GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ahıska Türklerinin Stalin tarafından yük trenleri içinde ana yurtlarından sürgün edilişlerinin 73'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:14.11.2017

SALİM USLU (Çorum) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyor, Ahıska sürgününün 73'üncü yıl dönümünde, hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum.

14-15 Kasım 1944 gecesi Ahıska Türkleri, çok kültürlülüğe örnek gösterilebilecek vatanlarından kopartılarak diktatör Stalin'in talimatıyla Asya steplerine dramatik bir şekilde sürgüne gönderilmişlerdi.

Ahıska Türkleri onca katliama, sürgüne ve soykırıma rağmen, hem davalarından vazgeçmemiş hem de hiçbir dönemde asimile olmadan kendi kimlikleri, dilleri ve dinleriyle varlıklarını bugüne dek sürdürmeyi başarmışlardır.

Bugün kürsüden, aziz dostum Yusuf Selveroğlu ve dava arkadaşlarını rahmetle, şükranla anıyorum. Onların haklı, olgun ve sorumlu mücadelesi sayesindedir ki Avrupa Konseyi Gürcistan sınırları içerisindeki Ahıska topraklarına geri dönüş kararı vermiş olmasına rağmen, çeşitli bahaneler ve ağır koşullarla Ahıska Türkleri atalarının mezarlarının olduğu doğdukları topraklara dönememişlerdir. Bugün dokuz ülkede yaşamak zorunda bırakılan Ahıska Türklerinden isteyenlerin ana vatanlarına dönüşü ne yazık ki Gürcistan Hükûmeti tarafından zorlaştırılmaktadır, oysa kolaylaştırılması gerekmektedir.

Son günlerde Gürcistan'da bazı işgüzar bürokratların tutumları kimi saygın sivil toplum örgütü başkanları ya da iş adamlarına karşı başlattığı haksız, hukuksuz uygulama, Borçalı ve Ahıska Türklerini ve bizleri üzdüğü gibi Türkiye-Gürcistan ilişkilerini bozmayı amaçlayan sinsi bir provokasyonla da karşı karşıya bırakmaktadır. Hem Türkiye hem de Gürcistan Hükûmetlerinin bu konuda tezelden adım atacaklarına inanıyor ve bekliyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ve Başbakanımızın yoğun çabaları ile Cumhuriyet Hükûmetimizin de kararıyla Ukrayna'da can derdinde olan Ahıska Türkleri kökenli aileler çatışma ortamından alınarak Üzümlü ve Ahlat'a yerleştirilmişlerdir. Elbette bu durum her türlü takdire ve teşekküre layıktır.

Dün Boraltan Köprüsü'nde kardeşini düşmana teslim eden mecalsizlik yerine, bugün çok şükür ki mazlumlara kucak açan güçlü ve yeni Türkiye var. Dün Ahıska'yı Alaska'yla karıştıran sığ düşünceli yöneticiler yerine, bugün çok şükür ki dünyadaki tüm haksızlıklara itiraz eden, oyun kurucu ve cesur yöneticilerimiz var.

Değerli milletvekilleri, açılışı yapılan Bakü-Tiflis-Kars demir yolunun, İpek Yolu'ndaki tüm devlet ve halkları yakınlaştıracak, siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirecek önemli bir kazanım ve uzak görüşlülük olduğuna inanıyorum. Elbette emeği geçenleri kutlarım.

Değerli milletvekilleri, Rusya Devlet Başkanı, Bolşevik Devrimi'nin 100'üncü yılı kutlamalarında "Stalin döneminde milyonlarca insan halk düşmanı olarak yaftalandı, infaz edildi, sakatlandı, hapishanelerde işkencelere maruz kaldı ve sürgün edildi. Bu korkunç geçmiş hafızamızdan silinemez ve hiçbir şekilde haklı çıkarılamaz." diyor. Bu söz aslında bizim tezimizi de haklı çıkarmaktadır, demektir ki: Şeffaf bir şekilde geçmişle yüzleşirken, diğer yandan da bu çağda yeni dokunulmazlar ve tabular oluşturmamalıyız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yurttaşlık, çalışma, ikametgâh izni ve diploma denkliği gibi sorunlarının en kısa sürede çözümlenmesi Ahıskalıların acısını dindireceği gibi kaplıca turizmi, tarım ve seracılığın teşvik edilmesi çözümü daha kolaylaştıracak bir yoldur. Ayrıca, Gürcistan ve Türkiye arasında oluşturulacak ikili ilişkilerle birlikte kurulacak bir ortak üniversite de hem halkların yakınlaşmasına katkı sağlayacak hem de doğru bir adım atılmış olacaktır. Tanıtım işi geride kalmıştır; artık, kazanım zamanıdır. Özellikle diplomatik başarı için güç birliği ve dayanışma daha önemlidir diye düşünüyorum. 15 Temmuzu yaşadık; işgal ve darbe girişimine en çok karşı çıkan, sokaklara çıkan Ahıska Türkleri olmuştur; zira vatansızlığın, istiklal ve istikbaline kastedilmesinin acısını en çok yaşamış ve ana vatan olarak gördükleri Türkiye'ye sahip çıkmayı vatani bir görev saymışlardır. Topraklarından kopartılmışlar ama gönüllerimizden asla Ahıska Türkleri kopartılmamıştır. Bugün dünyadaki herhangi bir Ahıska Türküne sorsanız "Nasılsınız?" diye, "Ben iyiyim, ya Türkiye?" diye sormakta ve Türkiye'yi sahiplenmektedir.

Bu vesileyle soydaşlarımıza ve tüm mazlumlara merhamet medeniyetimizin gereğini yerine getirmeye devam etmeyi tarihe karşı sorumluluk olarak görüyor, Genel Kurulu ve Ahıskalı kardeşlerimizi saygıyla selamlıyor, acılarını tüm içtenliğimizle paylaşıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)