GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:13.11.2017

BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; önergemiz üzerinde konuşmadan önce bir iki noktaya değinmek zorundayım.

Bunlardan birincisi, öncelikle, dün akşam bu saatlerde Irak ve İran'daki Kürt illerinde meydana gelen depremden dolayı ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ama sosyal medyada bu konuda ayrımcı, kutuplaştırıcı, nefret dili kullanan, insanlıktan nasibini alamamış zavallıları da buradan kınıyorum.

Bir ikincisi, yine hafta sonu Sayın Cumhurbaşkanımız 10-15 çocuk söyleminden bahsetti. Bu, kadınları ve Kürtleri çok yaralamıştır, bunu belirtmek zorundayım. Kadınlar bir tek çocuk mu doğurur? 10-15 çocuk sahibi olan kesim kimlerdir? "Efendim, Kürtleri kastetmedi." savunmalarını kabul etmiyorum. Kürtler ve Kürt anaları bu sözden incinmiştir. Sizin de bunun savunulacak bir söylem olmadığını kabul etmeniz gerekir. Cumhurbaşkanının her sözünü haşa hadis gibi algılayıp böyle tepki göstermemenizi anlamış değilim. Cumhurbaşkanı bile bazen öz eleştirisini yapıyor, örneğin "Çevreyi mahvettik, İstanbul'u mahvettik." derken kendisinin suçlu olduğunu söylüyor. Aynı şekilde "Kandırıldık." dedi, FETÖ konusunda ve diğer konularda birçok kez kandırıldığının öz eleştirisini yaptı ama siz hiçbiriniz kalkıp da Cumhurbaşkanının bu söyleminin, bu 10-15 çocuk meselesinin kötü olduğunu, iyi bir söylem olmadığını söyleme cesareti bulamıyorsunuz. Ama bir konuda cesaretlisiniz; hem tütün yasasını getiriyorsunuz hem de...

Dün yaşadığım bir olayı anlatmak zorundayım. Dün Adıyaman'dan Sivas'a tütün götüren bir kamyonette 7,5 ton tütüne el konuldu. Sayın Bakanım, duyuyor musunuz? Faruk Özlü Bakanım da şahittir, Ahmet Aydın da şahittir, dün Sivas'a götürülen 7,5 ton tütüne el konuldu hem de bu tasarının görüşüldüğü günlerde ve Sivas Valisi aranıyor, diğer yetkililer aranıyor, "Artık işleme konulmuştur, gerekli cezalar kesilmiştir." deniliyor. Helal olsun! Hem bu yasakları getiriyorsunuz hem de tütünün önünü açtığınızı söylüyorsunuz. Bu konuda cesursunuz ama eleştiri konusunda, özellikle Cumhurbaşkanını eleştiri konusunda hiçbir cesaretinizi göremiyorum. Bu tütün meselesi daha bitmedi. Onunla ilgili kanun maddeleri geldiği zaman çok daha çarpıcı örnekler vereceğim.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, bu kanun tasarısını görüşüyoruz, kalıcı olan şey ne Başbakanlar ne Cumhurbaşkanları ne de milletvekilleridir. Kalıcı olan, istikrar getiren şey hukuk yani adalettir. Hukuk sisteminiz bozulursa ardında, arkasında ne varsa bozulmaya mahkûmdur. Olağanüstü halle yönetilen, yasaması kanun hükmündeki kararname olan bir yönetim anlayışı bozulmaya mahkûmdur. İstikrar adına geldiniz, şu an hiçbir alanda istikrar bırakmadınız. Gelecek tamamen belirsizliğe büründü. Eğitim sisteminde bir istikrar var mı? Hukuk sistemimizde bir istikrar var mı? Hep övündüğünüz ekonomide, maliyede bir istikrar var mı? Yaşamın her alanında sosyal, siyasal, ekonomik bir istikrar var mı? Evrensel demokratik değerlerde bir istikrar var mı? Dış politikada bir istikrar var mı? İyice düşünün, bu alanların hangisinde bir istikrar var, görüyor ve yaşıyoruz hiçbirinde istikrar yok.

Bu ülkede yaşayan vatandaşlar geleceğinden emin mi? Hukuk güvenliği var mı? Yarattığınız bu istikrarsızlığın maliyetini, bedelini bu halka torba yasalarla ödetmeye çalışıyorsunuz. Bu torba yasada ne var? Fakir, fukaraya fazladan vergi, zengine, sermayedara af ve rant alanı açma var. Bunun adı fakirden alıp zengine peşkeş çekmektir. Fazladan getirdiğiniz vergilere, artırdığınız vergi oranlarına gerekçe olarak savunma sanayi olarak gösteriyor. İyi de bu ülkenin savunması için yoksullar zaten her gün canını veriyor, canı yetmiyor fakir fukaranın, malına da mı göz diktiniz? Dediğim gibi, bu ülkenin savunmasına fakir fukara canını veriyor, bir zahmet zenginler de biraz malını versin. Bu vatan fakir fukaranın sırtından savaşa sürüklenir ancak sefasını hep zenginler sürer. Bu Meclise teşvik yasaları gelir, kime gelir? Sermayelere gelir. Bu Meclise vergi artışı gelir, kime gelir? Fakir fukaraya. Bu tasarıda emekçiye, emekliye, işçiye, çiftçiye bir şey var mı? Var, fazladan vergi var. Kendinize gelince "İtibardan tasarruf olmaz." diyorsunuz; peki, yoksulluktan, açlıktan tasarruf olur mu? Fakir fukaranın itibarını geçtim, insanlar itibardan geçmiş, insanlar ayın sonunu nasıl getireceği kaygısıyla yaşıyor diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yıldırım.