Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 21 |
Tarih: | 13.11.2017 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, emlak vergisiyle ilgili çok önemli bir düzenleme arkadaşlar. Biliyorsunuz, emlak vergisi bir servet vergisidir ve servete orantılı olarak alınması gereken bir vergidir ve biliyorsunuz, dört yılda bir takdir komisyonları toplanır, emlaklerin değerlerini belirler. Nitekim bu yıl da takdir komisyonları toplandı, emlaklerin değerlerini belirledi. Bir baktık, bazı yerlerde yüzde 20, yüzde 30 artışlar var, bazı yerlerde 10 katına yakın, 20 katına yakın artışlar var bu vergilerde. Kıyamet koptu "Ya, olur mu bu kadar artışlar?" denildi. Çok haklıdır vatandaşlarımız, vatandaşlarımızın çok büyük bir çoğunluğu çok haklıdır; bu kadar artış olmaz. Ama kimler haklıdır biliyor musunuz? Bir, zaten evi ve dükkânı, gayrimenkulü olmayan ciddi bir çoğunluk haklıdır; ikincisi, yalnızca başını sokacağı bir evi olanlar veya bir dükkânı olanlar yalnızca haklıdır ama arkadaşlar, bir de çok küçük bir azınlık var, hani yüzde 1, yüzde 2, yüzde 3 diyebileceğimiz küçük bir azınlık var ki onların 20 tapusu var, 50 tapusu var, bin tapusu, 5 bin tapusu olan var arkadaşlar ve bunlar, katlana katlana servetlerini artıranlar. Şimdi, bunlar gitmişler belli yerlerde 100 tapu, 200 tapu daha almışlar. Ee? Üzerinden de belli yakınlıklarla imarlar geçmiş. Ee? Rant gelmiş, milyarlarca dolarlık servete sahip olmuşlar. Arkadaşlar, bu maddeyi eğer ki böyle geçirirsek biz bunlara bu maddeyle diyoruz ki: "O milyarlarca dolarlık serveti olanlara vergiyi yüzde 50'den fazla artıramazsın." Ne oldu servet vergisi?
Elbette, bakın, Batı'da da bu uygulamalar var; "Bir evi, bir dükkânı olana asla enflasyondan fazla artıramazsın." diye koruma sağlıyor, Ayşe Teyze'nin evine, Agop Amca'nın dükkânına koruma getiriyor. Ama arkadaşlar, siz o beton lobisinin binlerce tapusuna bu korumayı aynı şekilde getirmemelisiniz. Hatta ve hatta, Maliye Bakanına da önerdim, bakın, bu servet vergisiyse artan oranlı olmalı. Batı'da belli uygulamaları var. Bin tapusu olana artan oranlı vergi gelmesi lazım. Eğer ki, arkadaşlar, bunu yapmazsak...
Bakın, yıllardır Hükûmete çağırımızdır: "Rant vergisi getirin." diyoruz. Niye? Ya, bu kadar, biliyorsunuz, kent rantları gelmiş, imar artışları gelmiş. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek buralardaydı, üç yıl önce söz vermişti "Rant vergisi getiriyoruz." diye; o rant vergisi üç yıldır tozlu raflarda duruyor herhâlde Sayın Bakan.
Ya, şu emlak vergisini niye bin tapusu olana artırmıyorsunuz Sayın Bakan? Niye sınırlıyorsunuz bin tapusu olanlara?
Bakın arkadaşlar, gelin -önergemizdir- bunu çekelim; bir evi olanı, bir dükkânı olanı, iki evi olanı koruyalım. Ama bin evi olanı, o rantiyecileri korumayın arkadaşlar, beton lobisine yenilmeyelim.
Bakın, vergiyi adaletli bir şekilde toplayamıyoruz. Servet küçük bir elde toplanmış durumda. Eğer ki bu serveti adaletli bir şekilde vergilendirmezseniz hep o rant iştahı kabarır ve kaynaklar o ranta doğru akar. Üreten ekonomisinde değil, çiftçide değil, emeklide değil, işçimizde değil, o rantiyecilerin elinde bütün servet toplanır. Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; bir yolunu bulup bu rantı, emlakte toplanan o rantı vergilendirmemiz gerekiyor.
Maliye Bakanının bir kaybı daha olacak. Şimdi, diyor ki: "Diyelim ki 1 milyonluk bir araziyi 1,5 milyon yapabilirsin." Ama o arazi belki 10 milyon lira ediyor. Ee, alım satımda ne yapacak bu arkadaş? 1,5 milyon lira gösterecek hem harçtan kaçıracak hem değer artış vergisinden kaçıracak hem de bu cukkalar cepte kalacak arkadaşlar. Bu, hak mıdır Sayın Bakan? "Hak." diyorsanız bu maddeyi geçirsin arkadaşlarımız. Sizin bu anlamda bize destek vermeniz lazım.
Bakın, değer artışlarını yüzde 50'yle sınırlı tutarsanız o 10 milyon, 100 milyon eden arazileri 5 milyona, 10 milyona tapuda gösterecekler. Sonra ne olacak? Vergisini vermeyecekler, değer artış vergisini vermeyecekler, alım satım harçlarını ödemeyecekler arkadaşlar. Ben bu elleri kaldırmayacağınızı umut ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Paylan.