orada rant değeri çok yüksek olan ve kent kimliğinin bir parçası olan o alan başka kesimlerin eline geçecek, peşkeş çekilecektir diyorum.
Bu nedenle, bu maddenin tasarı metninden çıkarılmasını partimiz adına ifade ediyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Beştaş.