GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:08.11.2017

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aynı zamanda, aramızdan fiziken aldığınız eş genel başkanlarımı, milletvekillerimizi, belediye başkanlarımızı ve bütün siyasi tutsakları saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, ülkemizde ciddi bir vergi adaletsizliği var. Maalesef gelire ve servete göre vergi almıyoruz. Kira gelirleri de önemli bir konu ve yıllardır devletimiz çok ciddi bir hata yapıyor. Bu hatayla ilgili bu madde bir iyileşme öngörüyor ama yeterli değil, bunu anlatmaya çalışacağım.

Şimdi, yüz binlerce vatandaşımız evlerini, iş yerlerini kiraya veriyorlar ve kira geliri elde ediyorlar. Diyor ki devletimiz: "Bunun yüzde 25'ini bakım onarım, sigorta gibi giderlerle geri düşebilirsin." Şimdi, iki örnek vereyim: Diyelim ki İstanbul Sultangazi'de İbrahim amca dükkânını kiraya verdi, bin liraya 100 metrekare dükkânını kiraya verdi, bin lira kira geliri elde edecek. Yılda ne yapar? 12 bin lira. Devletimiz diyor ki: "Bunun yüzde 25'ini götürü gider olarak düşebilirsin." Ne yapar? 3 bin lirayı düşebilirsin. Belki o İbrahim amca, o 3 bin liradan daha fazla sigorta gideri, bakım onarım gideri yapmış olabilir ama "3 bin lirasını düşebilirsin." diyor. Ciddi bir adaletsizlik.

Baktığımızda, diyelim ki Bağdat Caddesi'nde veya bir AVM'deki bir dükkân, yine 100 metrekare olsun, o da kiraya verdi aylık 100 bin liraya, yılda yapar 1 milyon 200 bin lira. Devletimiz diyor ki: "Bunun da yüzde 25'ini götürü gideri olarak düşebilirsin." Ne yapar yılda? "300 bin lirayı götürü gider düşeceksin." diyor. Ya, bir dükkâna bir insan 300 bin lira gider yapabilir mi? Sigortasından olsun, bakımından, onarımından "Ama bunu düşebilirsin." diyor. Ne oluyor? O zengin kişi, çok gelir elde eden kişi 300 bin lirayı düşüyor ama 300 bin liralık bir gider yapmıyor.

Mevcut uygulamada diyoruz ki: Bunu yüzde 15'e düşüreceğiz. Ama bakın, adaletsizlik giderilmiyor. Sultangazi'deki İbrahim amca 1.800 lira düşebiliyor yalnızca. Ama o, AVM'de veya Bağdat Caddesi'nde dükkânı olan kişi, 180 bin lirayı bir kalemde vergisinden düşüyor. Hak mı bu, adalet mi arkadaşlar?

Biz Sayın Bakana dedik ki bu konuda: "Ya, Sayın Bakan, niye götürü gider var? İnsanlar gider yapıyorsa faturasını alsın, vergisinden düşsün, belge toplasın. Yüzde 15'i sıfırlayalım." Sayın Bakan, başka bir şeyi sıfırlamaya benzemez. "Yüzde 15'i sıfırlayın götürü gider anlamında." dedik ama maalesef, Sayın Bakan "Öyle olmaz. Yüzde 15 düşeceğiz."

Bakın, arkadaşlar, bu tip götürü uygulamalar, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapar ve sonra siz o paraları Panama'daki o vergi cennetlerinde, Malta'daki vergi cennetlerinde görürsünüz sayın arkadaşlar.

O anlamda, Gelir Vergisi Kanunu'nu da yapısal bir reform olarak düzenlemeliyiz; servete ve gelire göre bu vergileri alabilmeliyiz. Maalesef, vergi adaleti olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Bu da zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapıyor.

Hükûmetiniz rant vergisi vadetmişti -Mehmet Şimşek- üç yıl önce, yapmadınız; gelir vergisi reformu vadetmişti, yapmadınız; kurumlar vergisi reforma vadetmişti, yapmadınız. Neden vergi alıyor Sayın Maliye Bakanı? Bir paket sigara alan vatandaştan, zenginden de yoksuldan da aynı vergiyi alıyor, bir depo benzinde en yoksulundan da en zengininden de aynı vergiyi alıyor ama mevzubahis servet olunca, gelir olunca bununla orantılı vergiler almıyor ve vergi adaletsizliği, arkadaşlar, katlanarak yürüyor.

Eğer siz buna "hak" diyorsanız, ellerinizi kaldırın, oyu verin; "hak değil" diyorsanız önergemize destek verin arkadaşlar.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)