| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 08.11.2017 |
MUSTAFA MİT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 15'inci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, işçi, memur, emekli, asgari ücretli, küçük esnaf, sanatkâr ve çiftçilerimiz normal standartların altındaki hayatlarını devam ettirme çabasındadır. İşsizlik oranı sosyal hayatımızı parçalayacak hâle gelmiştir. Toplamda yüzde 11, üniversite mezunlarını da ilave ettiğinizde yüzde 25 oranında olan işsizlik toplumu çürütmektedir. Bu rakamların daha yüksek olduğunu herkes çevresine baktığında daha net görecektir.
Maliye Bakanı yüksek devlet harcamalarını karşılamak için para toplamak zorunda. Kalkınma Bakanlığı sitesinde ve Maliye Bakanlığının verilerindeki gayrisafi yurt içi hasıla hesabına göre, 2002 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 31'ini alırken, 2016 yılında bu oran yüzde 41'e yükselmiştir. Devlet, vatandaş aleyhine yüzde 10 daha fazla pay alır hâle gelmiştir. Buna rağmen devlet, 2017 yılı kanuni borçlanma limitini aştığı için, bu tasarıyla, 1.1.2017'den geçerli olmak üzere 37 milyar lira ilave borçlanma yetkisi isteyerek gayrikanuni durumunu geriye dönük olarak ortadan kaldırmak istemektedir.
Değerli milletvekilleri, 2003 ile 2016 arasındaki on dört yılda ekonomimiz 500 milyar dolar cari açık vermiştir. Bunun anlamı, üretmeden tüketmek, kendi üreticimiz yerine yabancı üreticiyi desteklemektir. Tasarruf oranındaki ve üretimdeki düşüklük bilinmesine rağmen, cari açığa neden olan bu sorunlara karşı bu tasarı da hiçbir tedbir getirmemektedir.
2017 enflasyonu 2008 yılından beri en yüksek seviyede; TÜFE 11,90, ÜFE ise 17,28 olarak gerçekleşmiştir. Eylül ayında açıklanan orta vadeli planda 2017 enflasyon oranı yüzde 9,5 ile 2018 için ortalama 3,73 lira olan dolar kuru daha bugünden geri kalmıştır. Dolar kurundaki artış hiç vakit geçirmeden mazota, benzine yansımış, dolardaki artışla gelen zam çiftçinin, nakliyecinin, esnafın maliyetlerine de yansıyacaktır.
Ekonomide geçen hafta enteresan gelişmeler olmuştu, bir taraftan dolar yükselirken diğer taraftan borsa ve altın da yükselmeye devam etmişti.
Son üç yıldır ekonomideki güven endeksi sürekli gerilemektedir. Eskiden yere göğe sığdıramayan bir kredi derecelendirme kuruluşu ekonomimizdeki gelişmeyi negatife çevirmiştir.
Ocak 2017'de Merkez Bankasının fonlama faizi yüzde 8,28 iken şimdi bu oran yüzde 11,96'ya çıkmıştır.
Ekonomi yüzde 5,5 büyürken işsizlik de büyümektedir. Bu, istikrarlı, güçlü bir ekonomide asla normal değildir.
Eylül 2017'de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun verilerine göre 634 milyar lira işletme, 385 milyar lira da tüketici kredisi kullanılmıştır yani ticaretimiz ve geçimimiz borca dayalı hâle gelmiştir.
Mevcut ekonomik modelin ekonomiyi sadece faiz, kur, borsa parametreleriyle ölçmeye çalışması, üretimi, istihdamı ihmal etmesi ekonomik problemin yanında derin sosyal problemler de eklemiştir.
İleri teknolojili ürünlerdeki ihracatımız yüzde 6-7 aralığından son dönemde yüzde 3-3,5 aralığına gerilemiştir.
Tasarının 15'inci maddesiyle, kira gelirlerinde kazancın tespitinde götürü usul tercih edildiğinde uygulanan yüzde 25'lik gider yazma oranı yüzde 15'e düşürülmek suretiyle gerçek gider yöntemi teşvik edilerek belge düzenleme katkısı sağlanmaya çalışılmaktadır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.