| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA FATMA BENLİ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
HDP'nin, Helin Palandöken şahsında kadın cinayetlerinin önlenmesine yönelik Meclis araştırması komisyonu kurulması için verdiği önerge aleyhine söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, bu vesileyle Helin Palandöken'in ailesine taziyelerimi sunuyorum.
Biliyoruz ki Helin, henüz hayatının baharındayken, 17 yaşındayken kendisiyle arkadaşlığını devam ettirmek isteyen bir ruh hastası tarafından katledildiğinde, Başbakanımızın da aileye taziyede ifade ettiği üzere, tüm Türkiye'yi derinden yaralayan genç bir kızımız. Helin'in katili yakalandı, onunla ilgili adli soruşturma devam ediyor, Aile Bakanlığımız tüm kadına karşı şiddet vakalarında olduğu üzere mağdur ailenin yanında, müdahale talebini kabul etmiş durumda, dosyayı takip ediyor. Helin'in daha önce 6284 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun çerçevesi içerisinde mahkemeye müracaat ettiğine, ısrarlı takip için mahkemeye müracaat ettiğine ilişkin ya da tehdit aldığına ilişkin savcılığa ya da karakola müracaat ettiğine ilişkin bir bilgi yok ama böyle bir müracaatının olduğu ya da adli makamların, kolluk güçlerinin ya da resmî makamların bu konuda herhangi bir ihmalinin var olup olmadığı da değerlendiriliyor.
Sonuçta, giden tek bir cansa hepimizin canı, buna ilişkin çalışma yapmak hepimizin mecburiyeti. Türkiye'nin ilk imzalayıcısı ve ilk onaylayıcısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamasak da o sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olmasak da bunu yapmak zorundayız. Bugün Meclis çatısı altında bulunan dört siyasi partinin de bunun dışında düşündüğüne inanmıyorum ben çünkü giden hepimizin canı, hepimizin çocuğu olabilirdi oradaki Helin.
Türkiye'de bununla alakalı aslında yine bu Meclis çatısı altında çok fazla çalışma yürütüldü. Bütün siyasi partilerin ortak çalışmasıyla töre cinayetlerinin önlenmesine dair Meclis araştırması komisyonu oluşturuldu, bu araştırma komisyonu somut olarak sonuçlar aldı. Töre saikinin Ceza Yasası'nda ağırlaştırılmış müebbet cezasını gerektirmesine, kadına karşı şiddetin önlenmesi için sadece sözelde değil fiilî anlamda çalışma yürütülmesine ilişkin pek çok önlem alındı. Ondan sonra, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bütün bakanlıklara, bütün genel müdürlüklere, tek tek neler yapılması gerektiğine dair genelge bu dönemden sonra gerçekleşti. İstanbul Sözleşmesi'nden sonra yine 6284 sayılı Yasa, aslında sadece failin evden uzaklaştırılmasını değil, aynı zamanda aile içi şiddetin önlenmesine, faillerin rehabilitasyonuna, baştan önlemeye ilişkin pek çok yasal düzenlemeyi gerektiren hükümler yine buradan çıktı ama bu, sadece Meclis araştırması komisyonlarının kurulmasıyla çözebileceğimiz bir konu değil, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının, herkesin elini taşın altına koyarak gerçekleştirebileceği bir husus. O yüzden, 2015 yılında, bugün önergede istenen konuyla alakalı olarak, kadına karşı şiddetin önlenmesi, buna ilişkin önlemlerin alınmasına ilişkin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FATMA BENLİ (Devamla) - Bir dakika rica edebilir miyim Başkanım, sözümü tamamlayayım.
BAŞKAN - Tabii ki, buyurun, tamamlayın.
FATMA BENLİ (Devamla) - 2015 yılında, yine, bu önerge konusuna ilişkin olarak, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve buna dair tedbirlerin alınmasına yönelik bir Meclis araştırması komisyonu kuruldu, bu komisyondan sonra sıkıntılar devam etti. Şu an bütçe görüşmeleri devam ederken, pek çok komisyon zaten süregelmişken, daha yeni uyuşturucuyla mücadeleyle alakalı ve diğer komisyonlarla ilgili çalışmalar yürütülürken o son yedi senede yapılan 3 bin araştırma önergesinden bir tanesi olarak bu önergenin sunulması bizim sorunumuza çare olmayacak. Bizim yapmamız gereken şey, dört partinin de ortak çalışma gerçekleştirmesi, bütün bakanlıklarla ve gerçekten bu konuda özel çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla beraber gerçekten somut sonuç verecek bir çalışma yürütülmesi. Bu noktada, bu düşüncelerimizle Gazi Meclise saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)