| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 52'nci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önerge hakkında söz almış bulunuyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz uzunca bir süredir terörle mücadele içerisinde. Terörle mücadele sırasında çok sayıda şehitler verildi. Yine terörle mücadele sırasında yaralanmak suretiyle birçok subay, er, erbaş, polis memuru, kamu görevlisi mağdur duruma düşmüştür, gazidir. Ülke olarak şehidimizin geride bıraktıklarına ve çalışacak ya da çalışmayacak durumda olan gazilerimize sahip çıkmak zorundayız. Ancak, bu bağlamda, Terörle Mücadele Kanunu da şehit yakınlarına ve gazisine hizmet vermekte yetersiz kalmıştır. Yapılan düzenleme olumlu bir düzenlemedir fakat burada birinci derecede şehit ve gazi yakınları için sayı sınırlaması anlamsızdır. Şehit ve gazi ailelerini bu düzenlemeyle hep beraber üzdük ama telafi etmek, yine sizin kıymetli oylarınızla mümkündür. Bu fedakâr vatan evlatlarının hakkı ve hukukunu ödemek hiçbir zaman mümkün değildir. Devletimiz, gazilerimizin ve şehit ailelerimizin yaşam kalitesini yükseltmek, onları muhtaç etmemekle sorumludur.
Ey Hükûmet, siz 5 milyona yakın Suriyeli göçmeni ülkemiz adına insani bir kucak açıp bu ülkede barındıracaksınız. Yetmiyor, bizim çocuklarımız üniversite sınavı için gece gündüz çalışırken bunların çocuklarına sınavsız üniversiteye giriş hakkı vereceksiniz ve burs da vereceksiniz. Bu insani hakka hiç itirazım yok ama burada söz konusu şehit ve gazi ailelerinin yakınları olunca "Olmaz." diyeceksiniz. İşte bu kabul edilemez. Biz bu aileler için çok şey istemiyoruz ve o aileler de çok şey istemiyor. Onların boyunlarını bükmemek, onları mağdur etmemek... Onlardan her şeyi, herkesi kucaklayan bu yüce devletten bir dokunma, bir el istemektedir. Bu aziz millet, bağrından çıkan kahraman vatan evlatlarına yapılan bu haksızlığa, biraz da bu vefasızlığa kesinlikle müsaade etmeyecektir.
Şehir yakınlarının ve gazilerimizin talep ve beklentileri bir devlet sorumluluğuyla, hepimizin ortak bir anlayışıyla ele alınmalıdır. İşte fırsat: Gelin, Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği bu önergeye sahip çıkalım.
Değerli milletvekilleri, gazi olmayan gazilerimiz de var bu ülkede. 29 Ekim 2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen alçak darbe teşebbüsü sırasında yaralanan kamu görevlileri ve sivil vatandaşlarımıza yaralanma derecesine bakılmaksızın -altını çiziyorum- gazilik unvanı verildi. Tabii ki verilsin, itirazımız yok. Asker ve sivil çok sayıda vatandaşımız terörle mücadelede şehit olmakta veya değişik derecelerde yaralanmaktadır ama mevcut yasal düzenlemelere göre gazi sayılabilmek için en az yüzde 40 oranında uzuv kaybı gerekmektedir. Yüzde 40 oranının altında kalanlar, hayatlarını küçük miktarda nakdî tazminat dışında herhangi bir devlet desteği olmaksızın sürdürmek zorundadır. Bu vatandaşlarımız vücutlarında taşıdıkları izlerle iş bulmakta zorlandıklarından dolayı çok ciddi geçim sıkıntısı çekmektedirler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, terörle mücadele ederken malul olan er, erbaş ve köy korucularının hayatlarını kaybetmeleri hâlinde yakınlarına farklı tutarda emekli aylıkları bağlanmaktadır. Terörle mücadele ederken şehit olan muvazzaf asker, polis gibi kamu görevlilerinin anne ve babalarına şehit aylığının tamamı ödenirken askerlik görevini yaparken şehit olan er ve erbaşlar ile köy korucularının anne ve babalarına yarısı oranında aylık bağlanmaktadır. Şehit anne ve babalar arasında ayrım yapılması toplumsal vicdanı, inanıyorum ki sizlerin de vicdanını rahatsız etmektedir. Zaten, evlatlarını, çocuklarını kaybedip ocağına ateş düşmüş bu insanların yürekleri yanmış, devletten herkesi kucaklayacak bir sosyal devlet anlayışını beklemektedir. Biz bu yüzden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.
KADİM DURMAZ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Oysa ülkemize ve halkımıza karşı yönelen her türlü saldırıya karşı şehit olmayı göze alarak mücadele eden, bu uğurda yaralanan kamu görevlisi veya sivil bütün vatandaşlarımıza sahip çıkmak hepimizin en asli görevidir.
Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere, gazi ve şehit yakınlarının ve harp malullerinin elektrik ve su faturalarında indirim sağlanmaktadır. Gelin, bunların doğal gaz, internet ve telefon faturalarına da bir dokunuş yapıp bunlara bir moral verelim, yaşadıkları günlerde devletin yanlarında olduğunu hissettirelim.
Ben, özellikle vergilendirme oranları dikkate alındığında ciddi bir gider kalemi hâline gelen bu ödemelerde indirime gidilmesi veyahut gider kalemlerinden vergi alınmaması dahi anlamlı bir jest olacaktır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyor, hepinizin kıymetli oylarıyla, Cumhuriyet Halk Partisinin önergesine, şehit aileleri ve yakınlarını güldürmek için destek istiyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)